ABD ile işbirliği bitti Binali Bey!

Başbakan Binali Yıldırım, "Maalesef Amerika Birleşik Devletleri'nde seçim kampanyası var. Ama Sayın Clinton televizyon programında, açıkça Kürtleri seçilirse bölgedeki Kürtleri terör örgütlerini, silah dağıtarak destekleyeceğini söylüyor. Bu ne anlama geliyor? Amerika bizim müttefikimiz değil mi? NATO da müttefikimiz değil mi? Silahla desteklemek ne demek oluyor? Bu şu anlama geliyor, zaten uzun süreden beri PKK'nın uzantısı PYD ve YPG'ye silah vererek sözde DEAŞ ile mücadele ediyor. Dünyanın neresinde görülmüş, bir terör örgütüyle, bir terör örgütüne karşı mücadele etmek ne kadar etiktir? Bizim ne kadar halkı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmıştır" dedi.

Burada Binali Yıldırım'a sorulması gereken sorular var:

-Madem ABD, PYD ve YPG'ye silah veriyor, bu silahların bir kısmı PKK ile paylaşılıyor, siz bu konuda ne tedbir aldınız? Meselâ, PYD ve YPG'ye silah götüren Amerikan uçakları nereden kalkıyor? Dev nakliye uçakları, uçak gemisinden kalkar mı? İncirlik üssü, kimin üssüdür. Çıban, Türkiye'nin içinde değil mi?

-Kaldı ki, IŞİD'in, hiçbir ağır silahı yokken, arazi araçlarına yerleştirilmiş makineli tüfeklerle göz göre göre Musul'u işgal etmesi, bir Amerikan senaryosu değil miydi? Türkiye o dönemde sahnelenen bu oyunu seyretmedi mi? Türkiye, hâlâ ne diye Musul'u bırakıp kaçan vali Nuceyfi ile muhatap oluyor?

***

1991 yılında, Irak için oynanan Çekiç Güç oyununu hatırlıyor musunuz?

ABD Başkanı Bush ve Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal, aynı anda Kuzey Irak'taki Kürtleri, Irak'a karşı ayaklanmaya çağırmış ve destek vaat etmişlerdi.

Sonuçta Saddam birlikleri, isyancıları Türkiye ve Iran sınırına kadar sürmüştü. Bu sırada, ABD Başkanı Bush, Turgut Özal'dan Türkiye adına bölgeye "Çekiç Güç"ü davet etmesini istemiş, dolayısıyla Türkiye'nin talebiyle gerçekleşmiş gibi, Çekiç Güç Türkiye'ye yerleşmiş, bu kuvvetlerin ilk icraatı, Silopi'de bir Türk kaymakamını tokatlamak olmuştu.

Çekiç Güç, sadece Kürtlerin bulunduğu bölgeyi "güvenli bölge" olarak koruyunca, Kürt devletinin temeli atılmıştı.

***

İşte bugün Amerika, o devleti Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e ulaştırmak için IŞİD'i kullanıyor. Suriye'deki muhalifleri bu sebeple, Türkiye'nin yardımı ile silahlandırıp eğittiler! Kendi imalâtları olan IŞİD'in boşalttığı yerlere ise PYD/YPG'yi yerleştiriyor. Güneydoğu'da açılım sürecinde kazılan hendekler de aynı projenin Türkiye ayağı idi.

ABD'nin projesi, Kuzey Irak'taki kukla devletçiği, Suriye'nin kuzeyi ve PKK'nın başlatmak istediği kalkışma sonucu özerkleşecek Türkiye'nin Güneydoğu toprakları ile birleştirmek ve burada "İkinci İsrail"i kurmaktır. Suriye'yi iç savaşa sürüklemelerinin sebebi budur. 15 Temmuz darbe girişiminin asıl sebebi de bu değil midir?  Türkiye'nin de parçalanması sonucunu getirecek bir projede, yani Suriye'nin iç savaşa sürüklenmesinde Türkiye'de kimler kullanıldı? Bu kullanılma durumunun ceza hukukunda ne anlama geldiğinden haberiniz var mı?

***

Biz 2004 yılında "Türkiye ile ABD zaten karşı karşıya gelmiştir. Orada ABD'nin kurmak istediği yapılanmanın ana hedefinin Türkiye'yi kontrol altına almak ve orta vadede parçalamak olduğunu dünyada anlamayan kalmadı. Eğer bugün kararlılık gösterilmezse, yarın çok daha büyük belâlarla karşı karşıya gelineceğini herkes görmelidir" diyorduk ama AKP iktidarı dinlemedi bile!

ABD ile birlikte Musul operasyonuna katılmak istiyorsunuz ama ABD, Irak'ı kışkırtıp, buna engel oldu. Türkiye'nin ABD ile birlikte yürümesi zaten imkânsız, bunu görün artık..

Yazarın Diğer Yazıları