İlgisiz eşe emsal niteliğinde karar

İlgisiz eşe emsal niteliğinde karar
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak isteyen eşinin tedavisinden kaçınan, ilgisiz kocayı ağır kusurlu buldu.

Bir süredir şiddetli geçimsizlik yaşayan çift Aile Mahkemesi'ne müracaat ederek karşılıklı boşanma davası açtı. Davalı-davacı erkek, ilk eşinden olan çocuklarına ilgisiz davranmakla suçladığı davacı-davalı kadının, kusurlu olduğunu öne sürdü.

Kadın ise, eşinin tüp bebek tedavisinden kaçındığını öne sürdü. Tarafları eşit kusurlu bulan Mahkeme, her iki davanın da kabulüne hükmetti. Kadın, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı açısından; erkek ise kusur, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurdu. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, itirazları reddetti. Bu kez taraflar dosyayı Yargıtay'a taşıdı.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda; kadının evi terk ettiği, erkeğin; önceki evliliklerinden olan çocukları ile ilgilenmesini kavga nedeni yaptığı, onlara vakit ayırmasına sorun çıkarttığı, ailesi ile görüşmelerine gitmediği, ailesinin evlerine gelmelerini istemediği hatırlatıldı.

YARGITAY ERKEĞİ AĞIR KUSURLU BULDU

Yargıtay, Tüp bebek tedavisinde ilgisiz davranarak, eşi ile birlikte kontrollere gitmeyen, eşini desteklemeyen, eşine karşı ilgisiz olan bayram gününde eşini yalnız bırakacak şekilde kendi ailesi ve eski eşlerinden olma çocukları ile vakit geçiren erkeği kusurlu buldu.

"Toplanan delillere göre; davacı-davalı kadının evden ayrılmasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gibi erkeğin terk nedenine dayalı boşanma davasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin; önceki evliliklerinden olan çocukları ile ilgilenmesini sorun haline getiren ve ailesi ile görüşmek istemeyen kadın az kusurludur."

NAFAKAYI YETERSİZ BULDU

Kadına verilen yoksulluk nafakasının az olduğuna kanaat getiren Yargıtay, şu kararı verdi:

"Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir."

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.