Son söz Kadıköy’de!

Şikesi, mahkemesi, federasyonu ve Süper Final’i ile son yılların en ilginç sezonunu yaşadığımız şu günlerde, belki de futbolun en heyecanlı, en stresli gecesini yaşadık. Trabzon ve İstanbul’da oynanan her iki maçta da gözler sahada, kulaklar başka şehirdeydi...
Galatasaray, evindeki zor sınavda hafta içinde Fenerbahçe’yi yenerek kendisine 3 puan avantaj sağlayan Beşiktaş’ı yenmek isterken, Fenerbahçe de Trabzon’da beraberliği bile düşünmüyordu...
Dün gece Arena’da Trabzon maçından 3 farklıllık vardı. Önce tribünler son koltuğuna kadar dolu, teknik direktör Fatih Terim’in sahadaki yeri boş, ilk onbirde de Necati’nin yerine de Milan Baros sahnedeydi...
Sarı-kırmızılılar, Trabzon karşısındaki durgunluğunu ve yorgunluğunu attığını maçın hemen başında ortaya koydu. Oyunun hakimi olan evsahibi Melo ile kazandığı golüyle bütün stresini üstünden attı. Beşiktaş golden sonra biraz hareketlenir gibi olsa da sarı kırmızılılar, daha diri, daha oyuna hakim ve daha istekliydi. Bu baskı da Selçuk’un frikiğinde Almeida’nın kendi kalesine ikinci Galatasaray golünü atmasına neden oldu...
İkinci yarıya Simao ve Fernandes’in yerine Holosko ve Mustafa Pektemek değişiklikleri ile başlayan Beşiktaş hocasının gol istediği ortadaydı. Ancak Havutçu’nun bu isteği maçın sonlarına doğru yerine geldi. Terim’in yaptığı Sabri, Riera ve Aydın değişlikleri Galatasaray’a katkı sağlamadı.
Terim’siz Galatasaray, Arena’da Süper Final’de ilk kez bir derbide galibiyet sevincine çok yaklaşmışken, bitime çok az kala kalesinde gördüğü gollerle bu mutluluğu yaşayamadı. Trabzon’dan gelen Fenerbahçe galibiyeti, son sözün Kadıköy’de oldukça zor söyleneceğini ortaya koydu...

Yazarın Diğer Yazıları