Her dediği çıkan Ekonomist Meriç Köyatası pastadan en çok payı alan kişileri açıkladı! "Ekonomi geçen yıla göre büyüdü" dedi

Her dediği çıkan Ekonomist Meriç Köyatası pastadan en çok payı alan kişileri açıkladı! "Ekonomi geçen yıla göre büyüdü" dedi
Ekonomist Meriç Köyatası, Youtube kanalında ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi.

Türk ekonomisinin geçen yıla göre büyüdüğünü belirten Ekonomist Meriç Köyatası, " Bu büyümeden kim payını aldı bir bakalım. İktidar yandaşı işadamları ile büyük sanayi şirketleri. Zaten TÜİK de bunu gizleyemiyor" ifadelerini kullandı. 

İşte Köyatası''nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK YOKSULLAŞIYORUZ"

Türkiye ekonomisi, 2021 yılında yüzde 11 büyümüş. Ben demiyorum. TÜİK diyor. Kişi başına milli gelirimiz de 8597 dolardan 9539 dolara çıkmış.

Ekonomide büyüme demek, o ülkenin zenginleşmesi, o ülke insanlarının refahının artması demek. Hele hele yüzde 11’lik büyüme demek, o ülkede düğün bayram yaşanması demek. İşsizliğin azalması, insanların reel olarak gelirlerini artırması, refahın yükselmesi demek. Oysa hepimiz görüyoruz ve yaşıyoruz ki, her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz.

Ülkeyi yöneten iktidar kadroları bile ekonomik sıkıntılardan, krizlerden bahsetmeye başladı. “daha önce ekonomik büyümenin nimetlerini birlikte paylaşıyorduk, şimdi külfetini de birlikte üstleneceğiz” diyerek, fakirleştiğimizi kabul ediyor.

"İKTİDAR YANDAŞI İŞADAMLARI EN BÜYÜK PAYI ALDI"

Ama tabii daha önce büyümenin nimetlerini birlikte paylaşıyorduk ifadeleri gerçeği yansıtmıyor. Türk halkı, dar gelirliler, işçiler, memurlar, çiftçiler, özellikle de emekliler her geçen gün çok daha hızlı fakirleşiyor. Hele emekliler… artık emekliler, iktidarı eleştirmiyor. Çevremde tanık olduğum kadarıyla, doğrudan beddua gönderme aşamasındalar. Bu enflasyonda, bu karda kışta 2500 lira emekli maaşı hangi vicdanlara sığar?

Evet Türk ekonomisi geçen yıla göre büyüdü. Bu büyümeden kim payını aldı bir bakalım. İktidar yandaşı işadamları ile büyük sanayi şirketleri. Zaten TÜİK de bunu gizleyemiyor.

Bakın çalışanların milli gelirden aldığı pay bu kadar yüksek büyüme hızına göre bile, bırakın artmayı, bırakın sabit kalmayı, daha da düşmüş. TÜİK diyor ki, 2020’de yaratılan gelirin yüzde 33’ünü çalışanlar alırken, geçen sene payları yüzde 30’a düşmüş. Buna karşılık, karlar, yüzde 49’dan yüzde 52’ye çıkmış.

Ekonomi yüzde 11 gibi rekor bir hızla büyürken, ücretlilerin payının düşmesi için, iki farklı şeyden birinin olması lazım. Teknoloji öylesine gelişir ki, daha az sayıda insan çalışarak, makineler ve robotlar sayesinde daha fazla üretim yaparsınız. Karlar artar. Peki Türkiye’de büyük bir teknolojik atılım mı var? Yüksek teknolojili mal üretebiliyor muyuz? Hayır. Peki o zaman ne oluyor? Türkiye’de vahşi kapitalizm var. Devlet gücünü arkasına almış, nüfuz ticaretini arkasına almış yandaş işadamları ile ücretleri enflasyona ezdiren hükümet ve işadamları var. Bu modelin adı vahşi kapitalizmdir.

"HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ AMA KÜREK MAHKUMLARI BÖLMESİNDEYİZ"

Peki ekonomi bu kadar büyürken, devlet güçlenmiş mi? Devletin güçlendiğini anlamak için bütçe açıklarına ve devlet borçlarına bakacağız. Devlet bırakın güçlenmeyi zayıflamış. Bütçe açığı bir yıl önceye göre artmış. Merkez bankası döviz rezervleri eksi 46 milyar dolardan eksi 56 milyar dolara çıkmış. Merkezi yönetimin borç stoğu 1 trilyon 812 milyar liradan 2 trilyon 707 milyar liraya çıkmış. Artan bu borçlar, hükümetin kayırdığı müteahhitleri zengin etmiş. İmalat sanayi büyümüş, hizmetler büyümüş. Bankacılık ve tarım sektörleri küçülmüş. Çalışanların refahı artmamış karlar yükselmiş. Hepimiz aynı gemideyiz diyorlar ya… evet doğrudur. Geminin sintine boşluğundaki kürek mahkumları bölmesindeyiz.

"HORMONLU BÜYÜME MODELİ"

Ben eskiden bu büyüme modeline hormonlu büyüme modeli diyordum. İnşaat ve ithalatla sağlanan bir büyüme idi. Artık hormonu yiye yiye zehirlendik. Ekonomimiz dış borç batağına saplandı. Ekonomik faaliyette bulundukça borcumuz artıyor. Toplum olarak büyüdükçe fakirleşiyoruz, bir avuç zümre zenginleşiyor. Bunun adı artık hormonlu büyüme değil, fakirleştiren zehirli büyüme…

Bu sistemde emeğin, küçük esnafın, çiftçinin, hiç önemi yok. Emekli maaşlarına baktığımızda, iktidarın emekliler için yaklaşımı ölsünler de kurtulalım modunda… Oysa Türkiye’de tüm servet birikiminde en çok payı olan kesim, emekliler… ekonomi büyüdükçe genel olarak ekonomi dış borç batağına saplanıp ülke fakirleşiyor, özel olarak da emeği ile geçinenler, çiftçiler ve küçük esnaf borca batıyor, fakirleşiyor. Ülkeyi yöneten siyasal kadro, onların yol verdiği iktidar zengini yandaş sermaye ve geleneksel olarak var olan büyük sermaye. Bu kesimlerin işleri iyi gidiyor, gelirleri artıyor.

Madem ekonomi yüzde 11 büyüdü. O zaman başta emekliler olmak üzerek tüm işçilere, memurlara tarıma destek ödemelerine yüzde 11 ek zam yapın. Öğrencilerin kredi borçlarını silin. Bu çağırımın boş vaat olduğunu biliyorum.

Kötü yönetim ve Rusya Ukrayna savaşının tüm olumsuz etkileri yine Türkiye’de garibanın üzerine binecek. Hepinize kolaylıklar ve sabır diliyorum.

İlgili Haberler