Yerden yere vur, kol kola gir!

     Evet tercihi yaparak AKP'nin acayip rejimini Devlet Bahçeli ile ortak olarak sandıktan çıkaran terör örgütü PKK yandaşları değil mi? Melânet yuvası Kandil, örgütü evet demeye yönlendirmedi mi?

      Hâlâ arlanmadan konuşuyor, hayır tercihini yapanlar arasında fetö terör çetesiyle Avrupa ülkelerinin bulunduğunu iddia ediyorlar... Tezata bakınız; bu edepsizliklerine rağmen durmadan "Evet diyen de, hayır diyen de bizim için aynıdır, aynı saygıya layıktır" diyerek vantrolog gibi karınlarından konuşmaktan da vazgeçmiyorlar...

      Traji komik bir durum!

      * * *

      AKP'nin son MKYK toplantısında üyelerden bir bölümü, özellikle büyük şehirlerdeki hayır tercihlerinin nedenine ilişkin değerlendirme yaparken MHP'den yeterli oy desteğinin gelmediğinden şikayetçi oldu...Bahçeli'ye yüklendiler ve MHP seçmeninden destek alamadığını belirterek eleştirdiler...

      Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise aksine "MHP seçmeninden oy gelmemiş olsa da Bahçeli'nin tek oyu bile değerlidir" dedi ve "İtibarının korunması lazım" görüşüyle Bahçeli'ye sahip çıktı...

      * * *

      Siyaset işte öyle bir şey değerli okurlar; bugün kızdığın ve yerden yere vurduğunla çıkar uğruna yarın kol kola olabiliyorsun...

      Referandum konusunda en doğru tespit şudur; Devlet Bahçeli ve otuz kadar vekili, anayasa paketinin Meclis'ten geçmesini sağladı ve değişikliğin referanduma götürülmesini hazırladı...

      Millete kurulan tuzakta kimlerin parmağı olduğu böylece ortaya çıktı!

      Oysa MHP Genel Başkanı, ikbal peşine düşmeseydi ve gerçek anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni demokrasiyi ve hukuku sahiplenseydi, ne itibarını yitirir, ne de Türkiye'nin siyaseten kaosa sürüklenmesine neden olurdu...

 

 

 

 

Bu bir hak arama

------------------------------------------------------------------------------

      CHP'nin yürütmeyi durdurma istemiyle Danıştay'da açtığı dava nasıl sonuçlanır bilemiyoruz. Söylentilere itibar etmemek lâzım. Ancak insan o söylentileri nakletmeden geçemiyor...

      Kararın CHP'nin istediği gibi yani yürütülmesinin durdurulması yönünde olmayacağı söyleniyor.

      Gerekçe yok, tahmin var; "Yeni rejime gidilirken kimse, partili cumhurbaşkanının karşısına geçmek niyetinde değil" diyorlar; Danıştay da mı diye sormak lâzım...

      Tek adam rejimi resmen başladı mı ne...

      * * *

      On beş yıldan beri ülkemizde hak aramak suçtur değerli okurlar; konuşamazsınız, sokağa çıkamaz, sıkıntılarınızı dile getiremezsiniz. Hakkınızı yargıda aramanız söz konusudur ama sonucu da olumlu ya da olumsuz olarak size ancak uzun vadede döner...

      Her başvuruda sonuç hep böyle olmuyor mu!

      * * *

      Danıştay'a yapılan yürütmeyi durdurma istemli başvuru, bir hak arama girişimidir. Seçmenin yarısından fazlası hakkını arıyor. Geçersiz tercihleri geçerli sayan YSK, milletin hakkını yemiştir. Milletin hakkı kul hakkıdır, aranan da budur!

      Rakamlar ortada. Referanduma katılım oranı yüzde 85, evet tercihi reelde yüzde 36.5. Mühürsüz, yani korsanlık ürünü tercihler kullanılmasaydı ya da geçerli sayılmasaydı hayır tercihi yüzde 63 civarında olacaktı...

      Yenilen kul hakkının büyüklüğüne bakın...

      Bu sonucu "Atı alan Üsküdar'ı geçti", ya da"Üsküdar'a geçti" diye değerlendirmek yenilen hakka meşruiyet kazandırmak anlamındadır. Böylesi gayretler hiç kimseye yakışmaz!  

 

 

Başkanın eşi AKP hizmetinde

----------------------------------------------------------------------------

      YSK Başkanı Sadi Güven kimdir biliyor musunuz; AKP tarafından Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığına getirilmiş bir hukuk adamıdır; daha önceleri değişik yerlerde yargıçlık yaptı, dört yıldan beri de YSK Başkanı.

      Güven 1955 Dursunbey doğumlu, dolayısıyla Balıkesirli...

      Haziran ayında 63 yaşına girecek; emekli yaşı gelmiş de geçiyor...

      Eşi hanımefendi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek'in danışmanı...

      Hangi konuda olduğunu öğrenemedim...

      Güven Ailesi'nin AKP'ye ne kadar yakın olduğu herhalde anlaşılıyor...   

 

 

 

 

ANLAMLI SÖZLER

----------------------------------------------------------------------------

      Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir-  (Nizamettin NAZİF)

Yazarın Diğer Yazıları