4 Kasım Ülkücülerin zafer günü olacak

MHP’in 4 Kasım’da yapılacak 10. Olağan Büyük Kurultayı’na çok az kaldı. Bu süreçte başkanlık için iki isim ön planda Devlet Bey ve Koray Bey... Yarış bu ikisi arasında... Aslında yarışın sonucu şimdiden belli gibi, çünkü atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti. 1 Eylül’de genel başkanlığa adaylığını ilan ettikten sonra yaptığı müthiş çalışma ile Koray Bey mutlu sona çok yakın. Program ve projeleriyle MHP delegesinin desteğini almış bulunan Koray Aydın, bugün seçim olsa genel başkan olacak durumda.
Koray Bey bu kadar rahat... Ya Devlet Bey?..
MHP Genel Merkezi’nin kongre sürecindeki icraatlarına bakarsak Devlet Bey cephesinin pek rahat olmadığı ortada. Onların kongreye yönelik “çalışma” ları 3 ana başlıkta toplanıyor:
1- İl yönetimlerine baskı ile “Devlet Bahçeli’ye destek” açıklaması yaptırmak:
İstişare toplantısı adı altında illerde genel merkez tarafından toplantılar düzenleniyor. (Bu toplantılara Üst Kurul Delegelerinin büyük bir kısmı gitmiyor) Genel merkez tarafından hazırlanmış, Devlet Bahçeli’ye destek içerikli matbu evrak il başkanlarına ve yöneticilere imzalatılıp açıklama yaptırılıyor.
Genel Merkez’in bu dayatması Bahçeli’ye oy vermeyi düşünen il başkanınının da tepkisine yol açıyor. Pek çok il başkanı bu yüzden Bahçeli’ye oy vermekten vazgeçmiş bulunuyor.
2- MHP Milletvekillerine “Devlet Bahçeli’yi destekliyoruz” açıklaması yaptırmak:
İl başkanlarının “destek” açıklamalarına benzer şekilde hazırlanacak ortak bir metni milletvekillerine imzalatıp kamuoyuna duyurmak için girişimler devam ediyor.
3- MYK üyelerine “Bahçeli’ye destek” açıklaması yaptırmak:
MHP Merkez Yönetim Kurulu’dan da Bahçeli’ye destek imzaları alıp bir açıklama ile ilan etme hazırlığı sürüyor. Ancak, MYK üyelerinin yarısından fazlası imza atmayacaklarını ifade ettiği için böyle bir açıklama yapılma ihtimali de ortadan kalkmış gözüküyor.
Anlaşılacağı gibi bütün bu çabalar delegeye karşı “kazanacağız algısı” yaratmak için yapılan  “göz boyama” operasyonlarından ibaret. Ama unuttukları bir şey var; bunların hiç bir işe yaramayacağı...
Fazla geriye gitmeye gerek yok; MHP’nin 1997’deki kongresini bir hatırlayalım... O yıllarda Türkiye’de 75 il vardı ve bu 75 ilden 69’unun il başkanı, genel başkanlık yarışında Tuğrul Türkeş’e destek açıklaması yapmıştı. Tuğrul Türkeş tam 932 delegenin imzasıyla genel başkan adayı gösterilmişti. Ama sandıklar açılınca Tuğrul Türkeş’e 480 oy çıktı ve kaybetti...
Görünen o ki, bu kongrede aynı filmi bir daha izleyeceğiz...
Mehmet Akif boşuna söylememiş: “Tarih’i” “tekerrür” diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?..

 

***

 

MHP Genel Merkezi’nin kongre sürecinde yaptığı iki “önemli” atağı daha var... Bunlardan ilki; görevde olduğu yıllarda il başkanlarını günlerce kapısında bekletip teşkilatın nefretini kazanan ve 2002 seçim hezimetinden sonra partiden uzaklaştırılan Şefkat Çetin’in partiye dönüşü ve Başkanlık Divanı üzerinde yetkilendirilmesi... Şefkat Çetin’in 2010 yılında “Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği” çağrısı için kendisini arayan Devlet Bahçeli’nin telefonlarına bile çıkmadığı biliniyor. Hal böyle olunca, “Şefkat Çetin partiye kendisi mi geldi, yoksa gönderildi mi?” sorusu da zihinleri kurcalıyor.
Genel Merkez’in ataklarından ikincisi ise “kasetzede vekiller” ile yürüttüğü kongre çalışmaları... Kongre sürecinde Devlet Bahçeli’ye destek sağlayabilecekleri düşünülerek göreve çağrılan kasetzedelerin Genel Merkez katlarında dolaşmaları tepkilere yol açınca çalışma yöntemleri değiştirildi. Bir süre Genel Merkez yakınlarındaki bir bürodan delegelerle telefon teması kurmaya çalışan kasetzede vekiller de şimdi sahada özel görüşmelerle Bahçeli’ye destek arıyor.

 

***

 

Bahçeli ve ekibi bu saatten sonra artık ne yapsa nafile... 4 Kasım’da bütün bu çabalarının çare olmadığı görülecek. 4 Kasım ülkücülerin zafer günü olacak.
Türk milletine ve milliyetçilerine hayırlı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları