Çocuklar, internete her zamankinden daha genç yaşlarda ulaşabiliyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) açıkladığına göre, dünyada her yarım saniyede bir çocuk internetle tanışıyor. Bu noktada, uzmanlar internetin çocuklar ve gençler için olan riskleri konusunda kritik uyarılarda bulunuyor.
Western Sydney Üniversitesi'ndeki bir araştırma merkezi ile Save the Children isimli sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan bir çalışma çocukların, özellikle de düşük gelirli ailelerden gelenlerin, tanımadıkları kişilerden gelen uygunsuz istekleri engelleme olasılığının %35 daha az olduğunu ortaya çıkardı.
2019 yılında yapılan Global Kids Online anketinin verilerine göre, 9 ila 17 yaş arasındaki çocukların ebeveynlerinin teknik araçlar yerine kurala dayalı kısıtlamalar gibi stratejileri tercih ettiğini ortaya koydu.
Söz konusu araştırmaya göre, kültürlere göre de farklılıklar görülebiliyor. Örneğin, zengin Avrupa ve Güney Amerika ülkelerindeki ebeveynler çocuklarına internetteki fırsat ve riskleri anlatmayı tercih ederken, Gana, Filipinler ve Güney Afrika gibi ülkelerdeki ebeveynler ise kısıtlayıcı kurallar getirmeyi tercih ediyor.
İngiltere merkezli bazı büyük internet şirketleri tarafından kurulan bir güvenlik organizasyonu olan Internet Matters'da ebeveyn kontrollerinin bir listesi ve bunların nasıl kullanılacağını anlatan bir kılavuz yer alıyor. Örneğin, TikTok gibi gençlerin sıklıkla kullandığı YouTube’da ebeveynler, yetişkinlere yönelik içerikleri filtreleyen "çocuk" sürümünü kullanabiliyor.
Ayrıca ebeveynler, ana siteyi kullanabilen daha büyük çocuklar için, hangi sitelerin ziyaret edildiğine yönelik inceleme yapabilecekleri denetimli hesaplar oluşturabiliyor. Bu denetimli hesaplar, Facebook’taki ‘aile merkezi’ bölümünden Messenger'da da kurulabiliyor.
