SPORUN temeli de, hedefi de, dostluk, barış ve kardeşlik ruhu üzerine fiziki yetenekleri monte ederek yarışmaktır. Onun için, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklı olanını severim” veciz sözü spor alanlarında görünür yerlere yazılmış, asılmıştır. Daha doğrusu; “.. yazılmış idi, asılmış idi...” Çünkü, devlete ait çoğu spor salonu ve sahasında bu vecize artık görülmüyor. Durum, Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Av. Ali Sürmen’in dikkati çektiği haldedir:  “Atatürk’ün bu sözü, statlardaki skorbortlar dahil tüm alanlardan kaldırılmıştır.Oysa günümüzde en çok özlem duyulan bu nasihat Türk futbolu’nun kurtuluş reçetesidir.Türk Futbolu’nun düştüğü bu kötü durumdan çıkmak için ceza yağdırmaktan başka hiç bir ciddi adım atmayan TFF’ye buradan çağdı yapmak isteriz..” İşin özeti ve mevcut olayların, vahametin nedenleri, bu ülkede camiden okula, evden işyerine, sokaktan hapishaneye kadar her yer de “Amaca ulaşmak için her yol mubahtır” diyerek her türlü şikeyi (para, hatır) haramı helâl sayacak derecede meşru hale getirseniz, ahlâklı yarışmanın birinci unsur olduğu sporunda içine ederseniz. Ameli ahlâkın önüne koyarak, ortada dünya için suç, ahret için ise günah olmayan hiç bir şey bırakmazsınız.