Hırs tehlikelidir... Hırs insanlara da, kurumlara da hata yaptırır... Ve sonunda hırs hiç beklenmedik biçimde hezimetlere de yol açar...

Hele de siyasetteki hırs, "Düşmanımın düşmanı dostumdur" şeklinde bir gafletin rotasına girerse, yaşanacak olan son, hezimetten de beter olur...

Sözün özü; "Düşmanımın düşmanı dostumdur" gafletinin insanlara, kurumlara ve devlete nasıl zarar verdiğini görmek için "açılım" naralarının atıldığı 2009 ve sonrasına gitmek yetiyor;

13 yıl önce de Kürt kökenli yurttaşların büyük bölümü zaten tarikat-aşiret-cemaat ilişkileri nedeniyle AKP''ye oy veriyordu ama, iktidar belli ki yetinmemişti!..

Ancak HDP/PKK hattında siyasallaşmış kesimlerin oyunu almak için "açılım" adı altındaki tuzağa düşmenin sonuçlarını herkes biliyor...

AKP''nin yıllar önceki gafletiyle; Habur''da teröristlerin davul zurna ile karşılanması ve çadır mahkemeleri kurulması rezaletlerinin, yıllar sonra Diyarbakır''ın ortasında nasıl "hendek çatışmaları"na döndüğü ve yüzlerce güvenlik görevlisinin nasıl şehit olduğu unutulmadı...

Devlet, "açılım" ve sözde demokratikleşme adı altında, PKK ile yakınlaşan stratejilerin nasıl büyük tavizlere ve acılara yol açtığını görüp yanlıştan dönerken, işte terör halen bitmedi, Türk Ordusu sınırda teyakkuzda, PKK ise pusuda beklemeye devam ediyor...

Devletin terörle mücadeleyi Suriye içinde bile yoğunlaştırdığı bir dönemde kara harekâtı da gündemdeyken, ana muhalefet partisi ise adeta "Düşmanımın düşmanı dostumdur" yaklaşımında bocalarken, iktidarın hatalarından ne yazık ki ders almıyor...

CHP''deki Cumhuriyet, Atatürk, laiklik karşıtı milletvekilleri ve danışmanların eylemleri zaten fecaat!..

Fethullah Gülen''e saygı sunan Muhammed Çakmak adlı zatın CHP danışmanı adı altında parti örgütlerini dolaşması ise skandaldan da öte...

Ancak asıl rota şaşkınlığı ve erozyon 2018 seçimlerinde "bir oy CHP''ye, bir oy HDP''ye" diyen bazı genel başkan yardımcılarının HDP''ye oy verdiklerini itiraf etmeleriyle başlamıştı...

TUNCAY ÖZKAN VE ÖTEKİLERİN KAFASI!..

Evet; CHP 2019 seçimlerini HDP''nin de desteği ile kazandı...

Ancak büyük şehirlerde başarılı olan perde gerisindeki ittifak, ana muhalefet partisini sıkıntıya sokmaya devam ediyor...

Çünkü CHP''yi, HDP ve neredeyse PKK ile ilişkilendirmeye çalışan AKP''ye sıklıkla malzeme vermekten kaçınılmıyor...

Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, bazı CHP''lilerin Demirtaş''ın serbest bırakılması konusundaki istekleri AKP ile ana muhalefet arasında polemik yaratırken, 2019''daki seçim ittifakının sonuçları da CHP''yi yaralamaya devam ediyor...

İşte başta İBB olmak üzere, Adana, Seyhan, Mersin gibi CHP''li belediyeler, PKK''lıları işe aldığı gerekçesiyle hedefte... Muğla, Mersin gibi kentlerde bazı CHP''li belediye meclis üyeleriyle çalışanların PKK bağlantısı nedeniyle cezaevinde olması da yandaş medyanın dilinde...

İktidarın HDP/PKK ilişkisi üzerinden CHP''yi hedef alması ana muhalefeti yaralarken, parti içerisindeki kimi gafillerin çıkışları da AKP''ye ve yandaş medyaya malzeme veriyor...

İşte Silivri''de bir PKK''lının romanını yazan CHP''li Tuncay Özkan''ın, "Öcalan''ın heykelini dikeceğiz" diyen Demirtaş için, "barış insanıdır. Onunla dayanışma içinde olmayı en güzel şeylerden biri olarak görüyorum" diye güzelleme yapması infiale yol açmıştı...

İşte Nevaf Bilek adlı CHP Parti Meclisi üyesinin Diyarbakır il kongresinde, Barzani''nin yayın organı Rudaw''a Kürtçe röportaj verirken, Diyarbakır''dan "Kürdistanın parçası" diye söz etmesine CHP yönetiminin sessiz kalması da öfke yaratmıştı...

DANIŞMAN, ÖZERKLİK, ÖFKE!..

AKP iktidarı, İBB başkanı hakkında, "belediyeye PKK''lıları aldı" iddiasıyla dava açmaya hazırlanırken ve CHP içerisindeki bir kesimin ısrarla hatalar yapması parti tabanında infiale yol açarken, bitmeyen pervasızlık Millet İttifakı''na da büyük zarar veriyor...

İşte CHP içerisinde adı Fethullah''la anılan danışmanlar, Atatürk''e "kefere" ve Dersim iddiaları üzerinden "katliamcı" diyen zavallılarla Anıtkabir''e laf eden vekiller yetmezmiş gibi, bir de PKK''nın beklentilerini dile getirenler ortaya çıktı ki, açıklamaları Cumhur İttifakı''nın ekmeğine yağ sürmekten ileri gitmiyor...

Amcası Şerafettin Elçi''nin Öcalan posterleri ile defnedilmesiyle de gündeme gelen Nuşirevan Elçi, Kılıçdaroğlu tarafından danışmanlığa getirilince büyük tepki doğmuştu...

İşte CHP bu tepkileri umursamayınca, Elçi daha da pervasızlaştı...

Elçi önceki gün, "vatan bir bütündür parçalanamaz" denilerek Türkiye Cumhuriyeti''ni kuran CHP''nin genel merkezinde, Altıok''lu parti bayrağının önünde "özerklik" istemekten kaçınmadı...

Barzani''nin kanalı Rudaw''a Kürtçe açıklamalarda bulunan Elçi, "CHP''nin Kürt sorunu konusunda nasıl bir program belirlediği" şeklindeki soruya, "Projeleri tabii ki var. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi diyoruz artık adı özerklik veya başka türlü de konulabilir. Tüm yetki ve imkanların tek bir yerde toplanması zaten başından beri yanlıştı" yanıtını verdi...

Elçi, Kürtçe ana dilde eğitim konusunda da gerekli adımların atılmasını istedi...

Daha önce PKK''ya yakın TV kanallarına çıkan CHP''li vekillere yönelik öfkenin çok fazlasını çekti Elçi...

CHP yöneticileri, partileri hortumlayan asparagascı anket firmalarının uydurma tabloları yerine Twitter''daki yüz binlerce yoruma bakarsa, Elçi gibilerin açıklamalarının CHP''yi nasıl yaraladığını görecekler...

Velhasıl iktidar, HDP/PKK ilişkileri nedeniyle belediyeleri hedef tahtasına koymuşken, Türk Ordusu sınırda beklerken, PKK ağzıyla konuşanlara sesiz kalanlar belli ki CHP erisin diye çırpınıyorlar...

Partideki Altıok karşıtı kadrolaşmaya tepki gösteren gerçek CHP''liler ısrarla sorsunlar;

Gerici-bölücü çevrelerden 40-50 bin oy gelecek diye milyonların öfkesini çekenlerin CHP''yi yıpratmaya, zayıflatmaya ne hakkı var?..