MHP kurultayından akılda kalanlar

MHP’nin 11. Olağan Büyük Kurultayı son dönemde gördüğümüz en kalabalık kurultaylardan oldu. Sadece salonun içi değil dışında da maşeri bir kalabalık vardı. 
Kongre nedeniyle kongre salonuna gelen yolların kapatılması kongreye gelenleri salona kadar yürümek zorunda bıraktı. Tren garı gibi önemli bir ulaşım merkezine giden yolların kapatılması da pek çok vatandaşı mağdur etti. 
Ankara’yı yönetenler ana arterleri ve ulaşım merkezlerine giden (AŞTİ ve Tren Garı vb.) yolları kapatmadan böyle büyük organizasyonları koordine etmeyi öğrenmeliler. Sadece kongrelerde değil Milli Bayramlarda da ana ulaşım hatlarının kapatılması Ankaralıları fazlasıyla mağdur ediyor.
***
Salon ve salonun dışındaki coşku görülmeye değerdi. Diyarbakır’daki “Nevruz” kılıfı ile toplanan bölücü kalabalığa inat “birlik” mesajı verilen bir kurultay oldu. Kurultay’ın teması da bebek katilinin mesajı ile kendinden geçen iktidar-BDP-bölücü korosuna cevap niteliğindeydi;  “kucaklaşma” ve “kararlılık”...
Bahçeli konuşmasında günün “hassasiyetine” binaen çözüm süreci çerçevesinde yaşanan rezalete odaklanıp hem Türkiye’ye hem de kongreyi izlemeye gelenlere mesajlar verdi. 
“Ankara ebedi başkent”  diyerek siyasal sisteme gözünü diken AKP’ye, “Türk’ün bahar bayramında yeniden doğuş, yeniden milli doğruluş amacıyla biriz ve birlikteyiz” sözleri ile hem MHP tabanına hem de Türkiye’ye mesaj verdi. 
“Demokratik anlayışımızı teslimiyetle karıştırmayın. Sorumlu duruşumuzdan meydanı boş sanmayın. Vatan ve millet aşkımızı sınamaya asla kalkışmayın.”  sözleri ile de Ülkücülerin sorumlu duruşuna dikkat çekerken “çözüm” sürecinin figüranlarına ihtar çekti.
***
Bahçeli Arena’da konuşurken Diyarbakır’da hükümet ve İmralı’nın başrolünü oynadığı rezalet yeni bir aşama kaydediyordu. 
Bebek katilinin mektubundaki  “40 yıllık hareketimizin acılarla geçen mücadelesi boşa gitmediği gibi...”  bölüm binlerce şehit ailesinin kalbine bir hançer gibi saplanıyordu. 
Türk devletini teröriste “posta” yapan zihniyetin Diyarbakır meydanına ulaştırdığı mektup okunurken MHP kongresine Türkiye’nin dört bir yanından kopup gelen o cefakâr insanların yüzündeki ıstırabı görünce sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu anladım.
Bölücü güruh Diyarbakır’da hükümetin nezdinde Türk devletine boyun eğdirmenin keyfini yaşayıp “bölünme” hülyaları ile halaylar çekerken Ankara’ya toplanmış çilekeş vatan evlatları gözyaşlarını içlerine akıtarak inadına  “kucaklaşma”dan bahsediyordu.
Bahçeli  “Kürt kökenli kardeşlerim bu milletin ayrılmaz ve yeri dolmaz mensupladır. İmralı’daki katil Kürt kökenli kardeşlerime liderlik yapmayacaktır.”  sözleri ile Diyarbakır’da hükümet ve BDP marifetiyle sergilenen tahrike “inadına birlik!” diye meydan okudu.
Sonuç olarak, 21 Mart 2015 Türkiye’nin yaşadığı tezadın ete kemiğe büründüğü bir gündü. 
***
İmralı’daki caninin “tak!” diye istediğini “şak!” diye yapan bir zihniyetin yönettiği bir ülke olduk. Acı ama gerçek bu. Bunun en acı örneklerini bu hafta yaşadık. 
Diyarbakır meydanında okunan müsvedde bunun son örneği. 
Diğeri ise, hafta içi sergilendi. “Sekreterya” kılıfı ile eşkıyabaşına “yaren” tahsis edilmesi Diyarbakır’da yaşanan rezaleti “fersah fersah” aşan bir cür’et...
Sekreterin biri 33 askerimizi şehit eden katillerin başı. Diğeri ise Çetinkaya mağazasını yakıp 11 vatandaşımızın katlettiği iddia edilen terörist.
Şaşırmadık. Öcalan’a “sekreter” olacak teröristin de böyle bir kariyere sahip olması gerekirdi! Teröristlerin kimlikleri ortaya çıkınca Çetinkaya mağazasının sahipleri ile akraba olduğunu bildiğimiz AKP’li vekil aklıma geldi. Bir yeğenini de teröre kurban veren sayın Milletvekili’nin duygularını merak ettim. 
Bizim yüreğimizi kanatan şu rezil uygulama ona nasıl acı veriyordur, kimbilir?
***
Bahçeli kongrede pek çok mesaj verdi. Tabanın mesajı ise misafirlerin takdimi sırasında kendini gösterdi. 
Kurultayı tribünden takip eden MHP’lilerin kongreye davetli gelen Saadet ve Büyük Birlik Partisi temsilcilerine ayırdığı yoğun alkış MHP yöneticilerine bir mesaj gibiydi.
Tribünlerin ilgisi, hesaba-kitaba ve siyasi akla yatkın gelen üçüncü  “Milliyetçi Cephe” nin taban karşılığının da olduğunu gösterdi. 

Yazarın Diğer Yazıları