Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Barzani ailesi Yahudi mi?

Değerli Okuyucum,

Birkaç gün önce torunum Yağmur Ozan'ın elinde Banu Avar Hanım'ın bir kitabını gördüm. Onu izlediğimi fark edice kitaptan kafasını kaldırdı ve geldiği yere kadar olan bölümünü kısaca bana anlattı. Barzani ismini duyunca geçmişte yayınlanan "Barzani Ailesi Yahudi mi?" adlı yazım aklıma geldi. O yazıyı tekrar sizlere sunuyorum. Buyurun hep beraber okuyalım efendim...

Olayları takip ederken çok ilginç belgelerle karşılaşıyorum. İşte bunlardan birisi de Barzani ailesinin "Yahudi" olması durumudur...

Sayın Ahmet Uçar ve Sayın Rüstem Kocadurmuşoğlu'nun çalışmalarına göre; Osmanlı arşiv belgelerinde Barzani ailesinin Yahudi asıllı olduğu ifade edilmektedir.

Bu konu gerçekten çok ilginç bir konu...

Sayın Rüstem Kocadurmuşoğlu'nu yıllardır tanırım; o gerçekten dürüst bir bilge.

Sayın Kocadurmuşoğlu, Barzani'nin Yahudiliği konusunda bakınız neler diyor:

"Barzani ailesinden Yahudi hahamları çıktığı ve bölgede Yahudiliğe eğitim, öğretim faaliyetleri konusunda bu hahamların çok büyük hizmetler ettiğine dair bilgi, sadece Kürtçe konuşan ve Yahudilerle ilgili önemli bir uzman olan Prof. Jona Sabar'a ait değildir. Osmanlı arşivinde bulduğumuz bir vesika bu aileden Hahamların olduğunu te'yid etmekte, âdeta bizim bu çalışmamızı sorgulayanlara cevap verebilmektedir.

1856 yılına ait bu belgenin ayrıntılarını nakledeceğimiz gibi, Musul'dan Selanik'e, oradan da Kudüs'e sürülen Sallum Barzani'den bahsetmektedir. Barzani sözünün son harfinin Osmanlıca yazılışındaki 'Y' harfi, 'İ' okunur. Bilindiği gibi nisbet 'Y' sıdır. Kişinin mensup olduğu şehir, boy veya aileyi belirtir. Dolayısı ile Barzan'ın, 1856'daki nüfusu, herhalde on'lu rakamlarla ifade ediliyordu. Dahası burada hâkimiyet Barzani ailesinde idi. Bölgede 'Barzan', adıyla başka bir yerleşim birimi de yoktu. Kaldı ki, yörede Barzani'yle ilgili dinî kuşkular ve gizli kitap iddiaları, yıllardır söylenmektedir."

Değerli Okuyucum, Sayın Rüstem Kocadurmuşoğlu Barzani ile ilgili çok daha önemli bir belgeyi şöyle sunuyor:

"Musul Kazası Hahamlarından Haham Sallum, Barzânî adlı Yahûdî Müslüman ahaliden birisine dil uzatmış (kutsal değerlerine sövmüş) denilerek, adı geçen Yahûdi'yi kâtil nâmiyle yakalayarak zincire vurup hapsedilmiş, sonra da Başkent İstanbul'a getirilmiştir.

Durumu, memurların durumunun görüşüldüğü Meclis-i Vâlâ'da incelenmiş, adı geçen Yahûdi'ye; Yüce Fermân gereği, Selânik tarafına sürülmesi, orada ikâmet cezâsı verilmesi kararlaştırılmış idi. Sallum Barzânî, Selânik'in havasına uyum sağlayamadığı, bundan ötürü hastalandığı, bu durumun ölümüne sebep olacağı, bundan başka, Musul'da bulunan çoluk-çocuğu da mübârek ekmeğe muhtaç oldukları, bu kere: Selânik ve Musul Hahamları'ının Kulunuza hitaben gelen mektuplarından anlaşılacağı; bilginiz dâhilinde olduğundan, şefkatli irâdeniz buyurulursa, kutlu merhametinizden umulur ki, anılan Yahûdî, çoluk, çocuğuyla birlikte, Kudüs-ü Şerif'te ikâmet ettirilmesi, bu kişinin gece gündüz yüce Padişah'ın Saltanatına duâcı olması ve bununla övünmesi husûsunda, Yüce Vekâletten {Dışişleri Bakanlığı'ndan} gerekli buyurultunun çıkartılmasına, yardım buyurulması hakkında...

Fermân: Yüce Buyruk Sâhibi'nindir.. 22 / Cemaziyel-Âhir / 1272. {1856}"

Sayın Kocadurmuşoğlu Barzani ile ilgili bir belge daha sunuyor:

"Musul Hahamlarından olup, pek çok isnatlarla münasebetsiz ve çirkin sözler söylediğinden dolayı, bundan önce Selanik'e sürülmüş olan Sallum Barzanî adlı Yahûdî'nin, Kudüs-ü Şerif'te ikâmet cezası verilmesi için dilekçe ile başvurulan, sözü edilen Yahudi'nin, sürgün yerinin değiştirilmesi hakkında, daha önceki örnekleri de bulunmuş olduğundan, adı geçen Yahûdî'nin çoluk çocuğuyla birlikte Kudüs-ü Şerif'te ikâmet ettirilmesi hakkında, Yüce Fermân çıkartılmasının görüşüldüğünü bildirir, Meclis-i Vâlâ'dan kaleme alınan tutanak, Hahambaşının dosya içindeki yazısı ile birleştirilerek; Yüce Görüşleri için arz ve takdim kılınmış olmakla, o hususta Padişah'ın Yüce ve Kutlu İrâdesi, hangi yönde olursa, ona göre hareket olunacağı, açıklamasıyla övünç Tezkeresine tarih atıldı. 13/Şaban/72{1856}"

Yazarın Diğer Yazıları