Uzun soluklu bir evlilik kişilere sanki bir koruma kalkanı oluşturur ve bu kalkan çıktığında kişiler kendilerini çıplak ve korumasız hissedebilirler. Toplumumuz evli olan kişilere tanıdığı hakları imkanları bekar olan kişilere sunmaz. Kişiler boşandıklarında hayat onlara birazcık daha zor zahmetli masraflı ve acımasız olmaya başlar. Genel olarak baktığımızda istatistiksel çalışmalar erkeklerin çok sorunlu bir evlilikten sonra kesinlikle evlenmem dedikleri halde 2 ay ile 2 sene  arasında bir süreç içinde evlendiklerini göstermektedir. Çoğunlukla da 2 ay içinde evlenenleri sayısı neredeyse %80 civarındadır. Kadında ise bu oran sanki tam tersine bir sayı izlemektedir. Evlilikten kısa bir süre sonra evlenen bayanların sayısı oldukça azdır. Boşandıktan sonra ya yeniden evlenemezler ya da boşandıktan çok sonra evlenme yoluna gderler ve yenden evlendiklerinin de kadınlar bu durumdan çok utanırlar. Uzun bir süre evlendiklerini kimseye söylemezler. Kendilerine bile itiraf edemezler. Böyle kötü birşey yapmış olmaktan dolayı inanılmaz derecede huzursuz olurlar. Çevrelerinin hep kendisini eleştireceğini ayıplayacağını düşünürler. Çocuklarına kendilerini adama yolunu seçerler. Çocuklarımla ben mutluyum gibi bir imaj çizmeye çaba gösterirler. Bazen de boşandıkları eşlerini kendi hayatlarından silemedikleri ve silmedikleri için yeni kişilerle tanışmaları ve birlikte olmaları çok kolay olmaz kendilerine kötülük yaptıklarını fark etmezler. Yıllar geçtiğinde yaşlandıklarında bunu anlarlar. Tanıdığımız bir hanım boşandıktan 5-10 sene geçmesine rağmen eşinin sevdiği yemekleri yapıp buzdolabına koyduğunu, markette bile eşinin sevdiği yiyecekleri farkında olmadan market sepetine yerleştirdiğini fark ettiğini bu süreci durdurmasını ve değiştirmenin çok zor olduğunu söylemiştir. Boşanma zorlu bir süreçtir ama bu sürecin sağlıklı ve doğru zamanlamalı şekilde çözümlemek ve yeni yasama ayak uydurmak çok önemlidir. Bu konuda zorlanıyorsanız bir psikologdan destek alabilirsiniz.