Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Kıbrıs Türkleri azınlık değildir, Enosis'e tek engel KKTC'dir...

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Pakistan'ın başkenti İslamabad'da yapılacak 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirve Toplantısı'na katılmak üzere önceki gün adadan ayrılmazdan önce Ercan Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs müzakereleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Rum liderliğinden son günlerde yapılan açıklanmalarda Kıbrıs Türk tarafının küçümsendiğine işaret eden Akıncı, "Ne kadar yaratıcı adımlar attığımızı, Türk tarafının yeri geldiğinde gerekli inisiyatifi aldığını gördüler. BM de bunu kabul ediyor ama Rum tarafı yine bütün meseleyi Türkiye'ye dayandırıyor" dedi. "Müzakere masası çöktü, dağıldı demek yanlış olur, şu anda aklıselimin galip gelmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulunan Akıncı, "Türk tarafı müzakerelere dönmek için Türkiye'deki Anayasa referandumunu bekliyor açıklamaları doğru değil... Enosis plebisitinin okullarda anılması kararının düzeltilmesini istemeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

"Rum ne yaparsa yapsın müzakerelere devam etme eğilimimizi", "kendimizi Rum'a mecbur hisseden yaklaşımlarımızı" anlamakta güçlük çektiğimi vurgulamak istiyorum.

Son günlerde Kıbrıs'ın güneyindeki Rum siyasi liderliğinin öncülüğünde düşmanca atılan adımlar, verilen mesajlar ve eylemler Rum tarafının maskesini düşürmüş, gerçek amaç ve hedeflerinin ne olduğunu yeniden göstermiştir.

***

Rum Meclisi'nin 1950 Enosis plebisitinin okullarda anılması ve kutlanması kararı alması sonrasında, 16 Şubat günü liderlerin bir araya geldiği ilk görüşmede faşist Eokacı Anastasiadis'in toplantıyı hiç de hoş olmayan bir şekilde kapıyı vurarak terk etmesi ve daha sonra da Cumhurbaşkanı Akıncı'yı yalanlarla suçlaması müzakerelerin devamını imkansız hale getirmiştir. Geçtiğimiz hafta değerlendirmelerde bulunmak üzere KKTC'ye gelen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Akıncı ile düzenlenen ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda ve uyarılarda bulunmuştur.

Çavuşoğlu, "Rum tarafının çocuksu tutumundan vazgeçmesi gerekiyor. 2004'ten bu yana adada kalıcı bir çözüm için, eşitliliğe, iki kesimliliğe dayalı bir çözüm için hep yapıcı olduk bundan sonraki süreçte de hep yapıcı olacağız ancak Rum tarafının yaptığı hatayı düzeltmesi gerekir. Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edeceğiz bu mesajım Enosis hayalinden vazgeçmeyenleredir. Çözüm istiyorlarsa adam gibi masaya dönsünler. Biz adada ve bölgemizde istikrar ve güvenlik için, refah için bundan sonra da üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" dedi.

***

Anastasiadis'in yapılan uyarılara kulak kapadığı, umursamadığı  aşikardır. Eokacı/Enosisçi Anastasiadis kışkırtıcı açıklamalarına geçtiğimiz Pazar günü Fileleftheros gazetesinde yayınlanan özel mülakatında da devam etmiştir. Faşist/Irkçı Anastasiadis, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve Türkiye'ye hitaben "azınlığın ana söz sahibi olması, çoğunluğun ise sadece itaat etmesinde ısrar etme hakları yoktur" dedi, "asıl Türk tarafının Kıbrıslı Rumların endişelerine cevap vermesi gerektiğini" iddia etmiştir.

Enosisçi Anastasiadis Türk tarafını eşit ortak olarak görmemekte ve azınlık haklarıyla yetineceği üniter bir yapıya razı olmasını istemektedir. Müzakereleri de bu mantık ve hedefle yürüttüğü ortadadır. Bu bağlamda Türk tarafı olarak "Enosis kararını geri alın müzakerelere devam edelim" açılımı oldukça tehlikeli ve yanlıştır. Rum-Yunan ikilisi bu kadar açıkça iğrenç hedef ve emellerini ortaya koyduktan sonra müzakerelerin devamı bana göre gereksizdir, abestir. Rum liderliği 1960'ta kurulmuş olan Ortaklık Cumhuriyeti'ni yıkarak üniter bir devlet yaratarak, Garantilerden ve Türk haklarından kurtularak adayı Yunanistan'la bütünleştirmek mücadelesi vermektedir. Rumlar oldukça nettir ve hedeflerini de açıkça ortaya koymaktadır. Bunların iki eşit ortağa dayalı federasyon istemediği, konuya azınlık-çoğunluk olarak baktığı da açıktır. Devletimiz KKTC böyle çarpık zihniyetin önündeki en büyük engeldir. Devletimize sahip çıkmaktan, Türkiye'ye güvenmekten başka bir yolumuz yoktur. Bu yolla Kıbrıs Türkünün Kıbrıs'ta kendi topraklarında sonsuza kadar egemen, özgür, güvenlik ve refah içerisinde yaşaması sağlanacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları