Fransa Tarım Bakanı Stephane Travert, ülkesinin 2022'den itibaren açık havada beslenen tavuk yumurtacılığına geçeceğini açıkladı. Travert, tarım alanında çalışan bazı derneklere ziyaretinde yaptığı açıklamada, 2022'den itibaren kafeste beslenen tavuklardan elde edilen yumurtaların satışının yasaklanacağını bildirdi. Bakan, aynı yıl, tavukların açık havada beslenmesinin zorunlu hale getirileceğini ifade etti. Fransa'da yumurtaların yüzde 68'inin kafeste beslenen tavuklardan elde edildiği kaydedildi. YouGov araştırma şirketinin anketine göre, Fransızların yüzde 90'ı tavukların açık havada beslenmesi gerektiğini düşünüyor.

Fransa'nın, yıllık 14 milyar Avro gelir ile Avrupa'nın en çok yumurta üreten ülkesi olduğu belirtiliyor. Kafeste beslenen tavuklardan elde edilen yumurtaların satışının yasaklanması ve tavukların açık havada beslenme zorunluluğu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçim vaatleri arasında yer almıştı.

***

Türkiye'de ise, tavuklar, kuş gribi virüsü bahanesiyle itlaf edildi!

Bu arada Amerikan mısır şurubu, piyasaya hâkim olsun diye her sene kotalar artırıldı. Sonunda Şeker Kurulu kapatıldı, şeker fabrikaları toptan satışa çıkarıldı. Bugünlerde de şeytanca bir zihniyetle, pancardan şeker üretimi aleyhine haberler pompalanıyor.

İşin garibi, pancar üretimi yasaklanan üretici, çoğunlukla bu yasağı getirenlere oy veriyor!

Bu sebeple Türkiye'de, "Size gezen tavuk yumurtası yedireceğim, kafeste tavuk yetiştirmeyi yasaklayacağım" diye seçim vaadinde bulunan bir siyasi parti sonuç alır mı emin değilim!

***

Sahte kekeme profesörü!

Sahte doktor, sahte savcı, sahte polis, sahte öğretmenden sonra "sahte kekeme profesörü"müz de oldu!

Anadolu Ajansı'nın bir başka haberine göre Bursa'da Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, bir ihbar üzerine kekemelik ve konuşma bozukluğu üzerine faaliyette bulunan E.N.K'ya ait merkezde inceleme yaptı. Azerbaycan Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra akademik çalışmalar yaptığını ve profesör olarak Türkiye'ye geldiğini ileri süren E.N.K'nın gerçekte bu yönde sahte belgeler düzenlediğini tespit eden ekipler, sözde tedavi merkezinde şüpheliyi gözaltına aldı. Zanlıya ait iş yeri ve evinde yapılan aramalarda sahte kaşe, diploma ve sertifikalar ele geçirildi. Ekipler, E.N.K'nın herhangi bir akademik unvanının bulunmadığını, lise mezunu olduğunu ve Pensilvanya Üniversitesi'nden alınmış gibi düzenlenen kekemelik ve dil patolojisi sertifikasının da sahte olduğunu belirledi.

Ulusal ve yerel medya organlarında profesör unvanıyla kekemelik ve konuşma bozuklukları konusunda mülakatlar verdiği, program ve söyleşilere katıldığı tespit edilen zanlının, sekiz yıldır söz konusu konularda kendisine gelen hastalara sözde tedavi uyguladığı öğrenildi. Herhalde iş yerinde gerçek uzmanlar da çalıştırmıştır! Yoksa sekiz yıl bu faaliyeti sürdüremezdi. Şüphelinin, akademik unvanını kullanarak Bursa'da faaliyet gösteren bir Lions Kulübü'nün de 2016-2017 yıllarında başkanlığını yaptığı bildirildi!

***

Doktorluk, yardımcı doçentlik, doçentlik kesmemiş, iyi para kazanmak için profesörlük unvanı gerektiğini düşünen sahte kekeme profesörü, nokta atışı yapmış ve kazandığını zannetmiş. Gayrimeşru yollar deneyerek veya sahtekârlıkla, insanları aldatarak bir süre "başarılı" bir iş hayatı sürdürmüş. Sonunda Türk polisi yakalamış! Peki siyasette aynı yolları deneyenleri kim yakalayacak?

Denilebilir ki, "Siyasette her kademe için diploma gerekmiyor, gerektiği zaman da parayla temin edilebiliyor."

Evet ama sonuçta, halk, cahiller tarafından yönetilmiş ve aldatılmış oluyor. Bu yüzden ülkenin sorunlarına sorun ekleniyor. Aslında, cahiller, bilenlerden daha iddialı, daha "cesur" oluyor. Halk da bu temelsiz, köksüz cüreti seviyor nedense!