CHP’nin hâlâ gelişmeleri kavrayamayan, partilerinin devşirildiğini anlayamayan temiz tabanına âdeta “ilahî uyarılar” da gidiyor.
Uyansınlar diye!..
Gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’a karşı takınılan tavır bunun en bariz örneği.
CHP artık, o kitleleri Cumhuriyet heyecanı ile meydanlara sürükleyen parti değil... Artık o,
Y-CHP?!!
Partiye alınıp genel sekreter yapıldığında  “yeni gelin heyecanı!!”  ile meydana sığamayan anayasacı kardeş, şimdi karaya vurmuş hamsi gibi can çekişirken partisini de hoplatıyor!.. “Mustafa ile Tuncay’ın vekil yapılacağını!!” söylüyor.
Biz inanmıyoruz ama, “Kılıçdaroğlu açıklasın benim de canımı yesin” diyoruz gene de.. Tam CHP aleyhine yazdıklarımı sorgularken canım ciğerim Gürsel Tekin imdadıma
yetişiveriyor!..
“...yahu bugün CHP’nin aday göstermesi diye bir konu mu var Allah aşkına?! Bu Ahmet de olur, Mehmet de...” deyiveriyor..
Hem de kimyası şaşmış, hani orada bulsa parça pincik edeceği Süheyl Batum’a öfke dolu ifadeyle!..
Yetmiyor!..
Kılıçdaroğlu da gazetecilerin sıkboğaz etmesine tahammül edemiyor, kaçamıyor da.
“Yok öyle bir şey!!”  diye savuşuyor!..
Size Kılıçdaroğlu’dan bir büyük “U dönüşü” daha.. Y-CHP’nin başı siyasî dönüşler konusunda kendisinden öncekileri aratmayacak “vaz geçişleri” başı öne düşmeden sergileyebiliyor..
“Hani Silivri’de hukuksuzluk hâkimdi!!” beyefendi diye sormazlar mı adama?!!
CHP’nin ulusalcı tabanını tav etmek için  “Tuncayım-Mustafam” diye ağıt yakacaksın ama sıra kolları sıvamaya gelince, Gürsel’in eteği altına arazi olacaksın!!
Öteki “geri dönüşlerini” geçtik..
Bakın, Mustafa ve Tuncay konusunda hiç kendisini sorgulamadan sergilediği “terk edişin” hikâyesini hatırlayalım..
Bir ay önce Bursa’daydı..Gazeteci Yusuf Kotaman kendisine “Silivri’de tutuklu bulunan Ergenekon sanıkları Mehmet Haberal, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ı, BDP’li Sebahat Tuncel modeliyle milletvekili yapacak mısınız?” diye sordu.. Gazeteci “Kılıçdaroğlu bana olumlu yanıt verdi” diye yazdı..  Haber çıkınca Kılıçdaroğlu bu olayı yalanladı!..
Kılıçdaroğlu’na soruyu soran gazeteci Yusuf Kotaman, aralarında geçen konuşmayı şöyle aktarıyor: “Listeler açıklandığında göreceksiniz” yanıtı verince ben bu kez ‘Bunu olumlu mu algılayalım’ dedim. ‘Zaten olumsuz olsaydı sizin sorunuza (hayır) derdim’ dedi. Konuşmanın şahidi de var..
Neyse uzatmayayım.. Benim derdim, Kılıçdaroğlu’nun bu konuda da sözünden döndüğünü anlatmak değil.. Derdim, Y-CHP’nin halini göstermek!..
Kılıçdaroğlu, Mustafa’yı, Tuncay’ı, Silivri’den kimseyi partisinden aday gösteremez.. Gösterirse kendisinin de Silivri’ye tıkılmayı göze alması gerekir!..
Kılıçdaroğlu ve Y-CHP’si küresel oyuncuların projesine teslim olmuştur.. Türkiye üzerine devşirme dayatmasında rol almayı kabul etmiştir..
Silivri’de yatanları oraya tıkan güç ne?..
Artık saklı tarafı yok, “Ergenekon Operasyonu Bush’un odasında planlandı” deniyor mu?.. Evet!!.
ABD-AB oyununa embedded olan Kılıçdaroğlu, ABD’nin planladığı operasyonun içeri tıktıklarını dışarı alabilir mi?!! Gürsel’in paniğine bakın.. TSK’ya dalmak için rol verilen ABD beslemesi malum gazetenin Gürsel ve Kılıçdaroğlu’na “Silivri’ye karşı duruşlarını!!” alkışlamasına bakın karar verin.. Bahçeli’nin dediği gibi; Y-CHP, artık AKP’nin yetişemediğine payanda olacak. Görev bu.. Tuncay-Mustafa hadisesine bakılıp bu biline ve CHP’nin temiz tabanı kendisine duruş belirlemelidir.