Dışarıdan enerji girdisi olmadan sürekli hareket ve enerji üretimi vadeden düzenekler, fizik yasalarına meydan okuyor gibi görünse de, bu alandaki iddialar merak uyandırmaya devam ediyor.

Bilimsel araştırmalar ve yabancı uzman görüşleri, bu hayalin gerçekliğe ne kadar yakın olduğunu sorguladı.

FİZİK YASALARINA TERS Mİ?

Sonsuz enerji, termodinamiğin temel yasalarına, özellikle enerjinin korunumu ilkesine aykırı göründü.

Termodinamiğin birinci yasası, enerjinin yoktan var edilemeyeceğini veya yok edilemeyeceğini belirtirken, ikinci yasa, enerji dönüşüm süreçlerinde her zaman bir kayıp olduğunu vurguladı. Bu nedenle, sürekli hareket makineleri veya "sonsuz enerji düzenekleri" bilimsel açıdan şimdilik imkânsız kabul edildi.

ABD’deki MIT’den fizik profesörü Dr. Walter Lewin, bu konuda net:

“Sonsuz enerji iddiaları, mevcut fizik anlayışımıza göre mümkün değil. Bu tür düzenekler, enerji kaybını önleyecek bir mekanizma sunmadan çalışamaz.”

YABANCI UZMANLAR NE DİYOR?

Uluslararası alanda sonsuz enerji iddialarına karşı temkinli bir yaklaşım hâkim. Oxford Üniversitesi’nden fizik profesörü Dr. Roger Penrose, sürekli hareket makinelerinin teorik olarak mümkün olmadığını, ancak bu tür iddiaların bilimsel merakı ateşleyebileceğini belirtti:

“Bu tür projeler, fizik yasalarını yeniden düşünmemize olanak tanıyor, ancak somut kanıtlar olmadan spekülasyondan öteye gidemezler.”

Penrose, enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynakların, sonsuz enerji arayışından daha gerçekçi çözümler sunduğunu vurguladı.

Almanya’daki Max Planck Enstitüsü’nden enerji araştırmacısı Dr. Sabine Hossenfelder ise, bu tür düzeneklerin genellikle abartılı iddialarla piyasaya sürüldüğünü ifade etti:

“Enerji üretiminde devrim yaratacak bir teknoloji, şeffaf bir şekilde test edilip doğrulanmalı. Şimdiye kadar hiçbir sonsuz enerji düzeneği bu sınavdan geçemedi.”

Hossenfelder, yenilenebilir enerji kaynaklarının, özellikle güneş ve rüzgâr enerjisinin, sürdürülebilir bir gelecek için daha uygulanabilir olduğunu savundu.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?

Yayımladığı bir analizde, sonsuz enerji makinelerinin fiziksel olarak imkânsız olduğu belirtildi.

Makalede, enerji kaybının kaçınılmaz olduğu ve hiçbir sistemin dışarıdan enerji almadan sonsuza dek çalışamayacağı vurgulandı. Ayrıca, 1998’de yayımlanan bir çalışmada, enerji dönüşüm süreçlerindeki kayıpların, sürekli hareket makinelerinin önündeki en büyük engel olduğu ortaya kondu. Buna karşın, bazı araştırmacılar, kuantum fiziği ve sıfır nokta enerjisi gibi alanlarda teorik olarak yeni enerji kaynaklarının mümkün olabileceğini öne sürdü.

Kaliforniya Üniversitesi’nden fizikçi Dr. Sean Carroll, kuantum vakum enerjisinin teorik olarak sınırsız bir enerji kaynağı olabileceğini, ancak bu enerjinin pratikte kullanılabilir hale getirilmesinin mevcut teknolojiyle mümkün olmadığını belirtti:

“Kuantum alan teorisi, evrende her noktada enerji olduğunu gösteriyor, ancak bunu makro ölçekte kullanmak için yüzlerce yıl gerekebilir.”

GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLER Mİ, HAYALLER Mİ?

Sonsuz enerji düzenekleri, bilimsel camiada şimdilik bir hayal olarak görüldü. Ancak bu tür iddialar, yenilikçi enerji çözümlerine olan ilgiyi artırdı.

Uzmanlar, enerji sorununa çözüm ararken yenilenebilir kaynaklara ve enerji verimliliğine odaklanmanın daha gerçekçi olduğunu vurguladı.

Dr. Penrose, “Hayal kurmak bilim için önemlidir, ama gerçek çözümler fizik yasalarına saygı duyan teknolojilerden gelir” sözlerini kullandı.