Elbette demokrasinin kurallarından birisi de seçimdir. Seçimler demokrasinin olmazsa olmazı ve ülkenin kaderlerini belirleyen demokratik kurallardır. Bunun içindir ki bizde de seçimler yapılır. Seçimin bitmesiyle birlikte, gözler Gazi Meclis'in alacağı kararlara çevrilir. Ülkenin her insanı sorunların çözüleceği, memleketin refah ve huzura kavuşacağı beklentisine girer. Bunun içindir ki oy kullanma hakkına sahip her yurttaş son kez gücünü toplayarak sandığa gitmiştir.

                İşte demokraside çareler tükenmez sözü bunun için söylenmiştir. Ancak, 7 Haziran seçim sonuçlarının ülke meselelerine çözüm getirmediği görülünce ikincisini yapıldı. Peki bu seçim dertlere derman olacak mı? Hani derler ya "Görünen köy kılavuz istemez" diye. Tıpkı onun gibi halkımızın kanaati bu seçiminde dertlerimize deva olma yerine, yeni dertleri de beraberinde getireceği düşüncesidir.

Hedef, Türkiye'nin çözülmesi

                Bu demokrasiye inançsızlık nereden çıktı, olanlar demokrasinin kuralları gereği yapılmış şeylerdir denilebilir. Halkımızın ise demokrasinin kurallarının dışında bir yerlerin oyunları ile karşı karşıya olduğumuzu düşünmesidir. Olacakların elbette demokratik kurallar içinde çözülmesi gerekir. Ancak sorun çözücülerin demokratik ve güçlü olmalarının yanında, gelecek baskılara dayanacak güçte ve dirayette olmaları da gerekmektedir.

                Bir damla petrolü binlerce masumun kanına tercih edenlerin, dün Orta Doğu'da yaptıkları bilinmektedir. Bugün aynı oyunun ülkemiz üzerinde oynanması ve bunları defedecek tedbirler yerine şahsi çıkarların ön plana çıkarılacak olmasıdır. Bazıları bu durumun seçimle ne alakası olabilir diyebilir. Ancak, demokrasi gereği yapılan seçimler sonrası birilerinin oynadığı oyuna çanak tutulacağı, ülkenin geleceği yönünde iradenin kullanılmayacağının olmasıdır.

                Cetvelle Orta Doğu haritasını çizenlerin hedefi, tek direnç noktası olarak kalan Türkiye'nin de çözülüp, ufalanması gerektiğini düşünmesidir. Bunun için de müttefik gibi gözüken Avrupa ve Amerika'nın, Kur'an'ın da lanetlediği Yahudilerin iş birliği yapması ve ezeli düşman Rusya ile yaptığı pazarlıklar sonucu Türkiye'ye diz çöktürme projesi için kendi kurdukları değişik terör örgütlerini kullanarak ülkede oluk oluk kan akıtma çabalarını sürdürecek olmalarıdır.

Ver kurtula zorlayacaklar

                Bu çabalara bazı medya kuruluşlarını, sözde sanatçı ve akilleri, İslamcıları ve satılık siyasetçileri de ekleyince kamuoyu üzerinde oluşturulacak baskılarla insanlarda nasıl bir bıkkınlık meydana getirerek halkı, ver kurtula zorlayacağıdır. Bunu başardıkları an, alın size büyük Kürdistan. Sadece büyük Kürdistan mı, petrol yollarının Akdeniz'e Türkiye dışından başka yollarla nakli sağlanarak devre dışı kalışımızın yanında, İsrail'in güvenliğinin sağlanması ve Türkiye'nin parçalanarak tehlike olmaktan çıkarılması gelmektedir.

                Yapılacaklar sadece terörle de kalmayıp, siyasilerce seçimlerde verilen vaatlerin her zamanki gibi unutulması sonucu halkta oluşan güvensizlik duygusu. Yağmur gibi yağacak zamlarla insanların ceplerinin kevgire çevrilerek hayatı yaşanmaz kılması. Her şeyi dolara bağlayarak kendi kendimizi inkâra varan davranış. Denetimsizlik sonucu oluşan boşluk. Türkiye'yi Türklerin yurdu olmaktan çıkararak Arap, Ermeni, Yezidi, Kürt ve Arapların ülkesi haline getirilmesi çalışmalarının halkta meydana getireceği çöküntüler.

                Seçim sonrası buzdolabında denen ülkenin çözülmesine giden sürecin tekraren başlatılması, hırsızlığın önlenmemesi, tefecilik, karaborsanın ve ahlaksızlığın alabildiğince artması, sesini çıkaranın susturularak hukukun askıya alınması ve denetimsizlik sonucu ülkenin Suriye ve Irak'a dönüşmesini beraberinde getirecektir. Bu durum karşısında ya düdük çalınıp seksenli yıllara yeniden dönülecek veya bizler de Suriyeliler gibi Akdeniz veya Ege'nin soğuk sularıyla kıyıya vurulmuş cesetler olacağımızdır.

                Demek ki, akıllı kullanılmayan demokrasi hak ve hürriyetler yerine bir milletin sonunu hazırlayan kurallar zincirini beraberinde getirecektir. Bu zincirlerin kılıfı ise demokrasinin gereği diye takdim edilen seçimler olacaktır.

.....

Geçtiğimiz gün Hakk'ın rahmetine kavuşan, Hasan Demir kardeşime Allah'tan rahmet camiaya ve ailesine baş sağlığı diliyorum.