Meis'e bakın Kıbrıs'ı görün!..

Gözler 18 Ocak'ta..

Yok!.. Başkanlık anayasasının 2. tur oylamasının yapılacağı tarihi kastetmiyorum!.. O tarihte, Cenevre'de başlayan Kıbrıs'ı yutma,  Akdeniz'i Türkiye'ye  kapatma görüşmelerinin teknik heyetler toplantısı ile devam etmesi bekleniyor.

Cenevre toplantılarında neler olup bittiğini  kamuoyu bilmiyor. Bildiğimiz en somut gelişme  tarafların hazırladığı haritaların kilitli kasada olması!.. Yılardır değişmeyen ve en net bildiğimiz gerçek ise, İngiltere'nin,Yunanistan'ın ve Rum'un adada Türk varlığını sona erdirme oyunları.

Akdeniz'deki Meis adasını çok duymuşsunuzdur. Şimdi, tarihi gerçekler ışığında sinsi bir planla, bugünkü gelişmelerle  Kıbrıs'ın nasıl Meis olacağını görmek  ister misiniz? Eğer böyle giderse... Eğer, kafamızı TBMM Genele Kurulundaki başkanlık tiyatrosundan kaldırmazsak...

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, belgeleriyle burnumuzun dibindeki Meis adasındaki  neler olup bittiğini  anlattı. Ümit Yalım, önce, Cenevre toplantıları ardından R.Erdoğan'ın değerlendirmelerine açıklık getirdi;

Osmanlı vakıf arazileri;

"Erdoğan, Erenköy ile Güzelyurt arasının birleştirilmesi karşılığında açık Maraş ve kapalı Maraş bölgesinin tamamıyla Rum tarafına bırakılmasını öneriyor. Erenköy-Güzelyurt arasında son derece dar bir alanın Türk tarafına bırakılmasına karşılık olarak kapalı Maraş ile birlikte açık Maraş'ın verilmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Rum tarafı sadece kapalı Maraş'ı isterken bir de üstüne açık Maraş'ın verilmesi akla ziyan bir tekliftir. Ayrıca, Maraş bölgesindeki araziler Osmanlı vakıf arazileri olup uluslararası hukuka göre başka bir ülkeye devredilemez.

Tayyip Erdoğan'ın 2004 Annan Planı ile Rumlara vermeyi taahhüt ettiği Türk topraklarının  nereleri olduğu unutulmadı. Erdoğan, anılan plan ile Erenköy, Günebakan, Yeşilırmak, Ömerli, Güzelyurt, Kırklar, Gaziler, Akıncılar, Paşaköy, Akdoğan, Türkmenköy, Korkuteli, Düzce, Güvercinlik ve Ara Bölgeyi Rumlara vermeyi taahhüt ediyordu. Rum tarafının referandumda hayır demesi ile KKTC'nin toprak bütünlüğü muhafaza edildi.

Kıbrıs'ta ihlal edilen antlaşmalar

Erdoğan, bir yandan Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini söyleyip Türk askerini Irak ve Suriye'deki savaşın içine sokarken diğer yandan KKTC'nin parçalanması için önerilerde bulunup Türk askerini Kıbrıs'tan çekiyor. Erdoğan, "biz ilanihaye oradayız" diyerek adadaki Türk askerinin sayısını 650'ye indirmeyi öneriyor. Zürih ve Londra Antlaşmaları gereği Kıbrıs'ta 950  Yunan askerine karşılık olarak 650 Türk askeri vardı. Ancak Yunanistan antlaşmaları ihlal ederek adaya 20 bin Yunan askeri daha yerleştirdi. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk askerinin karşısında 20 bin Yunan askeri vardı. Yunanistan halâ antlaşmaları ihlal ediyor. Akdeniz'de bulunan Meis Adası'nda da durum farklı değil."

Ege Denizi ve Akdeniz'deki adaların statülerinin uluslararası antlaşmalarla  belirlendiğini hatırlatıyor Ümit Yalım ve ekliyor;

Gayri askeri statü

"Akdeniz'de bulunan Meis Adası'nın gayri askeri statüde olacağı da Lozan'a ek mektuplar da belirtilmiş. Lozan Antlaşması ile İtalya'ya verilen 14 adanın egemenliği, 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredildi. Paris Antlaşması'nın 14.Maddesi 2.fıkrasında da Meis Adası dahil toplam 14 adanın gayri askeri statüde olacağı belirtildi. Yunanistan, Lozan ve Paris Antlaşmalarına aykırı bir şekilde Meis Adası'nda askeri kuvvetlerini teşhir ederken, AKP Hükümeti bu duruma seyirci kalıyor."

Şimdi Yalım'ın hazırladığı belgelerden Meis gerçeğine yakın plan  bakalım;

*Yunan Savunma Bakanı Kammenos, 5 Aralık 2016'da, Meis Adası ile etrafında bulunan Ro ve İpsili adalarını ziyaret etti. Kammenos'a, Yunan Genelkurmay Başkanı Oramiral Apostolakis, Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Tellidis ile birlikte Yunan Parlamentosu Milli Savunma ve Dışişleri Daimi Komisyonu'nda görevli milletvekilleri de eşlik etti. Ziyaret haberi Yunan Savunma Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yayımlandı.

 Bakan Kammenos, Meis Adası'ndaki Yunan askerlerini ve askeri üsleri teşhir ederek, Yunanistan'ın Lozan ve Paris Antlaşmaları ile uluslararası hukuku ihlal ettiğini açık bir şekilde gösterdi.Meis Adası'nda, yaklaşık 700 askerden oluşan bir Yunan Tabur Görev Kuvveti var. Taburun kuruluşunda muharebe destek ve hizmet destek birlikleri de bulunuyor.

*Meis Adası'ndaki limana bağlı P 26 Borda numaralı DEGIANNIS Torpido Botu (Karakol Gemisi), adanın etrafında seyir ve karakol görevleri yapıyor. Uluslararası hukuka göre liman ziyareti bile yapması mümkün olmayan DEGIANNIS Gemisi, Bakan Kammenos ve beraberindeki heyet tarafından Meis Limanında ziyaret edildi. Kammenos ve beraberindeki heyet, DEGIANNIS'in güvertesinde poz vermeyi de ihmal etmedi.

*Meis-Ro Adasına da Yunan askeri yerleştirilmiş. Ro Adası'nda Kammenos ve beraberindeki heyete brifing veren Yunan askeri, Türkiye'yi hedef olarak gösterdi.

*Meis-İpsili Adası'nda da durum farklı değil. Askerlerinin konuşlandırıldığı adaya Yunan CH-47 askeri helikopteri de iniş yaptı. Uluslararası hukuka göre adaya sadece ticari helikopterler iniş yapabilir.

Kıbrıs Meis olacak

Antlaşmalar ve fiili durum!.. Böyle giderse ne olur? Ümit Yalım'ın son sözleri;

"Meis Adası'nın gayri askeri statüsü, egemenliğin devri karşılığında kazanılmış haktır. Meis Adası'nın gayri askeri statüsü Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanılmış bir hakkıdır.

Meis'teki durumun Kıbrıs'ta da yaşanılması kaçınılmazdır. Kıbrıs'taki asker oranı 950 / 650 sayısına çekildikten sonra adaya binlerce Yunan askerinin yerleştirilmeyeceğinin  garantisi yoktur."

Yazarın Diğer Yazıları