Şampiyonluğa oynayan bir takım olmak veya adına büyükler arasına yazdırmak istiyorsan kadronda kaliteli ve yetenekli futbolcular bulundurmak zorundasın..
Maç öncesinde her iki takıma bakıldığında futbolcu kalitesi olarak Beşiktaş, rakibinden daha üstündü. Holosko, Nobre, Delgado, Tello, Rüştü gibi futbolcuların yanında, Bordo Mavililer'de satılan Gökdeniz'den sonra göze batan kaç futbolcu vardı?.. Hüseyin, Yattara birazda genç Barış, Yani Beşiktaş kadro olarak rakibinden daha üstündü. Ancak oyun olarak üstün müydü? Bunu söylemek oldukça zor.
Peki Beşiktaş nasıl kazandı.. İşte kaliteli futbolcuların önemi burada ortaya çıktı.. Holosko, Erdinç'in arkasından gelerek söke söke götürdüğü pozisyonda çıkardığı pasta Nobre, topun geleceği yerde biterek golü attı. Aslında Trabzon yediği golden sonra Beşiktaş sahasında daha çok görüldü. Ancak iki gol pozisyonunu değerlendiremeyen Delgado, ilk yarının son dakikasında muhteşem vuruşla kalitesini ortaya koyarak ikinci gole imza attı. Yani ilk yarıda Holosko, Nobre ve Delgado'nun yetenekleri takımlarını galibiyete taşıdı.
İkinci yarının hemen başında İbrahim Toraman'ın atılması dengeleri bir anda bozdu. Toraman'ın futbol yeteneği Beşiktaş'ın orta sahadaki zor görevini kaldıracak güçte değildi. Zaten İbrahim daha maçın başından itibaren yaptığı dengesiz hareketlerle ve itirazlarıyla kırmızı kartın sinyallerini de vermişti. Beşiktaş on kişi kalınca bocalamaya başladı. Ancak Trabzon'un baskısı karşısına bu kez Rüştü çıktı ve tecrübesiyle iki mutlak gole izin vermeyerek galibiyeti Beşiktaş'a getiren diğer bir oyuncu oldu.
Yani Beşiktaş dün gece futbol oynayarak değil ama kadrosundaki yetenekli futbolcuları sayesinde üç puanı aldı. Trabzonspor'un futbolcu kalitesi ise ne yazık ki beraberliğe bile yetmedi. Maçın sonlarına doğru Aydın'la gelen üçüncü gol, yine Delgado'nun yeteneği yanında, Çağdaş'ın yaptığı büyük hatadan geldi.
Sonuç olarak kadrosu daha zengin olan Beşiktaş, elindeki yetenekli futbolcuların ağırlığıyla Trabzon'u geçerken, liderliğini sürdürdü. Maçın hakemi Toraman'ın atmakta haklı, ancak genç Barış'ı atarken hatalıydı.
