Soma’daki 301madencinin ölümü üzerinden henüz altı ay bile geçmedi. Günler süren kurtarma çalışmaları esnasında son on yılın en fazla dinlenilen bakanı Taner Yıldız neredeyse  “kahraman”  ilan ediliyordu. Aynı Taner Yıldız bu defa Ermenek’te... Allah bilir havuz medyası Yıldız’ın günlerce gömleğini değiştiremeden, geçirdiği uykusuz geceleri yazacaktır. 301canın bedeli toplu konuttan birer ev, SGK’nın emekli maaşı, gönüllü kuruluşların kampanya ile topladığı paralarla can başına 300-400 bin TL ile ödendi. Günlerce canlı yayın yapıp  “Soma unutulmasın”  diyenler bile unuttu Soma’yı... Soma için yapılan futbol maçında tribünler dolmadı bile... Soma’daki madenin işletmecisi ve yöneticileri de AKP’liydi... Üstelik devletin bu madenden seçimlerde dağıtılmak üzere yüz milyonlarca dolarlık kömür aldığı ortaya çıktı. Soma’da acılarını haykırıp, protesto etmeye kalkışan vatandaşı, dönemin Başbakanı RTE’nin Özel Kalem Müdürü Yusuf Yelken tekmeledi. Öylesine tekmeledi ki bu başarısından dolayı Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne danışman yapılarak ödüllendirildi. Özel Kalem’i vatandaşını tekmeler de patronu durur mu? Halkın acı ile gösterdiği tepki üzerine bir markete sığınmak zorunda kalan RTE, marketteki yurttaşın birine yumruklar savurup  “Gel lan buraya... İsrail dölü...”  dedi. Kamera kayıtlarına giren görüntüleri yayınlamaya havuz medyasının gönlü el vermedi. Yayınlayanlar ise  “terörist”  ilan edildi. Baskılar had safhaya çıktı. Adana’da vatandaşına  “Gavat” dediği halde  “Kavas”  dediğini iddia eden Vali, gerçekler ortaya çıkmasına rağmen özür bile dilemeden Sakarya Valiliği ile ödüllendirilirken, haberi yazan gazeteciye 5 yıl hapis cezası istemi ile dava açıldı. İktidara geldiği günden bu yana 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve Cumhuriyet Bayramlarını çeşitli sebeplerle iptal eden ya da katılmayan AKP’liler tam da  “Ak Saray” ı açacağı sırada Ermenek faciası yaşandı. Dünyanın hiç bir ülkesinde devletin resmi binaları  “kaçak” değilken Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yasa dışı inşa edilen binaya muhalefet ile beraber çoğu kuruluş gitmeyeceğini beyan edince Ermenek bahane edilip açılış iptal edildi. Benim asıl korkum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ermenek’e gidişiydi. Öyle ya, Soma’da vatandaşı yumruklayıp, “İsrail dölü”  diye bağıran Erdoğan, bu defa Ermenek’te tepki gösteren yurttaşları belki de  “IŞİD’ci” olmakla itham edebilirdi. Ve hatta Ermeneklilere  “Şu CHP var ya, şu CHP... Bunlar 1940’lı yıllarda madencilere çok zulmettiler...” sözleri ile de yüklenebilirdi. Çok şükür, korktuğum olmadı ama bu ve benzeri davranışların başka bir zaman olmayacağının garantisi yok!..
Ermenek’teki madenin işletmecileri de AKP’li. Kaza ile CHP’li, ya da MHP’li olsaydı, ortalığı velveleye vermişlerdi. Yine de geç kalmış sayılmazlar. RTE ve Davutoğlu, Karamanoğulları ile Osmanlı arasındaki tarihi çekişmeyi CHP’ye bağlayıp, Ermenek’teki maden kazasının 91. yılını kutladığımız Cumhuriyetin ihmali olduğunu iddia edebilir. Asansör’de ölen 10 işçinin ailelerine 300 bin TL  “kan parası” verip davadan vazgeçiren Torunlar İnşaat, RTE’nin kankası olduğu için üstü örtüldü. Yarın öbür gün 18 işçinin ailesine  “Sus payı”  verilip, bu facia da unutulmaya mahkum edilecektir. Bizden söylemesi...