Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşadıktan sonra, lige yeni bir başkan, yeni bir hoca, yeni bir takım ve büyük umutlarla başlayan Galatasaray, daha ilk maçta İstanbul BŞB’ye iki golle teslim olmuştu... Bu kötü başlangıç sarı kırmızılılara gönül verenleri bir anda umutsuzluğa düşürmüş, ancak her geçen gün iyiye geden Galatasaray, ligin ilk yarısını lider olarak bitirmişti..
Hele ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ezerek mağlup ettiği maçtan sonra, artık her Galatasaraylı takımının yakaladığı 2000 ruhunun havasıyla uzun bir aradan sonra şampiyonluk şarkıları söylemeye başlamıştı.. Başlamıştı zira ilk İstanbul yenilgisinden sonra Terim’in yaptığı değişiklikler, denenen sistemler sonunda meyvasını vermiş, Galatasaray’da taşlar yerine oturmuştu..
Zaten binlerce Aslan, verilen kısa aradan sonra Arena’nın tribünlerini, bu güzel günleri yeniden yaşamanın heyecanı ile doldurmuştu.. Hele attığı iki gol ile geceye damgasını vuran genç Emre’nin muhteşem futbolu dün gece yaşanacak güzelliklerin sanki müjdecisiydi..
Galatasaray dün gece Arena’da lige verilen kısa arayı kendisine avantaja çevirmiş bir görüntüydeydi. Her şey ilk yarıdaki gibiydi. Defans bloğu beraberlik golü dışında mükemmel, orta sahada Engin Melo’yu aratmıyor. İleride Baros, Emre ve Elmander gol için rakibini bunaltıyordu... Bir de ilk yarının sonuna doğru rakibin 10 kişi kalması, Cimbom için sanki yılbaşı ikramiyesiydi...
Galatasaray dün gece rakibine hiç nefes aldırmadı. Arda’nın veliahtı genç Emre Çolak ise, Aslan’ın geleceğinin parlaklığını bir kez daha ortaya koyuyordu.. Hele sahanın en iyilerinden olan Milan Baros’un 3. golü ve orta sahanın beyni Selçuk İnan’ın 4. golü gerçekten sarı kırmızılılara çok yakıştı..
Galatasaray dün gece ilk yarının ilk maçında yenildiği rakibini Arena’da güzel bir futboldan sonra yenerken, hem ilk maçın rövanşını aldı, hem de şampiyonluğun en büyük
adayı olduğunu bir kez daha ilan etti..