Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne sabah saatlerinde düzenlenen operasyon ile 13 kişi gözaltına alınmıştı. Operasyona gerekçe olarak konser harcamaları gösterildi.
Halk TV’nin özel haberine göre; operasyona yönelik hazırlanan bilirkişi raporunda bir muhasebe bilim uzmanı, ihale mevzuatı uzmanı ve bir de Sayıştay uzman denetçisinin imzası olduğu aktarıldı. Raporda yer alan muhasebe bilim uzmanı bilirkişinin ABB’ye yönelik diğer başvurularda da imzasının olduğu öne sürüldü.
Mansur Yavaş'tan operasyona ilk tepki!
GÖKÇEK DÖNEMİ İÇİN TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞ
Bilirkişinin daha önce Mansur Yavaş’ın şikâyet ettiği dosyalarda şüpheliler lehine rapor veren ve sonrasında takipsizlik kararı verilmesine yol açan bilirkişi olduğu da ortaya çıktı. Söz konusu ismin, Gökçek ve önceki yöneticiler lehine rapor hazırlarken, CHP döneminde ise yöneticiler aleyhine rapor hazırladığı ve operasyonlara gerekçe raporlara imza attığı tespit edildi. Öte yandan bilirkişilerden bir başkasının da benzer biçimde farklı bir dosyada daha ABB’ye yönelik incelemelerde görevlendirildiği de ortaya çıktı.
"HEP AYNI BİLİRKİŞİ"
ABB Başkanı Mansur Yavaş ‘bilirkişi’ tartışmalarına dikkat çekmişti. Yavaş, operasyon sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Yakın zamanda bir basın toplantısıyla açıklayacağımız üzere, yaptığımız şikâyetlerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığı, bu kişilerin hazırladığı raporlarla kapatılan dosyalar ve bu dosyalardaki şüphelilerin siyasi kimlikleri kamuoyu ile paylaşılacaktır. 4 bin bilirkişi arasından hep aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun teşkil etmektedir.
Örneğin AKP İl Başkan Yardımcısına verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan güncel zarar yaklaşık 58 milyon dolar (2,4 milyar TL) olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır.
Yine aynı bilirkişiler; Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam oluru olmasına rağmen “imzası yok” diyerek bilirkişi raporu hazırlanmış akabinde savcılıkça takipsizlik kararı verilmiştir.
Bir başka örneği de 2015’te Seymen su ile yapılan sözleşme kapsamında hiçbir hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada 16 kez savcı değişmiş, halen iddianame düzenlenmemiştir.
Bizim beklentimiz; bekletilen bu dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır.”