IŞİD’in sırrı açığa çıktı!

Günlerdir, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinin Suriye sınırındaki tel örgülerin önüne, IŞİD’den kaçan Suriyeli Kürtler sığınmaya çalışıyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Fuat Oktay, “Türkiye’ye giren Suriyeli misafirlerimizin sayısı, 100 bini buldu” dedi. 

Anadolu Ajansı haberlerinde, şu ifade kullanılıyor: “Suriye’nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad ilçesinde, terör örgütü IŞİD ile PYD arasındaki çatışmalardan kaçan çok sayıda Suriyeli, Suruç ilçesinde Türkiye’ye geçiş yapmaya devam ediyor. Tel Abyad ile Aynel Arap bölgesi arasında, IŞİD-PYD çatışmaları ise sürüyor. Silah sesleri, sınırın Türkiye tarafından da duyuluyor.” 
Burada dikkatinizi çekmek istediğim konu, çatışmaların yoğunlaştığı şehrin adıdır! 
Şimdi bir soru sorayım: MİT, Türk rehineleri, nerede teslim aldı? 
Tel Abyad ilçesinde değil mi? Yani çatışmalar sürerken ve çoğunluğu savunmasız kadın ve çocuklardan oluşan Kürtler, Tel Abyad’dan kaçarken, IŞİD Türk rehineleri Tel Abyad’da MİT’e teslim etti...

***

Çatışmaların bu kadar yoğunlaştığı bir alanda, IŞİD’in Türk rehineleri Türkiye’ye teslim etmesinde garip bir durum yok mu?
Bilindiği gibi Türkiye başlangıçta, “IŞİD terörünü ortadan kaldırmak” için ABD’nin kurduğu  “Sünni Koalisyonu” na imza atmamıştı. Türkiye, “Bizim rehine durumdaki vatandaşlarımızın can güvenliği tehlikeye girer”  bahanesine sığınmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry de kendisini sıkıştıran Amerikalı senatörleri, “Basına kapalı oturumda konuşabilirim”  diye ikna etmeye çalışmıştı. Sonuçta Kerry “Türkiye istediğimiz desteği verecek” demişti.
IŞİD, Türkiye’ye karşı sözde koz olarak elinde tuttuğu rehineleri neden serbest bıraktı. Bu durumda akla şöyle bir soru gelmiyor mu?
-IŞİD’i yönetenler, Amerikalı gazetecinin kafasını keserek ABD’ye İngiliz görevlinin kafasını keserek İngiltere’ye “gel beni vur” diye davetiye çıkardıktan sonra elini kolunu bağladığı Türkiye’nin de kara harekatı yapması için mi rehineleri serbest bıraktı? Bu durumda IŞİD, Irak ve Suriye’de kimin piyonu oluyor? 

***

 “Sünni Koalisyonu”  kavramına takılanlar olabilir. İfade bana ait değil. ABD dış politikasını yansıtması ile bilinen New York Times gazetesinin “Editoryal Kurul”u, NATO üyesi Türkiye’nin “diğer tüm Sünni devletlerinden çok daha güçlü bir müttefik olması gerektiğini” yazdı! Yazıda, “Tayyip Erdoğan, sınırdaki yabancı savaşçılar ve silahların geçişleri ile IŞİD’in yararına petrol ticaretini durdurmaya yönelik agresif önlemleri almadı” diye suçlamalara da devam edildi. Daha önce de aynı gazetede “Suriye savaşının erken aşamasında Türkiye’nin açık sınır politikası, IŞİD’in yükselişinde merkezi bir rol oynadı” diye bir yorum da çıkmıştı. 
Tayyip Erdoğan ise rehinelerin kurtuluşunu halkın gündeminde tutarak, Suriye politikasının iflasını örtmeye çalışıyor; “Velev ki bir takas dahi olmuş olsa ben Cumhurbaşkanı olarak şuna bakarım; benim 49 vatandaşımın karşılığı hiçbir şeyle değişilmez. Onlar artık ülkeme geldi” diye konuşuyor. 
Rehinelerin serbest bırakılması Türkiye’de herkesi memnun etmiştir...  
Fakat, rehinelerin Türkiye’ye teslim edilmesi karşılığında Türkiye rehin verildiyse buna kimse değinmesin mi? 

***

Nereden bakarsanız bakın, skandal içinde skandal yaşanıyor. Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nun zamanında boşaltılmaması, veya boşaltılmayacak idiyse, havadan ve karadan yapılacak bir operasyonla koruma altına alınmaması, IŞİD’e Musul’u ve diğer bölgeleri işgal etmesi için yol verilmesi, bütün etnik gruplara kucak açılırken, Şii diye Türkmenlere kapıların kapanması, Türkiye’nin de AKP iktidarı elinde ABD’nin bölgedeki piyonlarından bir derece üstte, mesela satrançtaki atlardan biri konumunda bulunduğunu göstermiyor mu?

Yazarın Diğer Yazıları