ABD, Erdoğan’a niçin koltuk çıktı ve Kürt kedisi

Erdoğan son 2 yıldır görüşmekte zorluk çektiği Obama ile ne oldu da birden ilişkiler düzeldi ve yoğun bir işbirliği safhasına geçildi. Niçin İncirliğin ABD’nin istediği gibi kullanılmasına izin verildi. İncirlik askeri üssü ABD’nin yurt dışında bulunan en donanımlı ve en stratejik birkaç üssünden biridir. Bu nedenle daha önceki hükümetler döneminde de sık sık gündeme gelmiştir. Ama en çok kullanıldığı dönem Turgut Özal ve Tayyip Erdoğan dönemidir. ABD aslında IŞİD’i bitirmek istemiyor, ayağına dolanmaya başladı. Bölgedeki planlarını sekteye uğratmaya başladı, bu nedenle Türkiye vasıtasıyla cezalandırmak istiyor. Bunun nedeni hem IŞİD’in Türkiye ile ilişkilerini bozmak hem de IŞİD’i sadece kendine bağımlı yaparak kontrol altında tutmak istiyor. ABD niçin IŞID’ten rahatsız oldu sorusu aklınıza gelebilir, çünkü IŞİD, ABD’nin Kürt politikasının gerçekleşmesine engel olmaya başladı, PYD’nin Suriye de, harekat kabiliyetini zayıflatmakta ve Kürt bölgesinin kurulmasına engel olmaktaydı. Bu nedenle gücünün kırılması gerekti. ABD son birkaç yıldır PKK ile ilgili hiç istihbarat paylaşmadığı gibi operasyonlara da izin vermiyordu. Barzani ve Talabani de ABD’den aldığı gazla, hatırlayalım; TSK Kuzey Irak’a giremez, girerse buraları Türklere mezar ederiz, bundan sonra bırakınız Kürt gerillalarını, bir Kürt kedisini bile Türklere vermeyiz diyorlardı. Şimdi ne oldu da Barzani, TSK’nin Kuzey Irak operasyonunu anlayışla karşıladığını ve Türkiye’nin kendisine saldıranlara karşı kendini koruma hakkının olduğunu söylemektedir. Peki ne oldu da bu duruma geldi, hemen söyleyelim, PKK, çok şımardı, Kuzey Irak’ta kendisine bir vatandaş kitlesi oluşturdu. Basın yayın kuruluşları ve açtığı işyerleri vasıtasıyla halk üzerinde yarattığı etki, istihdam ve militanlarıyla Barzani’yi çok korkuttu, ayrıca Barzani için arkaik, feodal benzetmeleri yaparak Barzani’nin halk nezdinde itibarsızlaştırmaya başladılar. Bu durum hem Barzani hem de bölgede en yakın, en bağımlı ve en iyi müttefikini kaybetmek istemeyen ABD ve İsrail, anlaşarak Erdoğan vasıtasıyla PKK’yı cezalandırmak ve Barzani’yi PKK’dan kurtarmak istemiştir. Erdoğan da erken seçim öncesi kaybettiği milliyetçi oyları toplamak için TSK’ya emir verdi. ABD, Erdoğan’ın bu oyunu bozmaması için havuç ve sopa politikası uygulamaktadır. Havuç olarak Erdoğan’ın en büyük başarısızlıklarından biri olan Suriye politikasına sınırlı da olsa bir destek vermiştir. Güvenli bölge yapılmasına yeşil ışık yakmıştır. Ancak bu yapılıp faaliyete geçinceye kadar çok güvenmemek lazım, zira ABD mültecilerin Türkiye’den gitmelerini istememektedir. Bunun iki nedeni var, birincisi, Suriye toprakların da kurulan uçuşa yasak bir bölgede bulunan mültecilere Birleşmiş Milletler sahip çıkmak zorunda kalacaktır, bu durumda ABD başta olmak üzere batılı ülkeler ellerini ceplerine atmak zorunda kalacaklar, oysaki Türkiye 2,5 milyon insanı yaklaşık 5 yıldır besliyor.

İkinci nedeni ise, Türkiye’nin zor durumda kalması, kaynaklarını bu şekilde çarçur etmesi ve kendilerine bağımlı kalmasıdır. Sopa politikası ise İngiliz gazetesi Guardıant yayınladığı bir yazıda ABD’nin elinde IŞID petrollerini Türkiye’ye sattığıyla ilgili belgeler olduğunu ve İngiliz dış istihbarat servisi MI6’in İstanbul ve Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan veya bulunan IŞİD militanlarının adreslerini Türk istihbaratına verdiğini yazdı. Bu her şeyden önce, MİT için utanç verici bir durum. İngiliz istihbaratı Türkiye’de MİT’ten daha iyi istihbarat yapmaktadır anlamı çıkar. Erdoğan birçok defa Türkiye’nin hiçbir surette IŞİD petrolünü almadığını ve Türkiye’de radikal İslami örgütlere yataklık ve yardım etmediğini açıklamıştı. Oysa ki ABD kaynakları ellerinde petrol alımıyla ilgili belge olduğunu iddia etmektedir. Bunda ne var diyebilirsiniz, ama bir ülkenin yani Irak’ın milli kaynağı petrolü bir terör örgütü hukuk dışı yollarla çıkartıyor ve bir başka devlette bunu alıyor, bir başka deyişle hırsızlık malı almak gibi bir şey, uluslararası hukukta bu yasaktır ve Erdoğan’ı uluslararası mahkemelerde yargılayabilirler. İkincisi ise daha vahim zira bir terör örgütüne yardım etmek o devletin terörist devlet olarak ilan edilmesine kadar gider, İran, Libya ve Suriye liderlerinin olduğu gibi. Erdoğan hem kendini hem de Türkiye’yi bir çıkmaza sokmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları