Maraş''taki deprem faciasının tahribatı 15 gün sonra daha net ortaya çıkarken, bilanço da ne yazık ki büyüyor...

Dün öğlen itibarıyla can kaybı 41 bin 156''ya ulaşmıştı... 115 bin kadar da yaralı var...

"Devlet var mı, yok mu" tartışmaları azalırken, siyasilerin kavgası biraz olsun soğurken ve kan kokusuna bulaşmış toz-duman iyice yere inmeye başladıkça, havadan çekilen fotoğraflarda, başta Hatay ve Maraş olmak üzere, deprem bölgesindeki facianın boyutları da çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor...

Büyük yıkımlar yaşanan şehirlerde en az 20 bin 879 binada enkaz kaldırma çalışması sürüyor...

Deprem bölgesinde korku, endişe ve gelecek belirsizliği ise Erciyes Dağı kadar büyük olduğu tespit edilen 230 milyon ton enkazdan daha ağır bir manzara yaratıyor...

Çünkü depremin ne kadar ürkütücü ve tehdit içeren bir facia olduğunu gösteren sarsıntılar durmuyor...

İşte AFAD ve diğer kurumların tespitlerine göre, 6 Şubat''tan bu yana deprem bölgesinde en büyüğü 6.6 şiddetinde 6212 artçı sarsıntı yaşanmış...

Maraş ve Hatay dışında arama kurtarma çalışması tamamlanmış ama enkaz kaldırma çalışmaları süren binlerce virane binanın altında yüzlerce, belki de binlerce ceset bulunduğu tahmin edilirken, artçı sarsıntılar bölgedeki paniği ne yazık ki büyütüyor...

118 BİN YAPI ÇÖKMÜŞ...

Maraş''taki deprem faciasının bilançosu yukarıdaki rakamlardan ibaret değil...

Artçı sarsıntılarda bile binaların yıkıldığı deprem bölgesinde, sadece evleri enkaza dönüşen ve yakınlarını kaybeden on binlerce insanın yanı sıra, 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin vurduğu darbeler yüz binlerce binayı da sarsmış durumda...

Yani yıkılmayan binaların sakinleri de tedirgin... Sadece artçı sarsıntılar bu tedirginliği arttırmıyor, olası deprem kaygısı nedeniyle milyonlarca insan konutlarına girmekten kaçınıyor, endişe ne yazık ki geçmiyor...

İşte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı''nın tespitlerine göre depremin sarstığı 10 şehirde 927 bin binanın inceleme işlemi tamamlanmış...

Bölgede yıkık, acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı bina sayısı 118 bin olarak tespit edilmiş...

Bırakın büyük rezidansları, siteleri ve çok yüksek binaları; 118 bin binanın her birinde 20''şer daire olduğu varsayılsa bile, yüzbinlerce konutun depremden etkilendiği ortaya çıkıyor...

Hatay''da üç binadan ikisinin oturulamaz halde olduğunun açıklanması da, facianın boyutlarını ve konut sıkıntısının ne durumda olduğunu göstermeye yetiyor...

Evet; depremin ardından her bölgeden harekete geçen yurttaşlar yardımlaşma konusunda Türk toplumunun ne kadar yürekli olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, yurt dışından da Türkiye''ye yardım yağıyor...

İşte bu sırada devlet, altında dükkan olmayan, en çok 3-4 katlı 100 bin konutu ilk etapta bitirmeyi planlarken, sadece depremden etkilenen milyonlarca insanın gelecek kaygısı değil, depremin bu kadar büyük bir faciaya dönüşmesinin asıl sorumluları ile ilgili tartışma da bitmiyor...

NEREDE ASIL SORUMLULAR?..

Marmara depreminde yaptığı binalar kağıttan kuleler gibi göçen müteahhit Veli Göçer''in 7,5 yıl cezaevinde yattıktan sonra tekrar sektöre dönmesi ve o dönemdeki sorumluların büyük bölümünün cezasız kalması, Maraş depreminden sonra sorumlular hakkında neler yapılacağı şeklindeki tartışmayı gündemden düşürmemeli...

Çünkü Maraş''tan başlayarak 10 kenti 300 kilometre uzunluğunda yarıp geçen ve yer kabuğunu 7 metreye kadar hareket ettiren fay kırığının yarattığı tahribatta tek suçlu olarak doğa gösterilemez...

Elbette dünyanın neresinde olursa olsun büyük bir faciaya yol açabilecek böylesine bir sarsıntı, "deprem öldürmez, bina öldürür" şeklindeki o çok gerçekçi saptamanın üzerine gidilmesini zorunlu kılıyor...

"Deprem faciasının perde gerisindeki asıl sorumlular kim" sorusunu öne çıkartan bir iddia var ki, çok sarsıcı...

İşte CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, felaketten 3 ay önce tüm bakanlıklara depremle ilgili önlemleri sormuş, yanıt veren 17 bakanlıktan 10''u olumlu görüş yansıtmış!!!

Peki, depremden hemen sonra müteahhitler ve diğer sorumlarla ilgili başlatılan soruşturmanın sonucuna ne demeli;

Yıkılan on binlerce bina ile ilgili 430 şüphelinin sorumluluğu belirlenmiş...

Yakalanan şahıslardan 131''i tutuklanmış, 127''si hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmış...

11 şüphelinin hayatta olmadığı, beşinin yurt dışına kaçtığı tespit edilmiş.

28 sorumlu hakkında yakalama, 57''si hakkında da gözaltı kararı verilmiş...

Şimdi asıl soru şudur; Maraş depreminde de, sorumluların göz ardı edilmesinde tarih tekerrür mü edecek?..

Yapı denetim ofisleri, belediyeler, imar işlerinden sorumlu olanlar, belediye başkanları ve müteahhitlerle siyasileri kapsayan tüm sorumlulara yönelik yasal takibat 430 kişiden ibaret mi olacak?..

Ne yani; depremde binlerce binanın çökmesinin, 41 binden fazla insanın ölmesinin ve on binlercesinin yaralanmasının sorumlusu cezaevine gönderilen 131 kişi mi?..

Marmara depreminin sorumlularına yönelik lakayıtsızlık Maraş depreminde de tekerrür ederse, bir kez daha söylüyoruz ki, devlet ve adalet işte o zaman enkaz altında kalır!..

1999 örneğinde olduğu gibi; göstermelik algı yaratan bir soruşturma ve tek kişinin bile istifa etmemesinden yola çıkarak, deprem de, kurbanlar da, sorumlular da sakın ola unutturulmasın...