Çünkü benim bankam, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran sarı saçlı, mavi gözlü adamın eseri

Bankamla yıllardır öyle güzel ilişkiler içindeyiz ki anlatamam.

O beni anlıyor ben onu.

Onunla en baştan beri sözleşmiştik zaten.

O, en baştan beri kendisine göre kurallarını koymuş, ben kendime göre kendimi disiplin altına almıştım.

*

O beni üzmeyecek, ben de onun zamanını boşa harcamayacaktım.

Ve yıllarca bankam da ben de sözümüzde durduk.

*

İŞ BANKASI’ndan bahsediyorum.

Yani benim bankamdan.

*

Ben yıllardır İŞ BANKASI’ndan başka bir bankayla çalışmadım.

Elbette çalışabilirim.

Ama benim için ille de İŞ BANKASI!..

*

Bu makalemi bir reklam olsun diye de yazmadım.

Bir anda içimden geldi ve ben de kaleme aldım, hepsi bu.

Ancak sadece şunu söyleyebilirim:

“Bankamla benim aramda bir ‘GÖNÜL BAĞI’ var.”

*

Biliyorum, böyle diyerek, sizi tatmin edemeyeceğim…

“İşin içinde para varsa gönül bağı mı olurmuş, para bağı olur” diyeceksinizdir ya, ben yine de size, kendi gerçeğimi söylemekte ısrar edeceğim:

“Aramızda gönül bağı var” diyeceğim, hepsi bu!..

*

İŞ BANKASI ile benim aramdaki bu gönül bağı, tıpkı platonik (tek taraflı) bir aşk masalıdır aslında.

Onun, benim kendisine olan sevdamdan haberi bile yok.

Hem nereden olsun ki on binlerce mudiden, sıradan biriyim ben.

O nedenle de bankam doğal olarak benim farkımda bile değildir.

Çünkü, benim bildiğim gibi onlar da bilirler ki; ‘Paranın olduğu yerde gönül, gönlün olduğu yerde paranın sözü geçmez.’

*

Belki de ben, aslında sevdalısı olduğum bankanın kurulmasına talimatı veren, sarı saçlı mavi gözlü adama…

O’nun insan yanına…

O’nun düşüncelerine…

O’nun ileri görüşlülüğüne…

O’nun vatan sevdasına…

Vatanına ve vatan evlatlarına olan aşkına…

Bağlılığına…

Sadakatine…

Aidiyet duygusuyla nasıl bağlıysa, ben de O’na ve O’nun kurdurttuğu İŞ BANKASI’na öyle bağlıyım.

*

Kendi özgüven ve irademle bağlı olduğum bankam, bana sadece tebessüm etsin istiyorum.

Ayrıcalık istemiyorum, bu zamana kadar da istemedim.

Zaten bir emekli olarak benim ‘Etim ne budum ne ki’ ayrıcalık isteyeyim.

Böylelikle, samimi bir şekilde kurduğum bu bağı, kendi adıma tek taraflı olarak yıllardır sürdürüyorum.

Ben yıllardır sözümdeyim, bankam da bana karşı yıllardır sözünde!..

*

Bankama her girişimde; sarı saçlı, mavi gözlü, aydınlık yüzlü adamı ve onun ülkemin kuruluş yıllarındaki çırpınışlarını hatırlıyor ve tek taraflı olarak O’na ve bankama karşı hissettiğim aidiyet duygumu kararlı bir şekilde sürdürüyorum.

Sürdürmeye de devam edeceğim.

*

Çünkü ben, ülkemin yetiştirdiği sıradan bir vatandaş ve bir yazar olarak:

Ülkeme, ülkemin aydınlık geleceği evlatlarına olan borcumu ödemek adına, ömrüm oldukça -benim bankamın, ülkemin ekonomisi için çabaladığı gibi- çabalamayı sürdürmeye devam edeceğim.

*

İşte tam da o nedenle ben; “İyi ki sarı saçlı mavi gözlü adamın kurdurttuğu İŞ BANKALIYIM!..” diyorum ya!..

Yazarın Diğer Yazıları