Gençlere ders kabilinden liste analizi

Milletvekili aday listeleri açıklandı. Beklenildiği üzere AKP listelerinde bazı değişiklikler oldu.

7 Haziran'da AKP listelerinde yer alıp 1 Kasım listelerinde yer bulamayan bazı isimlerin durumu siyasi tarih açısından ibret vesikası niteliğinde.

Siyaset yapma düşüncesindeki gençlerin, bu arkadaşların geçmişini ve vekil olmak için yaptıklarını iyi incelemeleri gerekiyor. Oldukça öğretici olacaktır.

Gençler, bu incelemede aydın veya sanatçı kimliğini muhafaza ederek nasıl siyaset yapılabileceğine dair bazı ipuçları elde edeceksiniz. Uğur Işılak ve Hüseyin Yayman gibi isimleri bu çerçevede dikkatle incelemelisiniz. Buradan çıkartılacak ders: "Vatanseverin uykusu" vekalet için parametre olarak kabul edilmez.

Savcı Sayan'ın durumu ise siyaset ve çizgi parametreleri açısından önemli. Kanal kanal gezip, "hâl ve emek" sarf ederek siyasette belli noktalara gelinip gelinmeyeceğine dair önemli bir hikaye Sayan'ınki. İkinci önemli ders: Siyasette keskin dönüşleri gözden kaçırmak için gürültü çıkartmak yeterli olmaz.

Muhsin Kızılkaya, Markar Eseyan gibi "yazıp söylediklerine kendileri de inanıyor mu?" bakışı fırlattığımız isimlere hiç girmeyeceğim; hallerini anlamak için gözlerine bakınız, yeterlidir. Bu zevatın bundan sonra yazıp söyleyeceklerine dikkat edin .

Lidere sadakatla hukuka sadakat arasında tercihte bulunurken düşünmeden liderin gölgesine koşan hukukçuların durumu da size ders olacak niteliktedir. Bu örnekten çıkartacağınız ders: "Haktan saparsanız, hakkı saptırdıklarınızın şefaati sizi siyasetçi değil konu mankeni yapar" şeklinde özetlenebilir.

Hele hele "tekaüt" siyasetçilerin durumu var ki onları atlamanız sizi hem siyaset, hem de hayat dersinden mahrum bırakır. Bu örnek son dersimizi teşkil ediyor: Konuşmaktan inisiyatif almaya fırsat bulamazsanız elli yıllık mücadelenin nihayetinde kahraman değil, madara olursunuz.

Tuğrul Bey bizi duygulandırıyor...

Tuğrul Bey için üzülüyorum. Bu yaşında, yaşının fevkinde bir gayret içerisinde.

Önce MHP'yi tek başına iktidara taşımak için hükümete girdi.

Tabii ki "Babasının partisi"ni layıkı veçhile yönetemeyen ve üstelik devletin gidişatını okuyamayan yöneticisinden seçmenine MHP'liler onun "özverili" siyaset anlayışını anlayamadı.

 Partiden ihraç edildi. O "babasının partisi"nden atılmasını kabullenemedi, itiraz etti.

Sonra, nedendir bilinmez itirazın sonucunu beklemeden MHP'den istifa ediverdi. Merakımızı gidermeye fırsat bulamadan baktık ki AKP'den aday yapılıvermiş. "Olmuş" demiyorum, çünkü listeler açıklanmadan saatler önce konuyla ilgili sorulara "haberim yok" cevabını vermişti. Muhtemelen AKP'li yöneticiler ülkenin Tuğrul Bey'e ihtiyacının farkına vardığı için ona sormadan aday yaptı.

Ülke için tüm bu fedakarlıkları yapan Tuğrul Bey, MHP'yi iktidar etme vazifesini yerine getirdikten sonra şimdi de AKP'yi tek başına iktidar etmeye karar vermiş.

Tuğrul Bey'in bu fedakârane mücadelesi karşısında insanın duygu sağanağına kapılmaması mümkün değil. AKP'yi tek başına iktidar etmeye karar verdiği an, eminim ki, geçtiğimiz aylarda bacağını kırmaya niyet ettiği şahıs da benzer bir duygu yoğunluğu içerisine yuvarlanıp gözyaşlarına boğulmuştur.

Teşekkürler Doktor Hanım...

Kriz anlarında küçük dokunuşlar moral dalgalarına yol açar. Dr. Ayşenur Hoş'un yaptığı da böyle bir şeydi. Şehidi uğurlamak için meydanları dolduran bizlere bir mesaj aslında o altı kelimelik küçük not. Şehidi toprağa, ailesini evine yolladıktan sonraki süreci hatırlatan bir not.

Şeyhülislam Yahya'nın

"Bülbüller öter güller açar şâd gönül yok

Hiç böyleliğin görmemişiz fasl-ı baharın"

dediği gibi baharı göremeden yiten civanların analarının babalarının, eşlerinin; yetim ve öksüzün yalnızlığını hatırlattığı için önemlidir o not.

Bizim unuttuklarımızı hatırlattığı için üzerine atladığımız, binlerce kez paylaştığımız bir nottur o.

Şehide karşı görevin kabristanda bitmediğini, başladığını ihtar eden bir nottur aslında o altı kelimelik "Şehit Annesidir. Bir "Öf" Bile Demeyiniz" notu...

Bize insanlığımızı hatırlattığı için Dr. Ayşenur Hoş'a kocaman bir teşekkür borcumuz var.

 

Yazarın Diğer Yazıları