D vitamini, kemik sağlığını desteklemesi, bağışıklığı güçlendirmesi ve genel sağlığa katkılarıyla biliniyor. Ancak, bilinçsiz ve aşırı kullanımı, kalp ve böbreklerde ciddi hasarlara yol açabiliyor.

Bilimsel araştırmalar ve uzmanlar, kontrolsüz D vitamini takviyelerinin hiperkalsemi (kanda aşırı kalsiyum birikimi) gibi tehlikeli durumlara neden olabileceğini ortaya koydu.

İngiltere’den gelen son uyarılar, bu “güneş vitamini”nin yanlış kullanımının ölümcül sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.

Peki, D vitamini neden riskli hale geliyor ve nasıl doğru tüketilmeli? İşte tüm detaylar...

AŞIRI D VİTAMİNİ: KALP VE BÖBREKLERİN DÜŞMANI

D vitamini, güneş ışığı, yağlı balıklar, yumurta sarısı ve takviyeler yoluyla alınabiliyor. Ancak, aşırı dozda tüketildiğinde, kanda kalsiyum seviyelerini tehlikeli bir şekilde artırarak hiperkalsemiye yol açtı.

İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nden pratisyen hekim Dr. Asif Ahmed, yüksek dozda D vitamini kullanımının anormal kalp ritimlerine, böbrek yetmezliğine ve kemik ağrılarına neden olabileceğini belirtti. Dr. Ahmed’in Instagram’da 52 binden fazla izlenen videosunda vurguladığı gibi, “İnternetten alınan 10.000 IU (uluslararası birim) gibi yüksek dozlu takviyeler son derece tehlikeli” dedi.

The Lancet’te yayımlanan bir çalışma, hiperkalseminin kalp kası hasarını ve böbrek taşı oluşumunu tetiklediğini, uzun vadede kronik böbrek yetmezliğine yol açabileceğini gösterdi.

İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), yetişkinler için günlük 4.000 IU’yu aşmamasını, çoğu insan için ise 400 IU (10 mikrogram) önerdi.

KALP SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ RİSKLER

Aşırı D vitamini, kalp damarlarında kalsiyum birikimini hızlandırarak damar sertliği ve aritmi riskini artırıyor. ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden kardiyolog Dr. Erin Michos, hiperkalseminin kalp kası üzerinde toksik etkiler yaratabileceğini ifade etti.

Circulation dergisinde yayımlanan bir araştırma, yüksek doz D vitamini takviyesi alan bireylerde kalp hastalığı riskinin %15 arttığını ortaya koydu. Michos, “D vitamini eksikliği kadar fazlası da kalp sağlığını tehdit ediyor. Dozaj, kan testiyle belirlenmeli” dedi. Özellikle yaşlılar ve koyu tenli bireyler, D vitamini sentezinde zorluk yaşadığı için takviyeye yönelebiliyor, ancak bu süreçte doktor kontrolü hayati önem taşıdı.

BÖBREK YETMEZLİĞİ VE DİĞER TEHLİKELER

Böbrekler, D vitamini fazlalığından en çok etkilenen organlardan biri. Kanda biriken kalsiyum, böbreklerde kristalleşerek taş oluşumuna ve fonksiyon kaybına neden olabildi.

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden nefrolog Prof. Dr. Robert Walker, aşırı D vitamini alımının böbrek yetmezliği vakalarını artırdığını belirtti. Kidney International’da yayımlanan bir çalışma, yüksek doz D vitamini kullanan hastaların %20’sinde böbrek fonksiyonlarında bozulma tespit etti. Walker, “Böbrek hasarı bazen geri dönüşsüz olabiliyor. Takviyeler, sadece eksiklik kanıtlandığında kullanılmalı” dedi. Ayrıca, bulantı, kusma, halsizlik, sık idrara çıkma ve zihin karışıklığı gibi belirtiler, D vitamini toksisitesinin erken işaretleri arasında yer aldı.

BİLİNÇSİZ KULLANIMIN ARKASINDAKİ NEDENLER

Pandemi döneminde D vitamini kullanımında küresel bir artış yaşandı. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen bu vitamin, özellikle Kovid-19’a karşı koruyucu olabileceği düşüncesiyle popülerleşti. Ancak, Japonya’daki Tohoku Üniversitesi’nden Dr. Shinichi Kuriyama, bu algının bilinçsiz takviye kullanımını körüklediğini ifade etti.

Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism’de yayımlanan bir çalışma, D vitamini eksikliğinin Kovid-19 riskini artırabileceğini gösterse de, aşırı dozun fayda sağlamadığı, aksine zarar verdiği vurgulandı. Dr. Kuriyama, “D vitamini, mucize bir çözüm değil. Doğru dozaj, bireysel ihtiyaçlara göre belirlenmeli” dedi.

İngiltere’de yetişkinlerin yaklaşık altıda birinin D vitamini eksikliği yaşadığı biliniyor, ancak bu durum, kontrolsüz takviye kullanımını haklı çıkarmadı.

UZMAN ÖNERİLERİ: GÜVENLİ D VİTAMİNİ ALIMI İÇİN NE YAPMALI?

Uzmanlar, D vitamini eksikliğini önlemek için doğal yolların öncelikli olduğunu vurguladı.

Dr. Asif Ahmed, “Güneş ışığı, sağlıklı bir diyet ve ölçülü takviyeler, D vitamini seviyelerini dengelemenin en güvenli yolları” dedi. Mayıs-Eylül ayları arasında günde 15-30 dakika güneş ışığına maruz kalmak, çoğu insan için yeterli D vitamini sentezini sağladı.

Yağlı balıklar (somon, uskumru), yumurta sarısı ve zenginleştirilmiş tahıllar da doğal kaynaklar arasında. Takviye gerekiyorsa, kan testiyle D vitamini seviyeleri ölçülmeli ve doktor önerisiyle doz belirlenmeli. NHS, koyu tenli bireyler, yaşlılar ve hamile kadınlar gibi risk gruplarının düşük doz takviyelerden faydalanabileceğini belirtti.

The Lancet Diabetes & Endocrinology’de yayımlanan bir çalışma, kişiselleştirilmiş D vitamini dozajlarının toksisite riskini %90 azalttığını gösterdi.

D VİTAMİNİNDE DENGE HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, D vitamininin sağlık için vazgeçilmez olduğunu, ancak bilinçsiz kullanımın kalp ve böbrek sağlığını ciddi şekilde tehdit edebileceğini doğruladı.

Hiperkalsemi, aritmi ve böbrek yetmezliği gibi risklerden korunmak için kan testiyle rehberlik edilen, doktor kontrollü bir yaklaşım şart.

Güneş ışığı ve dengeli beslenmeyle desteklenen ölçülü takviyeler, D vitamini eksikliğini güvenli bir şekilde giderebilir.

Sağlığınızı riske atmamak için D vitamini kullanmadan önce bir uzmana danışmanız önerildi.