Yapılan yalnış transferler ve kararlarla tarihinin en kötü dönemini geçiren Galatasaray ile son yıllarda ligin alt sıralarında kendine yer bulabilen Konyaspor arasında hem futbol, hem de kadro yapısı itibariyle bence hiç de fark yoktu..
Geldiği günden beri elindeki kadrodan
iyi bir onbiri bulmaya çalışan Hagi’nin son yaptığı değişiklikler de Anıl dışında fazla
umut vermedi..
Her iki takımında ilk kırbeş dakika birer gol pozisyonu bulması, sahadaki mücadelenin hırstan yoksunluğunu ve cılızlığını net olarak ortaya koyuyordu..
Sarı kırmızılı hocanın son yenilgiden sonra takımını kalitesiz olduğunu söylemesi, çok da  kızılıcak bir durum değildi..
Dün Konya’da açıkca görüldü ki ne yaparsanız yapın, kadroyu nasıl değiştirirseniz değiştirin G.Saray’ın bu sezonki kalitesi işte buydu..
Ocak’da gönderilmesi gündemde olan Serdar Özkan’ın ilk yarıda olumlu tek hareketi yoktu. Ayhan yine eskisi gibi faydasız, Cana ise yetersizdi..
Galatasaray’da dün gece galibiyeti Kewell ve Neil ile genç Anıl’ın çabaları getirdi...
Neill’in geliştirdiği atakta, Hakan’ın asisti veAnıl’ın golü ikinci yarıda biraz hareketlenen G.Saray adına en güzel hareketti...
Galatasaray’da birinci gerçek şuydu; Adnan Polat’ın maçtan önce taraftarlardan takıma destek istemesinin anlam kazanması için başkanın, ocakta gerçekten destek verilecek kaliteli bir takımı kurmak zorunda olmasıydı..
Dün gece Konya’da ortaya konan mücadelenin ikinci gerçeği ise şuydu; Her iki takımın da alt sıralardan kurtulmak için mutalaka ama mutlaka kaliteli yıldızlara ihtiyacı vardı...