Mustafa Denizli'nin bazı önemli maçlar sonrası söyledikleri klişe olmuştur. Millî takımda iken Avrupa Şampiyonası finallerine gitmeye hak kazanınca kullandığı "İçimizdeki İrlandalılar" bunların ilkidir. Hedefindeki, spor medyamızın bazı kalemleriydi. En çok beğendiğim sözü ise "Hakemleri de yendik".

Beşiktaş-Fenerbahçe maçını izledikten sonra bu çağrışımları yapmam doğal. Düşünün FIFA kokartlı ve yurt dışı müsabakalarında yıldızlaşmış bir yardımcı hakem -Tarık Ongun- ofsayt kuralını bilmiyor. Fernandao'nun golünde elindeki sopayı bir yerlere sakladı. Ongun, bu hatayı yakın zamanda ikinci kez tekrarlamış oldu. Tabii bu yanlış ya da bilinçli kararda Cüneyt Çakır'ın da "suça katkısı" inkâr edilemez. Bunca tecrübeye sahip gözler bunu nasıl atlar. Aynı Çakır, İsla'nın Quaresma'ya yaptığı penaltılık harekete de "devam" dedi. Burnunun dibindeki olayı nasıl olur da göremez? Aklıma Çakır'ın da hakemlik yaptığı babası geldi. Yorumum net; sarı-laciverti çok seviyorlar.

a Spor'da en ilginç yorumları Erman Toroğlu'ndan dinliyoruz. "Quaresma kimleri kurtardı?" diye sordu. Sonra başladı sıralamaya:

* Türk Futbol Federasyonu. Beraberinde Merkez Hakem Komitesi.

* Cüneyt Çakır, Tarık Ongun ve Bahattin Duran üçlüsü.

* Beşiktaş'ı.

* Şenol Güneş'i.

* Tabii ki kendini.

Sonrası

Maç sonu baktık, Fenerbahçe cephesi nispeten sessiz. Beşiktaşlı yöneticiler bülbül. Adeta şakıdılar. Ahmet Nur Çebi ve Metin Albayrak konuşurken Ahmet Ürkmezgil'in umulmadık çıkışları gözlemlendi.

Üçlünün göndermeleri en çok kime dokundu biliyor musunuz? Rıdvan Dilmen'e. Çatacaklar listesinin en başına bunları yerleştirdi. Şeytan'a tavsiyem, bundan sonraki Trabzon ve özellikle Beşiktaş maçlarında artık görev almaması. Devam ederse, sonucu tahmin edebiliyorum. Son tavsiyem, patronu Ferit Şahenk'le birlikte, locadan maç izlemesi. Böylece "sarımsaklı yoğurtlu" benzetmelerle kültürünü geliştirir.

Diğer ilginç tespitleri sıralamaya kalksam "devamı yarın" gerekir. Oysa en basit sebep Beşiktaş'ın galibiyetini getirdi. Aykut Kocaman'ın verdiği gaz. Aslında iyi incelenirse sonucun çok daha farklı olabileceğini görebiliyorum.

"Algı operasyonu" ve "ilahi adalet" söylevleri arasında kutlamayı en fazla hak eden Beşiktaş taraftarı. Yok taktikmiş, yok yerinde müdahaleymişlere inanmıyorum. Geleneksel ruh bu galibiyeti getirdi. Daha önce de yazdığım bir gözlemimi tekrarlayıp, noktayı koyacağım:

"Uzun yıllar önce bir seçim gezisi sırasında Ayancık'tan geçiyorduk. Bir traktör römorkundaki yazıyı fark ettim; -Kargalar sürüyle, Kartallar yalnız uçar-."

***

Kötülük

Son örneğini pazar akşamı derbide gördük. Bir kendini bilmezin, tribünden fırlattığı metal parçasıyla Mehmet Topal'ın kafası yarıldı. Bunun adı takım sevgisi değil, kötülüktür. Aklı sıra rakibe zarar verecek. Sonuçta faturayı kulübü ödeyecek. Böylesi bir tutumu affetmiyorum. Ağzınla ne halt edeceksen, et. Bu kafayı değiştirmek zorundayız.

Deniz Bayramoğlu'nun Gündem Özel'inde konu kötülüktü. Akademisyenler önce "kötülüğün tarifi"ni yapmaya uğraştılar. En ilginç yorum Prof. Dr. Hikmet Zihni Sungur'dan geldi; "Dış dünya bana saldırmasın diye çaba göstermek". Bir daha, hatta iki defa daha okuyun. Ancak bu şekilde çözebilirsiniz.

CNNTÜRK'teki tartışmada eksik olan spordaki kötülüklerin ele alınmamasıydı. Oysa önlerinde biteli henüz bir saat olmuş maç vardı. Bayramoğlu'na bir dahaki tartışması için önerim "futbolun kötülükleri" olacak. Birkaç konuşmacı adayını şimdiden verebilirim:

"Emre Bol, İlker Yağcıoğlu ve ille de Rıdvan Dilmen". Hani bu aralar araziye uydu ama Rasim Ozan Kütahyalı. Getirebilirse "kaymaklı ekmek kadayıfı olur". Ayrıca kanalın izlenme rekorunu kıracağı garantisini verebilirim.

***

Devam eden başarı

Sabancı Holding ile aramızın iyi olduğunu söyleyemem. Nedense bize ilan vermezler. Fakat yine de iyi işlerini es geçmeyiz. Mesela "Farkındalık Yaratanlar" bunların başında. Yıllardır devam eden bu çalışma Türkiye'nin gizli kalmış değerlerini ortaya çıkarıyor. Ayrıca destek sağlanıyor.

Uygulamanın görünen yüzü Cüneyt Özdemir. Akıllı ve çalışkan bir televizyoncu. Ayrıca tarzı da sempatik. İyi seçim olduğu kesin. Hem 'Farkındalık Yaratanlar'ı hem Özdemir'i beğeniyle izliyoruz.