Zam dememenin 50 Tonu!

Televizyonların yayınında ana unsur "patron yönlendirmesidir". Sanırım bunu bilmeyen kalmadı. Aydın Doğan'ın gazetecilik macerasını incelemek dahi basın dünyamızın son 50 yılını anlamaya yeter. Burada en önemli unsur, dönem dönem kapının önüne konan yazarlardır. Halkın en çok okuduğu -severek ya da kızarak- isimleri şöyle bir hatırlayın. Tespitin doğruluğunu daha iyi anlayacaksınız.

İktidar kimin elindeyse, onun düdüğü çalınıyor. Merhum Erdoğan Demirören'in dediği gibi; "Velinimetimiz Başbakan -o zaman öyleydi- istesin gazetelerimi kapatırım". Demirören Medya'nın alanı genişledikçe, yeni örnekler de görmeye başladık. Bu da normal. Çünkü devirler hükümetlerin sağladığı limitsiz kredilerle geçmekte.

Bu sadece CNNTÜRK'e veya Hürriyet'e has değil. NTV de öyle. Her yerde patronaja yakın olanlar daima kârlı çıkmakta. Bu yüzden CEO'lar, torun sünnetinden mezuniyetine kadar katılmak zorundalar. Hatta zatımuhteremin iki resmini birden aynı ilavede görmeniz mümkün.

En önemlisi

Bu akımda büyük patrona bağlılar sıra sıra. Uzaktan kumandanızın tuşuna basmaya başlayınca, sadece bir kanalı muhalif buluyorsunuz; Halk TV. Bir de ortada olan var; Fox TV. O da sustu, susacak. Hükümet icraatına en ufak muhalefetlerinde topluca yükleniliyor.

İstenen yayın tipinden örnek mi istiyorsunuz? Hemen iki tane verebilirim. İlki dünyanın en önemli İslam Bilimleri Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin Hakk'a yürüdü. Bu 27 dili mükemmel konuşan bilim insanını dün toprağa verdik. Hizmetlerine uygun törenler yapıldı. Buraya kadar tamam. Ancak TRT Haber'den bir yayınla başlayacağım. Sezgin anlatılırken Süleyman Faruk Göncüoğlu'ndan görüş alındı. İBB'nin kültür bölümünün başındaki bu kişi rahmetli ile ilgili çok doğru şeyler söyledi. Bunu da onaylıyorum. Ancak eklediği birkaç cümle vardı ki, rahatsız etti. "Bazı insanlar rol modeldir. Fuat Sezgin bunlardan biriydi. Tıpkı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi. O da politik hayatımızın en önemli ismidir."

Göncüoğlu'nun bu sözlerine gerek var mıydı? Kendi adıma pes diyorum. Daha geniş yorumu sizlere bırakıyorum.

Terbiye edilmiş haberler

Aynı gün iki ayrı zam haberi vardı. Dikkatimi çeken başlığı NTV'de gördüm; "Sigarada 150 milyonluk vergiden vaz geçildi". Sonra devam ettiler; "Vergi oranı 65.23'ten 63'e düşürüldü." Arkasından bir sürü laf salatası. Bir türlü 7.5 liralık sigaraların fiyatına 1 lira zam yapıldı diyemediler.

Asıl haber bu olsa gerek. Tiryaki, kasada 7.5 yerine 8.5 lira öderken kazığı fark etmeyecek mi? Bir adım sonrasını da yazayım; "kaçakçılar 50 gemi dolusu sigarayı" Türkiye'ye sokma hazırlıklarına başladılar bile.

Bu da "güncellendi"

AVRASYA Tüneli, geçişlerinde de güncelleme yapıldı. Yine aynı kanallarda aynı söylevleri dinledik. Haberi lira ve kuruşlara boğup zammı, hediye paketi haline getirdiler. Bu kamuflaj yüzünden, anlama güçlüğü çekenlere aynı metodu uygulamayacağım. Anlayacağınız AVRASYA geçişlerinde en az 4 lira daha fazla para ödeyeceksiniz. Bunun da ismi güncellemek. Son olarak bir de müjde vereyim; "arkası var".

***

Son Başbakan, yeni Başkan

Binali Yıldırım'ı yıllar önce tanıdım. Ulaştırma Bakanı idi. 8-10 kişilik ortamda değişik tavırlarıyla ilgimi çekmişti. Doğaçlama müthiş esprileriyle beğenmiştim. Buna yakıştırma için Taha Akyol'un lafını kullanabilirim; "Göründüğü gibi bir insan". Hatırlayın ilk ekmek teknesi olan Magirüs minibüsü kullanışını.

En gergin ortamda dahi, hayatın gırgır unsurlarını ihmal etmiyor. Arada bir muhalefete bindirmelerini ise "yukarıdan aşağıya bulaşan" salgına verdim.

Yıldırım'ın TİM'in -Türkiye İhracatçılar Meclisi- genel kurulunda yaptığı konuşmayı seyrederken inanın kahkaha bile attım. Toplantıdaki devir teslimi anlattı. Arkasından lafı kendine getirdi; "Benim durumum böyle değil. Ben dükkanı kapattım". O anda şuna karar verdim "politikacı olmasa Cem Yılmaz üç otuz paraya talim ederdi."

Şimdi yazacaklarım gönlümden geçendir. Binali Yıldırım'dan mükemmel bir TBMM Başkanı olur. En gergin oturumlarda bile, mutlaka havayı yumuşatacak bir şeyler bulur. Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri de buna destek vermelidir.

Nihai karar elbette TBMM'nin. Benimki sadece ukalalık.

***

Balat'taki yaprak dökümü devam ediyor. Bu defa semtin sembol isimlerinden Aygaz Yaşar'ı -Çıpa- kaybettik. kendisine rahmet, geride kalanlara, en başta Hüseyin Movit'e sağlıklı uzun hayat diliyorum.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Biz düşmanlarımızdan bile, öğrenebiliriz. Ovidius

Yazarın Diğer Yazıları