“Zarbo ve akrabalara” eleman olanlara tavsiyeler

Bu “son kafiledeki” arkadaşların üzerine sinmiş bir “eleman” kokusu vardır ve âlemde şeytanın poposunu tımbıklamış “uzmanlarca” bu durum sezilebilmektedir zaten!..
Siz buna “istihbaratçıların hesaplaşması” da diyebilirsiniz!..
“Zarbo”larla “akrabalar” aralarında cilveleşirken matbuattan “civcivleri” devşirip maşa niyetine birbirlerine karşı kullanmayı pek severler!..
Ve de âlemde “civcivlere” kısaca “eleman” denir, rütbeleri budur.
Ve “elemanlar” üzerine iliştirilen rütbeyi de “mareşal” ile eşdeğer zannederler, “havaları” öyle olur.
“Eleman” işinin tarağı da vardır böreği de!..
Mesela bunlara, el altından “gizli belge” bol doküman aktarılır...
Fıştıklanıp kitap yazmaları, süper manşetler atmaları sağlanır!..
Hem şan şöhret kapıları açmaları sağlanır, hem de acayip zengin olmaları!..
Bu işin “börek” tarafıdır...
Bir de, lastik patladığı zaman bunları kimse tanımaz ve içine sokuldukları ateş tarafından paçalarının tutuşmasına kimse aldırmaz ki; işte konunun “tarak” bölümü de budur...
Bu bölüme düşenler “Silivri yolunu” tuttuklarında, artlarından birkaç timsah ağlar ve böylece kendilerine karşı son görev yerlerine getirilir!..
Şimdi, bir kez daha böylesi bir durum tekerrür etmiştir!..
Taklaya gelmiş bir elemanın hücresinden  “Ulan bu nasıl iş, ben burada yatarken, benimle görüştükleri söylenenler Kalpuzkaldıran’da güneşleniyor!!” diye feryat etmesi fevkalbeşer bir örnektir!..
Zaten “taklaya” gelmemek için de eleman olmanın önemli kuralları vardır!..
Kurallara uyulması, “mutlu elemanlık da”  ömrü uzatır!..
Buruşturulup atmayı önlemez ama ömrü uzatır, önemi buradandır!..
Birinci kural, iktidara, güce sahip cenahta kendini kullandıracaksın...
İktidar süresince kafan rahat cebin bereketli olur böylece. (Yanaştığın cenah iktidardan düşerse, sen de acele arazi olup kendini unutturacaksın ki, kaza bela karşısında hötü sağlama alacaksın!!)
İktidar kanadı istiap haddini doldurmuşsa, hırsa kapılıp muhalefet içerisinde çeteye dahil olursan işin zor...
“Özgürlük savaşçısı” madalyası ile mapushaneyi göze alacaksın, yediğin yanına kâr kalacak!..
Hele hele, iktidara rampalamış bir eleman olarak hiçbir zaman burnun kalkmayacak!..
Devamlı hazır asker olacaksın!..
Sırtını sıvazlayıp gıdık aldıklarında, havaya girip “..daalın laynn.. Size de dalarım haaa!” diye sahibini ısırmaya kalkarsan, seni anında “şık” bir şekilde paketleyiverirler de öpülmüş sıpaya dönüverirsin!.
Gene de, “tarağına böreğine” elemanlık meselesi bilhassa matbuat içerisinde cazip bir meslektir...
Rejisörün yatak odası gibi para, şan şöhret kapısıdır...
Yeter ki “seni öpecek” zarbo-akraba seçimini doğru yapabilesin!.
Başa dönelim...
Piyasayı sarsan, “zarbo-akraba” hakimiyetinin kendi içlerinde iktidar savaşlarıdır...
Bu savaşta üstün olan önce kendi meslekleri içindekilerin kellesini aldı. (Emin-Hanefi vs..)
Sıra elemanlara geldi.
Elemanlar, kendilerini hidayete erdirdiğine inandıkları kitapları ile derdest edilince acayip şaşırdılar!..
Çünkü “çalışmaları” AB komiserlerince de takdir görüyordu.
Yazık onlara...
“Kullananlar” kendilerini öyle efsunlamışlar ki, sunulan şan ve şöhreti gerçek sanmışlar!..

Yazarın Diğer Yazıları