MHP'li Başkan böyle istifa etti:"Serserilik ve kabadayılıkla..."

MHP'li Başkan böyle istifa etti:"Serserilik ve kabadayılıkla..."
MHP Nilüfer eski İlçe Başkanı Osman Uçar ve yönetimi, “ya yeni bir yol bulacağız ya da yeni bir yol açacağız” diyerek partiden istifa ettiklerini duyurdu.

Milliyetçi Hareket Partisi Nilüfer eski İlçe Başkanı Osman Uçar ve yönetimi, basın açıklaması düzenleyerek partiden istifa ettiklerini kamuoyuna duyurdu. Bursa eski il başkanları Yüksel Yılmaz ve Hasan Toktaş’a yönelik saldırı girişimlerine de tepki gösteren Uçar, “Serserilik ve kabadayılıkla engel olacaklarını sanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Bursa’nın seçilmiş son il başkanları Yüksel Yılmaz ve Hasan Toktaş'ın da hazır bulunduğu basın açıklamasına medyanın büyük ilgi gösterdiği görüldü. Eski ilçe başkanı Osman Uçar veyönetimi “Kaybetmenin eşiğinde olanların bu hırçınlıklarını anlıyoruz” sözleriyle MHP yönetimine tepki gösterirken, “Fakat bilmelerinde fayda var ki; mahkûm oldukları yenilgiden kurtulamayacaklardır. Ya yeni bir yol bulacağız ya da yeni bir yol açacağız” ifadelerini kullandı.

7fbe08fa-c6ea-4df8-bd7f-642ca9eb705c.jpg

İşte Uçar’ın basın açıklamasından öne çıkanlar:

KİRLİ İTTİFAKIN PARÇASI OLMAYACAĞIZ

15 yıldır tasallut ve yolsuzluk içinde yolunu kaybetmiş olan AKP iktidarı, 15 Temmuz kalkışmasının ardından, sanki ortaya çıkan manzaranın müsebbibi kendisi değilmiş gibi, kurduğu yeni ve kirli bir ittifak ile toptan bir dayatma rejimine evrilmiştir. Bu süreç, maalesef Milliyetçi Hareket Partisinin de  desteği ile siyasal İslamcıların ve hatta bölücü anlayışın hayalini bile kuramayacakları bir sistem değişikliği ile sonuçlanmıştır. Bu noktadan sonra durup düşünmek gerektiğine inanan ben ve arkadaşlarım uzun süren değerlendirmelerden sonra bu kirli ittifakın bir parçası olmayacağımız konusunda hemfikir olarak bir tavır geliştirmemiz gerektiğine kanaat getirmiş bulunmaktayız.

MUHALİF HAREKETLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR, LİNÇ EDİLİYOR

Gerek iç siyasette yaşanan hukuksuzluklar gerekse dış siyasette görülen basiretsiz politikalarla ülkemiz değil bir yere varmak, tepetaklak uçurumdan aşağı yuvarlanmakta ve siyaset bilmeye gerek kalmaksızın herkes bunu fark etmektedir. Dış siyasette bayağı bir şark kurnazlığı anlayışı içinde, kadim devlet anlayışı olmayan ama para ve doğal kaynakları olduğu için ‘dost’ ilan edilen ülkelerle yapılan ucuz pazarlıklar, bağımsız dış siyaset arayışının yerini almış ve ülkemizi giderek demokratik ve çağdaş bir ülke tasavvurundan uzaklaştırmıştır. İçeride, on binlerce insan işsiz kalmış, yüzlerce gazeteci tutuklanmış, esnaf “ha gayret” diyerek ayakta kalmaya çalışmaktadır.

Muhalif siyasi hareketler ya görmezden gelinmekte ya da linç edilmekte, üniversiteler nitelik kaybetmekte, beton yığınları üretmekle kalkınma olacağı zannedilmektedir. Velhasıl istikrar diyerek milleti uyutanlar, yarınını ön göremeyen bir tedirginlik ve nefes almaya muhtaç bir bıkkınlık içinde, milletin ekseriyetini alternatif aramaya itmiştir.

SERSERİLİK VE KABADAYILIKLA ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR

Bu arayış içinde yaklaşık 2 yıldır aktif bir şekilde mücadele eden ve siyasî partiler kanunu ve parti tüzüğünün çizdiği çerçevede hakkımızı kullanarak tüm şartları zorlayan bizler artık parti tüzüğünden aldığımız hakları tüketmiş olduğumuzu fakat siyasî partiler kanununun farklı maddelerinden doğan haklarımızı kullanabileceğimiz bir başka zeminde de çareler aramak gerektiğini düşünmekteyiz. Siyaset yelpazesinde var olan boşluktan ümitsizlik kadar bir ümit de doğabilir düşüncesiyle artık kadere doğru adım atma gerekliliği hepimiz için kaçınılmaz bir akıbettir.

TOKTAŞ VE YILMAZ’A YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUM

Yeri gelmişken, hafta sonu, hepimiz için kıymet ifade eden Servet Somuncuoğlu’nu anma toplantısı esnasında beraber görev yapmış olduğumuz il eski başkanlarımız Hasan Toktaş ve Yüksel Yılmaz’a yapılan saldırıyı da kınamak istiyorum. Yukarıda ifade ettiğimiz gelişmeler her ne kadar bu tür ucuz serserilik ve kabadayılıklarla engellenmeye ve mahalle seviyesinde bir siyaset zeminine çekilmeye çalışılsa da ihtiyaç göz yumulamayacak kadar çok, sıkıntı hatır işlemeyecek kadar büyük, mevzu korkup geri çekilemeyecek kadar ciddidir. Elbette kaybetmenin eşiğinde olanların bu hırçınlıklarını anlıyoruz fakat bilmelerinde fayda var ki; mahkûm oldukları yenilgiden kurtulamayacaklardır. Zira AKP’nin mızrağı artık çuvala sığmamakta, iş birlikçileri durdukları yeri izah edememektedirler.

METAL YORGUNLUĞU DEĞİL, KOKUŞMUŞ SİYASET

Sonuç olarak, AKP Genel Başkanı’nın “metal yorgunluğu” olarak adlandırdığı kokuşmuş siyaset anlayışına çare olur umuduyla Milliyetçi Hareket Partisi içinde başlatmış olduğumuz ve gerek Balgat gerekse Beştepe kaynaklı onca engel ve zorbalıklara karşın yürüttüğümüz demokratik mücadele, maalesef mevcut hukuk düzeni içinde siyasî pozisyonlarımızı korumak suretiyle sonuç alınabilir olmaktan çıkmış çözümsüz bir noktaya gelmiştir. Memleketimiz için sürdürdüğümüz mücadelede, dava şuuru ile yetişmiş kadrolar olarak bizler, memleket meselelerinde umutsuzluğa yer olmadığından hareketle, ‘YA YENİ BİR YOL BULACAĞIZ YA DA YENİ BİR YOL AÇACAĞIZ’ bilinciyle partimizden istifa ediyor ve yeni bir yol açacağımıza inanıyoruz. 

İlgili Haberler