Yol ver Türk’ün bayrağına

Baklava, döner, lokum derken sıra şarkılara şiirlere geldi. Yunanlıların Türk kavramı ile özdeşleşmiş bazı ürünlerimize sahip çıkmasının ardından şimdi de Türklükle özdeşleşmiş başka bir markamız tartışmaya açılmak üzere. Tartışmanın konusu “Kafkaslardan aşacağız Türklüğe şan katacağız” gibi sözleriyle Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin sembolü haline gelen ‘Çırpınırdı Karadeniz’ adlı ezgimiz... Bu eserin öyle güçlü izleri var ki toplumda bir marş olma özelliği taşıyor. Hiç unutmam Azerbaycan’da yapılan Türk Kurultayı’nın gala yemeğinde Azerbaycan ses sanatçısı Azerin, ‘Çırpınırdı Karadeniz’i söylediğinde Bozkurt işaretleri salonu teslim almış ve dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay başta olmak üzere bazı konuk ve konuşmacılar şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Ayrıca zamanla bu eserin çok farklı kesimlerde kabul gördüğünü belirtmek gerekir. “Çırpınırdı Karadeniz” Türlüğe ve Türk Dünyasına inanan ve dünyanın neresinde olursa olsun her Türk’ün ortak eseri olmalıdır.
Peki bu eser nasıl tartışmaya açılıyor?
Sabah gazetesinin haberine göre Kültür Bakanlığımız Türkiye-Ermenistan ilişkilerine katkı sağlamak amacıyla Ermenistanlı ozan Sayat Nova’nın (18.Yüzyıl) şiir ve şarkılarını bir kitapta toplayarak halka sunmayı düşüyor. Gayet doğal ve sanatsal boyutları olan önemli bir girişim. Ancak haberde ‘Çırpınırdı Karadeniz’in de Nova’ya ait olduğu iddia ediliyor. Zaten tartışma da burada başlıyor. Değilse Ermeni bir sanatçının eserlerinin Türkçeye çevrilmesinde ne gibi bir sakınca olabilir.
Bu iddia geçmişte de gündeme gelmiş. 2008 yılında Yeni Aktüel dergisinde çıkan bir haberde Nova’nın çok sevdiği Kemança’sına ithaf ettiği bu şarkının yıllar sonra sözlerinin değiştirilerek bugünkü halini aldığı ileri sürülüyor. Hatta gazete arşivleri karıştırıldığında bazı siyasilerin de bu iddiayı yinelediği dikkat çekiyor. 
İşte bu iddialarla ilgili Azerbaycan Büyükelçiliği Basın Müşaviri Elsever Salmanov aradı. Ülkesinin bu konudaki hassasiyetlerini dile getirerek internetteki asılsız bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Elsever Bey’in aktardığına göre “Çırpınırdı Karadeniz” adlı eserin sözleri Azerbaycan’ın Milli Marşı’nın yazarı Ahmet Cevat tarafından 15 Aralık 1914’te Gence’de yazılmış. Bestecisi ise dünya müzik kültürünün dev isimlerinden Üzeyir Hacıbeyli (1885-1948). Eser Sovyetler döneminde her iki önemli ismin tutuklanmaması için gizlenmeye çalışılmış ve 1991 yılında gelen bağımsızlıkla birlikte geniş toplum kesimlerine sunulmuş. Büyükelçilik yetkilisi 1982 yılında Sayat Nova’nın Petersburg’da bir yayınevince yayınlanan şiirler kitabında da bu eserin yer almadığının altını çizdi.
Bununla birlikte konu hakkında Hacettepe Üniversitesi Geleneksel Müzik Kültürü Arş. Uyg. Merkezi K. Müdürü Prof. Dr. Gülay Mirzaoğlu ile görüştük. Kendisi şu an Kazakistan’ın Türkistan şehrinde önemli çalışmalar yapıyor. Mirzaoğlu eserin yazarının Azerbaycan’ın milli şairi, bestecisinin ise Karabağ’da doğmuş bir Azerbaycan Türkü olduğunu ifade ediyor. Ayrıca meseleye farklı bir boyut kazandırıyor. “Köroğlu, bütün Türk memleketleriyle birlikte Gürcistan ve Ermenistan gibi ülkelerde de anlatıları ve müziğiyle yaşamaktadır. Öyleyse bu durumda Türklerin ya da Azerbaycan Türklerinin Köroğlu destanını, Köroğlu türkülerini Ermeni kültüründen aldıklarını mı söylemeliyiz?” diyor.
Sonuç olarak kime ait olursa olsun “Çırpınırdı Karadeniz” Azerbaycan’da doğmuş ve bugün tüm Türk dünyasının yürek atışı haline gelmiştir. Bu sebeple öncelikle Azerbaycan halkına ve onun hassasiyetlerine saygı göstermek herkesten önce bizim görevimiz olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları