Algı savaşı, troll çamuru, sandığın gerçeği!..

Algı savaşı, troll çamuru, sandığın gerçeği!..

2023 yılının ilk ayından itibaren Türkiye'de internet kullanıcılarının sayısı 71,38 milyona ulaşmış...

Yani nüfusun yüzde 83,4'ü sanal alemdeymiş!!!

2022'ye oranla internet kullanıcılarının sayısında 1,3 milyonluk artış da olmuş...

Türkiye'de sosyal medya kullanıcı sayısı ise son bir yılda 69 milyondan yaklaşık 62 milyona gerilemiş...

Ülkemizde en çok YouTube kullanılıyormuş... 57,9 milyon civarında YouTube kullanıcısı varmış!!!

YouTube'u 48,65 milyon kullanıcıya sahip Instagram izliyormuş...

Twitter ise 2023'ün başından itibaren 2 milyon 450 yeni kullanıcı kazanmış. Bu mecradaki gerçek kullanıcı sayısı belli değil, çünkü korkakların, yalancıların, ikiyüzlülerin açtığı milyonlarca "sahte hesap"tan kin kusuluyor...

Ancak Türkiye'de sosyal medya platformlarını kullanan kişi sayısı 2022 yılında yaklaşık 7 milyon azalmış...

Bu verilerin çoğu "We Are Social'in 2022 raporu"nda yer almış...

Uzmanlara göre, "Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 80,8'i (!) sosyal medya kullanıcısıyken, 2023 verilerinde 73,1'inin sosyal medya kullanıyor olmasının ve internet kullanımının aynı şekilde 8 saatten 7 saat 24 dakikaya düşmesinin nedeni pandemi sürecinden gerçek hayata dönülmesi"ymiş...

Bu arada nüfusun yüzde 16,6'lık bir kesimi, yani 14,21 milyon kişi de hiç internet kullanmıyormuş...

Büyük bölümü kırsalda, aşiret-tarikat- cemaat etkisinde de olan, eğitimsiz veya kendi halinde, ilgisiz-duyarsız kitlelerle sosyal medya çamuruna bulaşmak istemeyen (huzura odaklanmış) gruplardan da oluşan bu kesim, internette kim ne yaparsa yapsın, haberleri bile olmuyormuş...

İNTERNETİN AHLAKSIZ TETİKÇİLERİ...

Türkiye'de internet kullanıcılarının sayısı 71.38 milyon görünürken bunların kaçının sanal dünyayı aktif olarak kullandığı pek belirlenemiyor...

Ancak internet kullanıcıların büyük bölümünün sosyal medyadan çok, görüntülü görüşmeye dayanarak, WhatsApp'ı yaygın haberleşme aracı olarak kullandığına dikkat çekiliyor...

Çünkü medyaya, siyasete ve yargıya güvenirliğin iyice azaldığı bir ülkede, toplumun büyük bölümünü saran yozlaşma, sosyal medyaya güveni de önemli ölçüde yok etmiş...

Sayıları hızla artan ve kontrolsüz bir mecrada büyük bölümü tetikçilik yapan internet medyası var ki, "kopyala-kes-yapıştır" kolaycılığıyla, bir mecrada yayımlanan yalan haberi on binlerce internet sitesi üzerinden yaymaktan ve bu sırada itibar cellatlığı yapmaktan da kaçınmıyorlar...

Yani, bilişimin sınırsız gücü sadece medyanın sosyal alanda etkileşimi arttırmasını sağlamıyor, aynı zamanda yalan haberciliğin zirve yaptığı algı operasyonlarını da adeta makineli tüfeğe dönüştürüyor!..

"Çamur at, izi kalsın" ahlaksızlığının en önemli mecrası olan internet medyasını kirleten kimi zavallılar, kiraladıkları sayfalar üzerinden itibar cellatlığı yaparken, başta kontrolsüz internet medyacılığı ve bunu yaymakta kullanılan sosyal medya tuzağı da milyonlarca kişiyi toplum içerisinde zorda bırakıyor, insanlar haklılığını kanıtlayacak alan bile bulamıyor...

PROPAGANDA SANAL, SEÇİM GERÇEK...

Devlet son dönemde internet medyasına bir yandan ilan desteği verirken, diğer de yandan da bu işi ciddi yapmak isteyenlere basın yasası kapsamında sigorta ve basın kartı zorunluluğu getirirken, ne yazık ki haber kirliliği büyük oranda önlenemiyor...

İşte bu sırada, sadece internet medyacılığı değil, sosyal medyayı tetikçilik ve rant mecrası olarak kullanan, adı sanı belirsiz, sahte adresli maskeli soytarılar var ki, hem siyasi partilerden nemalanıyorlar, hem belediyelerden, hem de rant çarkı içerisinde egemenlik kurmaya çalışan iç ve dış çetelerden!..

Teleskop, meleskop diye adlandırılan, Alman ve Amerikan vakıflarından beslenen Türkiye düşmanı medya ajanları dışında, bir de akbabalaşan Twitter kuşları var ki, gazetecilerden sanatçılara, Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'den Ümit Özdağ'a kadar, siyasi parti liderlerinden bürokratlara kadar her kesime ahlaksızca, namussuzca iftiralar atıyorlar, ne yazık ki takım tutar gibi parti tutan güruh da bunların rezilliklerini, iftiralarını, çamurlarını hiç sorgulamadan paylaşarak, tetikçiliğe ortak olmaktan kaçınmıyor!..

Peki, tüm bu kirli çarka neden mi dikkat çektik?.. Bütçelerinin önemli bölümünü trol ordularına ayıran iktidarından muhalefetine kadar partiler, medya maymunlarını besleyen belediyeler ve sosyal medya üzerinden makam elde edeceklerini düşünen kimi siyasiler bir gerçeği gözden kaçırıyorlar;

Seçim internetin sanal aleminde değil, sandığın ta kendisinde yapılıyor...

Ve Türkiye'de, özellikle kırsal kesimde milyonlarca insan sosyal medya zırvalığıyla değil, tarikatların, cemaatlerin, imamların, korucuların bürokratların ve kendini kanaat önderi diye pazarlayan seçmen tüccarlarının yönlendirmesiyle oy kullanıyor...

İnternet başında sözde propaganda kolaylığına sığınarak, Twitter siyaseti yaparken halka inmeyi pek akla getirmeyen, üstelik kendilerini trollerin insafsızlığına da teslim eden politik figürlere ne demeli acaba?..

Sorunun yanıtı çok basittir;

İnternet kirliliği ve sosyal medya tuzağındaki propaganda sanal, sandık pusulalarından yansıyacak manzara ise şüphesiz gerçeğin ta kendisidir... Sanal kirlilik ve sahte algı bumerangdır çoğu zaman, ülke "gerçekler"ine dönelim vesselam!..

Yazarın Diğer Yazıları