Üç ay önceki bir yazımda “MHP’nin sürekli kan kaybettiği bir alanı dikkatinize getirmek istiyorum”  diyerek MHP’li belediyelerin MHP’den kaçışını gündeme getirmiştim. 2009 seçiminde tam 493 belediye başkanlığının kazanıldığını ancak zaman içinde 109 MHP’li belediye başkanının istifa ettiğini yazıp çok sayıda belediye başkanının da istifanın eşiğinde olduğu duyurmuştum.
Son olarak GENAR Araştırma Şirketinin geçen hafta yayınlanan seçim anketinden çıkan sonuçlar da durumun MHP açısından pek iç açıcı olmadığını ortaya koydu. GENAR’ın şimdi genel seçim olsa anketinde MHP’nin oyu yüzde 12.4,  şimdi yerel seçim olsa anketinde ise oyu yüzde 11.3 çıktı. Yani görüldüğü gibi parti baraj sınırında...
Bu noktada 4 Kasım’daki 10. Olağan Büyük Kongre MHP açısından farklı bir anlam daha kazanıyor. Partinin geleceği kadar ilk yerel seçimlerde alacağı oyların düşüş veya yükselişe geçeceği, kongrenin sonucuyla doğrudan alakalı hale geldi.
4 Kasım’daki kongrede bir değişim olmadığı takdirde mevcut haliyle halkın MHP’ye yönelişini tetikleyecek bir etken olmayacak.
Değişim gerçekleştiği takdirde ise bir hareket yaşanacağı ve bunun sandığa çok olumlu yansıyacağı aşikar.
Hal böyleyken,  MHP’li belediye başkanları da 4 Kasım’daki kongreye kadar suskun bir bekleyiş içerisinde. Gelen haberlere göre 70’e yakın MHP’li belediye başkanı 4 Kasım’daki kongrede bir değişim gerçekleşmezse istifaya hazırlanıyor.
Bu şartlarda sandığa giden MHP yerel seçimde sağlam bir tokat yiyebilir.
MHP’nin bu tokadı yemesini önlemek MHP Üst Kurul Delegelerinin elinde. Eğer 4 Kasım’da delege mevcut  MHP yönetimine tokadı vurmazsa, yerel seçimde halkın sillesi Devlet Bey devrini kapatacak.
MHP Üst Kurul Delegeleri tarihi bir sorumluluk altında... Atalarımız  “Arife tarif gerekmez”  demiş... Delegenin bu gerçeği şimdiden görmesinde fayda var.