Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Gerçekçi olunmalı ve tek hedefimize KKTC’nin tanınmasına odaklanmalıyız…

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin(BMGS) Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, Kıbrıs, Atina ve Ankara’daki temaslarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Holguin’in 1. tur ziyaretleri ertesinde yaptığı açıklama önemlidir ve detaylarıyla aktarmak istiyorum. Holguin, Kıbrıs’ta ve iki garantör ülkede tatmin edici ziyaretler yaptığını belirtti. Holguin, farklı bakış açılarının, durumun karmaşıklığı konusundaki anlayışını zenginleştirdiğini ve dinlemeye devam etmek istediği birçok eleştirel sesin bulunduğunu vurguladı. “Bir sonraki seyahatim, garantör güçlerle temasları tamamlamak üzere Mart ayının ilk haftasında Londra’da başlayacak. Daha sonra Kıbrıs’a döneceğim ve burada siyasi parti liderleri, sivil toplum temsilcileri, ticaret odaları ve ekonomik sektörlerin temsilcileriyle buluşmanın yanı sıra Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türk liderlerle tekrar görüşmeyi umuyorum” dedi. Holguin açıklamasında şunları söyledi: “Bu ilk aşamada, ortak zemin arayışı, karar vericilerle yapılan görüşmelerde yeni soruların üretilmesine olanak tanıyan dikkatli bir dinleme egzersizini gerektiriyor. Doğal olarak her çatışmada olduğu gibi kartlar masaya konuluyor. Pek çok kişi tarafından çeşitli müzakere girişimlerinin ardından biriken hayal kırıklığının düzeyi son derece anlaşılabilir bir durumdur; bu nedenle, bir gelecek inşa etmenin temel koşulu olarak ciddi biçimde eksik olan güveni inşa etmek çok önemlidir. Spekülasyonların önlenmesi büyük bir yardımdır; bu nedenle medyaya anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. İhtiyatlı ve mümkün olan her şeyi paylaşmaya kararlıyım. Bu işi büyük bir heyecan ve kararlılıkla yapıyorum.”

BMGS’nin Kişisel temsilcisinin Kıbrıs’taki her iki taraf ve iki garantör ülkeyle gerçekleştirdiği ilk tur temaslarına ilişkin yazılı açıklaması, Rum basınına da yansıdığı üzere, temaslarının içeriği hakkında yeterli bilgi vermemiş olabilir ancak oldukça önemlidir, not edilmelidir.

Holguin’in, ikinci tur temaslarında sadece birleşme/federasyon taraftarları ile değil, ada gerçeklerini özümseyen, hayal kurmayan, özellikle KKTC tarafında, neden iki devlet sorusunun yanıtını alabileceği sivil toplum örgütleri ve liderleri ile görüşmesi oldukça önemlidir. Holguin’in tarafların gerçek ve samimi niyetlerini öğrenmesi gerekmektedir. Bana göre Holguin ilk tur görüşmelerinde iki tarafın görüşleri arasındaki uçurumu fark etmiş olmalıdır; ancak anladığım kadarıyla tarafların değişmesi mümkün olmayan pozisyonlarını değiştirebileceği konusunda kendi kendine şans vermek istemektedir. Holguin, taraflar arasında eksik olan güveni ve ortak zemini sağlayamayacağını 6 aylık görev süresi dolmadan anlayacak kapasitededir. Aslında Kıbrıs konusuyla ilgili olan herkes, açıkça seslendirilmese de, tarafların görüş ayrılıklarında herhangi bir yakınlaşmanın olamayacağı hususunda hemfikirdir. Holguin’e verilen görevin başarısızlıkla sonuçlanacağını bilmeyen de yoktur. Dolayısı ile Rum-Yunan yanlısı, AB, ABD ve İngilizlerin temel hedefi KKTC’nin tanınmasını engellemek olduğuna göre, Holguin’e yüklenen misyon, başladığı süreci uzatabileceği kadar uzatması, 6 aylık süreyi mümkün olduğu kadar aşacak formülleri, bahaneleri üretmesidir.

Bu arada Türkiye ile ilişkilerini düzeltme çabasında olan Yunanistan’ın, Kıbrıs’ta başlayan sürece destek vermekle birlikte ihtiyatlı iyimserlik içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Yunanistan, Türkiye ile ilişkilerinde Kıbrıs’ın bir çıbanbaşı olmasını istememektedir. Rum basını, Yunanistan’ın Holguin’in başlattığı süreci, “Çözüm Fırsatı Yok, Ancak Çözüm Arayışı Var” şeklinde netleştiren haber ve analizlere yer vermektedir.

Diğer taraftan Rum basınında çıkan bir habere göre, AB’nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Rum tarafının ısrarla talep ettiği bir temsilci atamasının zor olduğu da öne sürüldü. BMGS’nin Holguin’i kişisel temsilci atamasının, AB’nin bir Kıbrıs temsilcisi ataması tartışmasının kapanmasına yardımcı olduğu bildirildi. Fileleftheros’un “AB Tarafından Temsilci Atanması Zor… Brüksel Halen İkna Olmadı ve İnisiyatifi Holguin’e Bırakıyor” başlıklı haberine göre, görüşüne başvurulan diplomatik kaynaklar, AB yetkililerinin, daha sonra atılacak adımlar kararlaştırılmadan önce herkesin Holguin’in çabalarının sonuçlarını beklemesi gerektiğine dikkat çektiğini söylüyor. Holguin’in atanmasının, AB tarafından temsilci atanması tartışmalarının kapanmasına yardımcı olduğuna inanılıyor. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrel, atanmasının ardından Holguin ile yaptığı temasta, misyonuna AB’nin desteğini iletirken Brüksel’den, bu misyonu etkileyecek bir karar çıkmayacağı mesajını verdi.

Gerçekçi olmak zorundayız; bugün iki tarafın pozisyonları arasındaki uçurumun kapanması, mevcut koşullar altında köprü kurulması ve tarafları müzakere masasına geri getirmek zor değil, imkânsızdır. Her zaman vurguladığım üzere, enerjimizi tamamen KKTC’nin tanınmasına ayırmalı ve sadece bu hedefe odaklanmalıyız.. Gerisi vakit kaybı, Batı’nın hedeflerine hizmet ve boş hayaldir.

Yazarın Diğer Yazıları