Dikkatinizi çekti mi bilmem... Son bir ayda ülkenin genel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi gibi yoğun gündemi arasında Ülkü Ocakları’na yönelik operasyonlar hız kazandı. Konya, Eskişehir, Afyon ve Kütahya Ocak Başkanları ile işbirliği yaptıkları arkadaşları  “çete oluşturmak”  suçlamasıyla gözaltına alındı...
Şanlı bir maziye sahip, Türk milliyetçiliği mücadelesinde 5 bine yakın şehit vermiş bir teşkilatın birtakım yöneticilerinin, “çete ve suç örgütü elebaşı ve elemanı olarak anılması ne kadar acı ve kabul edilemez...

* * *

Hatırlayacaksınız; emniyet güçlerinin bu son zincirleme operasyonu 13 Temmuz’da Konya’dan başladı. Yaklaşık 1 yıldan beri Konya Ülkü Ocakları’nı yakın takibe alan polis, belirlediği 34 ayrı noktada aynı anda harekete geçti. 500 polisin görev aldığı, her ne kadar adına ” Meltem “denilse de adeta” fırtına “ gibi gerçekleştirilen operasyon sonunda elebaşılığını Konya Ülkü Ocakları Başkanı İslam A. ile eski Ocak Başkanı Zeki Z.’nin yaptığı 35 kişi gözaltına alındı...
Zanlılar; Konya merkezli, İzmir, Antalya, Samsun, Denizli, Kayseri, Çorum ve İstanbul’da, ” çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, cinayet, adam yaralamak, çek-senet tahsilatı yapmak “la suçlandı. Operasyon sırasında ortaya çıkarılan bir suç ise diğerlerini gölgede bırakacak kadar utanç verici ve yüzkızartıcıydı... Konya Ülkü Ocakları Başkanı İslam A.’nın evine operasyon kapsamında baskın düzenleyen polis, çok sayıda porno CD ve dergi ele geçirdi. Evde bulunan bilgisayara el koyan polis yaptığı incelemede 12 bin çocuk pornosu görüntüsünün kayıtlı olduğunu belirledi. Bu gelişme üzerine, Baro tarafından görevlendirilen avukatlar bile zanlıları savunmaktan çekildi...

* * *


Aslında Konya Ülkü Ocaklarındaki başıbozukluğun sinyalleri taa 2 yıl öncesinden gelmişti. Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin, “yeniden yapılanma” gerekçesiyle Konya  Ocak yönetimini değiştirmek istemesi üzerine silahlar patlamış, yönetim değişikliğini yapmak için  Ankara’dan gelen grupta bulunan Mustafa T., çıkan kavgada Mesut T.’yi ayağından vurmuştu. Polis, Ülkü Ocakları’ndaki olay sonrasında 18 kişiyi 10 ruhsatsız tabancayla birlikte gözaltına almıştı.

* * *


Konya Ülkü Ocakları’na yönelik operasyonun yankıları sürerken Eskişehir’de düzenlenen, ‘Üçüncü Saçayağı” adlı operasyon gündeme bomba gibi düştü. Operasyonda Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı Ufuk Ö., Afyon Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Baki O., Kütahya Ülkü ocakları 2. Başkanı Serhan E. ve üç kişi tutuklandı. zanlılar hakkındaki kabarık suçlamalar yine çete faaliyetleri kapsamındıydı:
“Silahlı, çıkar amaçlı suç örgüte kurmak, örgütü yönetmek, örgüte üye olmak, zorla senet imzalatmak, nitelikli dolandırıcılık, ihaleyefesat karıştırmak, tehdit etmek...

* * *

Bu arada Ülkü Ocaklarını gündeme getiren bir tatsız olay da İzmir’de yaşandı. İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Serdar K. ve Yardımcısı Ali E. ile görevden olmak istedikleri Karabağlar Ülkü Ocakları Başkanı Serkan M. arasında çıkan tartışmada silahlar konuştu. Serkan M.’yi tabancayla vuran İzmir Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Ali E. tutuklandı.

* * *


Bütün bunlar sadece son 1 ay zarfında Ülkücü hareketin temiz isminin böylesine kirli konularla anılmasına yol açan olaylardan hatırda kalanlar... Şimdi, sorduğunuzu duyar gibiyim:  “İyi ama, Ülkü Ocakları bu kadar mı başıboş ve sahipsiz? Bu kadar rezalet yaşanırken teşkilat yetkililerinin hiç mi haberi olmuyor? Bu olaylar karşısında MHP ve Ülkü Ocakları, özellikle de Genel Başkan Dr. Devlet Bahçeli neden tavırsız? Ülkü Ocakları’nda yaşanan bu başıbozukluğun geçmişi nerelere dayanıyor?..”

Evet, Türk Milliyetçi hareketinin hayat damarı, gözbebeği, ümidi ve geleceği olan Ülkü Ocakları üzerinde; birtakım kişilerin uygunsuzlukları duymazdan gelinerek, yaptıkları görmezden gelinerek bir yozlaştırma sürecinin adeta teşvik edildiği artık çok açık.
Ülkü Ocakları üzerinde oynanmak istenen oyunları ve dünden bugüne bu çirkin oyunun zeminini hazırlayan süreci de yarınki yazımızda ele almaya devam edeceğiz.
Bu arada şunu da vurgulamakta yarar görüyorum; tüm yurtta kuruluş amaçlarına uygun faaliyet gösteren bütün Ülkü Ocakları teşkilatları tabii ki  yazı konumuzun dışındadır. Onları, pisliğe bulaşanlardan tenzih eder, takdirle karşılanan başarılı çalışmalarının devamını dilerim.