Yalakalığa dikkat

Siyasal hayatta çok kullanılan "Sayın vekilim, sayın bakanım, sayın başkanım" filan gibi, kişiye toplumun üzerinde yeni yer açacak sıfatlarla hitap etmekten vazgeçmeliyiz...

Haddini bilmez yığınla insanın, başkalarına bu sıfatlara sığınarak baskı yapmaya kalktığına da tanık oluyoruz...

Bizim apartmanda oturan emekli bankacı Kâmil Bey kapıcımız Selâmet'e bile sayın kardeşim diye hitap ediyordu. Selâmet bir gün "Beyim benimle dalga geçip kafayı mı buluyorsun" demiş...

O gün bugün ikisi de birbirini görünce görmezden gelme moduna yatıyor...

***

Adamın ismi yok mu?

İhtiramı sapıklık haline yani yalakalığa çevirenler hitap ettikleri ismin başına adamdan sayılsın diye "Sayın" kelimesini ekliyorlar. İnsanı şımartmak için bu hitap tarzı bile yeterli..

Eskilerin dalkavukluk dediği yalakalık ise "Sayını" şirazesinden çıkarıveriyor...

Toplum hayatında mutlaka ihtiramın yeri olmalı ama yalakalık düzleminde değil...

Ahmet Bey, Mehmet Bey gibi hitap şekilleri dururken adamı sayın diyerek ne oldum delisi haline getirmemeliyiz. Nezaketi, bu tür fuzuli ihtiram duruşlarıyla abartmayalım...

---

Mankurt, Bozkurt işareti yapmaz

Başbakan Binali Yıldırım, AKP Grubunda koltuk değneği Devlet Bahçeli'nin yaptığı gibi Bozkurt işareti yaparak alkış aldı...

Bu gidişle Erdoğan da Bozkurt işareti yapabilir...

MHP'li seçmenin evet oyu vermesini Bozkurt işareti yaparak sağlayacaklarını sanıyorlar. Oysa benliklerinde zerre kadar milliyetçilik duygu ve düşüncesi yok, olmadığını kâinat biliyor...

Beştepe'de mukim zat söylemiş, "Milliyetçiliği reddediyoruz, o ayaklarımızın altında" demişti...

Elle yapılan Bozkurt işaretini ayakların altına indirenlere milliyetçi demek mümkün mü!?

***

Dünyanın haline bakın...

Mankurtlar sandıktan evete sarılmış halde çıkmak için Bozkurt'a sığınarak komik oluyorlar...

Sandıkta çarpıldıklarında da bakalım Bozkurt işareti yapacaklar mı!

---

Bu tespitlere ne dersiniz

Bu lâflar çok önemli:

-Fatma Bostan Ünsal tesettürlü bir akademisyen, AKP'nin kurucularından. O da görevinden uzaklaştırıldı.

-12 Eylül darbesi sonucu 127 hoca üniversiteden uzaklaştırıldı. Bu iktidar döneminde ise işsiz bırakılan akademisyen sayısı 4 bin 811...

-Hapisteki gazeteci sayısı 150'yi aştı...