Zarrab olayı

Reza Zarrab 1984 İran doğumlu, Türk kökenli zengin bir kişi. Bu genç yaşında milyar dolarlık servet edinecek kadar akıllı ve becerikli. Ülkeye bir ihaneti söz konusu değildir. Devleti ve milleti dolandırmamış, devletten kredi alıp batırmamış, ihale almamış, devletten özelleştirme adı altında milletin malını yok pahasına alıp yüz katına satarak, milleti kazıklamamış. Bu konularda Türk mahkemelerinde herhangi bir ceza almamıştır. Zarrab'ın ABD'ye pazarlıksız gittiğini sanmıyorum. Ama diyelim ki bir tuzağa düştü gitti. Zarrab'ın elinde hem Türkiye hem de İran'da üst düzey yöneticilerle kirli para işlerinin bilgileri vardır. Zarrab'ın elindeki para ne ABD ne de Türkiye'den elde ettiği paradır. Elindeki para İran'ın petrol parasıdır. Ambargo nedeniyle İran'ın petrol satması yasak olduğu için kaçak yollarla satılan kaçak petrol parasının, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke bankalarında aklanarak İran'a gönderme olayıdır. İran'a göre son on yılda İran devletinin, 250 milyar doları kayıptır.

***

ABD, Zarrab'ı maddi ve politik bir bedelle kapalı artırma yoluyla İran veya Türkiye'ye satma hazırlığı yapmaktadır. İran, bu durumu görebilecek kurnazlığa ve tecrübeye sahiptir. Bu nedenle Zarrab'ı takas etmek için ABD'nin vazgeçemeyeceği birkaç Amerikalıyı içeri tıkacaktır. Bunu yakında işitiriz. Türkiye ne yapar, bunu tahmin edebiliyorum ama yazarsam başım belaya girebilir, bu nedenle yazmayacağım. Beni okuyanlar bilir Tayyip Erdoğan'dan haz etmem. Yaptığı iki şeyi beğenirim. Sigarayı yasak etmesi, bir de Fethullah Gülen ve Cemaatiyle mücadelesidir. Şimdi Rıza Zarrab'ı ABD ve İran'ın elinden kurtarmaya çalışırsa kendisini bu konuda desteklerim. Zarrab'ın işlediği bir suç varsa ülkeye gelir ve yargılanır, suçluysa cezasını alır. Hayatımda Zarrab'ı hiç görmedim, görme ihtimalim de sıfırdır. Bu işi biraz vicdan işi yaptım, haksızlık edildiğini düşünüyorum. Türkiye'de bir takım çevrelerin Zarrab'ın aleyhinde ve olağanüstü karalama yapmakta olduklarını düşünüyorum. Bu çevreler, ellerinde hiçbir bilgi olmamasına rağmen Zarrab'ı yargılayıp cezalandırmaktadırlar, bu işte tuhaf durumlar olduğunu hissediyorum. Kamuoyunun dikkatini çekmek istedim. Bekleyip göreceğiz. 

 

 

*

 

 

Rektör tayini

AKP iktidarına kadar üniversitelerde yapılan seçimlerde aday sayısı 3 veya 4 tane olurdu, bu nedenle bir çok üniversitede yasa gereği 6 aday olmaması nedeniyle seçilme şansı yüksek olan aday veya adaylar seçimin geçerli olması için yakınlarını aday göstererek 6 sayısını tamamlarlardı. Bugün ise aday enflasyonu var. Bizim de mensubu olduğumuz Gazi Üniversitesi dahil olmak üzere, Haziran ayında rektör seçimleri olacak üniversitelerde yirminin üzerinde aday var. Bunun sebebi AKP zihniyetinin çivisini çıkarttığı devlet sistemidir. Devlette ayakları baş ettiler. Liyakati ortadan kaldırdılar. O adam rektör, dekan veya bölüm başkanı yapıldığına göre ben de olurum düşüncesi doğdu. Önce cemaat sonra da hükümet aldıkları oya bakmadan üniversitelere yeteneksiz militanlarını atadı. Sadece akademik kadro değil aynı zamanda üniversite bürokrasisini de militanlarla doldurdular. Üniversite genel sekreterleri ve daire başkanları cemaatin kıyım makinesi gibi çalıştılar. Bütün icraatları kendisini milliyetçi veya ulusalcı olarak tarif eden düzgün ve başarılı yurt sever akademisyenleri susturmak ve baskı yapmak için haklarında düzmece nedenlerle soruşturma açtırdılar. Allah rızası için çalışıyoruz diyen Cemaatçi bir rektörün tipik ortak icraatlarını örnekleyerek bir fikir verelim. Yaptıkları işlerde Allah rızası ve memleket menfaati var mı görelim.

*** 

Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim adı altında açılan ve yıllık bin 500 liraya okuma imkânı bulan orta halli yurttaş çocukları artık bundan yararlanamıyor. Cemaatçi rektörler devlet üniversitelerindeki, ikinci öğretimi kapatarak cemaatin yıllığı 25-40 bin lira arasında olan özel üniversitelerine öğrenci potansiyeli yaratmışlardır. İkinci ortak icraatları, Amerikan emperyalizmini yaymanın en önemli enstrümanı olan İngilizce eğitim veren bölümler açmışlardır. Devlet üniversitelerinde açtıkları İngilizce bölümlerle hem Amerika'ya hizmet hem de Amerika'da doktora yaptırılan Cemaatçi militanlara iş imkânı yaratarak bir taşla iki kuş vurmayı hedeflemişlerdir. Bu ayrıntıyı yazmamızın nedeni, Cemaatin ve ABD'nin ince ayarlarının farkında olduğumuzu kabaca yüzlerine vurmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları