Akciğer kanserinin erken tanısı, hastaların sağkalım oranlarını doğrudan etkileyen en kritik faktör olarak kabul ediliyor.
Geleneksel yöntemlerin aksine, Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS), bronkoskopi ve ultrasonu birleştirerek hava yolları çevresindeki lenf düğümlerine ve kitlelere ulaşımı mümkün kıldı. Bu teknoloji, doktorların göğüs duvarını kesmeden, minimal invaziv bir yaklaşımla doğrudan şüpheli bölgelerden hassas doku örnekleri almasını (biyopsi) sağladı.
UZMANLARDAN ONAY: MÜKEMMEL BİR ARAÇ
EBUS'un tanı sürecine getirdiği hız ve doğruluk, uluslararası tıp çevrelerinde yankı uyandırdı.
Johns Hopkins Tıp Merkezi'nden Pulmoner ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Maria Sanchez, EBUS'u değerlendirerek, bu yöntemin “mediastinal evreleme ve periferik nodül biyopsilerinde mükemmel bir araç” olduğunu ifade etti.
Dr. Sanchez, yöntemin özellikle lenf düğümlerinin incelenmesindeki yüksek hassasiyetine dikkat çekti ve bu durumun kanserin yayılımını doğru bir şekilde belirlemede kilit rol oynadığını belirtti.
Önde gelen bir diğer uzman, King’s College London Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Profesörü Dr. Alistair Finch ise, EBUS'un artık birçok uluslararası kılavuzda altın standart bir yöntem olarak yer aldığını vurguladı.
Dr. Finch, yöntemin cerrahiye kıyasla daha az risk taşıdığını, ayakta tedavi imkanı sunduğunu ve hasta konforunu artırdığını söyledi.
BİLİMSEL VERİLER BAŞARIYI KANITLADI
Uluslararası saygın bilimsel dergilerde yayımlanan araştırmalar, EBUS'un tanıdaki başarısını sayısal verilerle de ortaya koydu.
Chest dergisinde yer alan geniş çaplı bir meta-analiz, EBUS'un akciğer kanserinde lenf düğümü evrelemesi için %90'ın üzerinde bir duyarlılığa ve özgüllüğe sahip olduğunu gösterdi. Bu yüksek oranlar, yanlış negatif sonuç olasılığını ciddi ölçüde azalttı ve gereksiz cerrahi müdahalelerin önüne geçilmesine önemli katkılar sağladı.
Bilim insanları, EBUS'un erken evre nodüllere ulaşarak, hastalığın henüz cerrahi olarak tamamen çıkarılabilir olduğu aşamada tespit edilmesini kolaylaştırdığını dile getirdi. Bu durum, akciğer kanserinde erken tanının ve dolayısıyla başarılı tedavi şansının artmasında belirleyici oldu.