Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halil Kağan ÖYKEN

Halil Kağan ÖYKEN

Çalışma Gündemi

Yeni kalkınma planı çalışma hayatına neler getiriyor?

Yeni kalkınma planı çalışma hayatına neler getiriyor?

Kalkınma planları 1963 yılında hayatımıza girdi. İlk kalkınma planı 1963-1967 yıllarını kapsadı. Başta ekonomik konular olmak üzere eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında uygulanacak politikalar kalkınma planları ile belirleniyor. Bugün 12 incisini konuşuyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12 inci Kalkınma Planı TBMM'ye sunuldu. 60 özel ihtisas komisyonu ve 27 çalışma grubu tarafından hazırlanan plan, gelecek 5 yılda ülke politikalarına yön verecek. Bundan ötürü kalkınma planları üzerinde detaylı çalışılması gereken politika belgeleridir. Türk medeniyet projesinin yansımalarını planlarda görmek şarttır.

Her planda olduğu gibi bu plan da işsizlik oranı, büyüme ve enflasyon hedefleri ile manşetlerde yerini aldı. İstihdamın 5 milyon arttırılması, işsizliğin yüzde 7.5’e düşmesi, kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara çıkması, tek haneli enflasyon plandan öne çıkan rakamlar oldu.

Çalışma hayatının dinamiklerine planda yer verilirken, nitelikli insan kaynağı öne çıktı. Plan, ortalama ücretlerin taban ücretlere yaklaşmasından kaygılı.

5 yıllık kalkınma planının 5 ana eksen belirlenirken, en önde başat unsur olarak nitelikli insan kaynağına yer verildi. En büyük sermayemizin insan kaynağı olduğu gerçeği öne çıkarılmış oldu. Bu yönde çalışma modellerinin oluşturulması, oluşturulacak modellerde beceri, verimlilik ve ücret arasındaki dengenin kurulması hedefleniyor. Planda, ortalama ücretlerin taban ücretlere yaklaştığından bahisle dönüştürülecek çalışma modellerinde ücretlendirme ile nitelikli insan kaynağı arasında denge kurulmasına yer verildi. Aksi halde yakın gelecekte eğitim ve becerinin önemi kalmayacağı gibi piyasaların da bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Nitelikli insan kaynağından yoksun bir işgücü piyasasının sunacağı mal ve hizmetlerin ne katma değeri olacak ne de rekabet gücü.

Dünya tarihini göçlerin yazdığını göz önünde bulundurmalıyız.

12 inci plandan gözüme takılan ikinci bir kaygıda göç olgusu oldu. Nitekim göç olgusu bir ülkenin bugününü ve geleceğini bire bir etkileyen en önemli aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Kontrolsüz göçmen sayısının ulaştığı yoğunluk işgücü piyasasında belirleyici olarak karşımıza çıkıyor. Bir taraftan ücretler düşerken diğer tarafta kayıt dışı istihdam artmakta. Bu faktörlerin birbirlerini tetiklediği beraberlerinde suç ekonomisine de yol açtıkları gözden kaçmamalıdır.

Sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi hedefleniyor. Emeklilik yaşı yine gündemde.

Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ödenen ücretler beraberinde çok büyük bir kayıt dışı ekonomiyi yaşatıyor. Dolayısıyla sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir olmasını tehlikeye atıyor. Kalkınma planı ile kayıt dışılığa yol açan faktörlere karşı mücadele edileceği vurgulanıyor. Diğer taraftan emeklilik yaşı ve aylık bağlama oranı ile ilgili yeniden değerlendirme yapılacağı yönünde yorumlara açık ifadelere yer veriliyor. Daha yeni emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesi ile yaş koşulu kaldırılmışken ve yıl bitmeden beklenen düzenleme ile de 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık statüsündekiler için 5 yıl erken emeklilik yolu açılacakken; emeklilik yaşı ile ilgili bir düzenleme beklenebilir mi? Elbette ortalama ömür rakamlarına göre emeklilik yaşı ile ilgili konuşabiliriz. Ancak yapılacak yasal düzenlemelerin çalışma hayatının koşullarına ve kazanılmış haklara uygun olması koşulu ile. Diğer türlü daha yeni tecrübe ettiğimiz üzere yanlış hesap Bağdat’tan dönmekte. 08/09/1999 tarihi itibariyle ileriye dönük gelmesi gereken emeklilikte kademe uygulaması geriye dönük gelince; yirmi dört yıl sonra düzeltmek zorunda kaldık.

Planda; tamamlayıcı emeklilik sistemine, bireysel emekliliğe ve yaşlı bakım sigortasına da yer verildi.

Yaşlanan nüfus beraberinde yaşlı bakımı ile ilgili konuları toplumun gündemine taşımış bulunmakta. Yaşlı bakım hizmetleri ile ilgili model çalışmaları önümüzdeki günlerde sıkça konuşacağımız konular arasında olacak. Planda da yaşlı bakım sigortasının tesis edilmesi gerekliliği üzerinde durulmuştur.

Emeklinin gelir düzeyi göz önüne alınarak destekleyici bir uygulama olarak tamamlayıcı emeklilik ve tamamlayıcı sağlık sigortası 12 inci kalkınma planı ile teşvik ediliyor. Nitekim hali hazırda 9 milyonu geçen emekli en düşük yaşlılık aylığı olan 7.500 TL ile gereksinimlerini sağlıyorlar. Yaşlanan nüfusun sağlık harcamaları ise alternatif sağlık güvencesini zorunlu kılıyor. Otomatik katılım sisteminin işveren katkısını da içine alarak ikinci basamak emeklilik sistemi kurulması hedefleniyor. Ancak bu noktada kıdem tazminatı konusu ile ilgili hassasiyet sürmekte. Getirilecek düzenleme ile geçmişten bugüne biriken kıdem tazminatları ile ilgili soruların yanıtlanması ve yeni durumda hak kaybı yaşanıp yaşanmayacağının açıklanması gerekiyor.

Plan, gençlerin bireysel emeklilik sistemine katılımının sağlanması, sistemde bulunanların da birikimlerini toplu olarak alarak sistemden ayrılmalarının önüne geçmeyi amaçlıyor. Böylece sistemde kalan bireyler, yıllık gelir sigortası yoluyla birikimlerini geri alabilecekler.

Bir soru - bir yanıt

Bu yıl Haziran ayında SSK’dan emekli oldum. Bağlanan aylığımın bana düşük geldi. Benimle benzer emekli olan arkadaşlarım daha yüksek aylık alıyorlar. SGK’nın bağladığı emekli aylığı yanlış hesaplanmış olabilir mi? Ne yapmalıyım?

Yaşlılık aylığı bilgilerinizi kontrol etmenizde fayda bulunmaktadır. Özelikle çalıştığınız günlerin ve bildirilen kazançların doğruluğunu teyit etmeniz gerekmektedir. Size bağlanan aylık hesaplanırken en önemli parametreleri, günleriniz ve kazançlarınız oluşturmaktadır. Bunlarda yapılmış olabilecek bir hata aylığınızın düşük bağlanmasına neden olmuş olabilir. Yaptığınız kontrol sonucunda aylık bağlanırken eksik olduğunu düşündüğünüz gün ve kazançlarınız ortaya çıkarsa, yaşlılık aylığınızı bağlayan Sosyal Güvenlik Merkezine dilekçe ile başvurarak yaşlılık aylığınızın tekrar hesaplanmasını isteyebilirsiniz.

Sorularınız için: hkaganoyken@gmail.com

Yazarın Diğer Yazıları