Son yıllarda genç yetişkinler (15-39 yaş arası) arasında kanser teşhislerinin küresel çapta kaygı verici bir hızla yükselmesi, halk sağlığı yetkilileri ve onkologlar arasında geniş yankı uyandırdı.

Yapılan bilimsel çalışmalar ve yabancı uzmanların değerlendirmeleri, bu artışın altında yatan karmaşık nedenler yumağını aydınlattı.

VERİLERDEKİ ŞAŞIRTICI YÜKSELİŞ

Amerika Birleşik Devletleri'nde yayımlanan kapsamlı bir çalışmada, 1970'lerden bu yana gençlerde gastrointestinal sistem (kolon ve rektum) kanserleri başta olmak üzere, bazı kanser türlerinde belirgin bir artış olduğu gözlemlendi. Bu durum, genç yetişkin kanserini, geleneksel olarak yaşlı nüfusun hastalığı olarak görülen kansere karşı yeni bir mücadele alanı olarak belirledi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR ÇEVRESEL FAKTÖRLERİ İŞARET ETTİ

Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Matthew Y. H. Lee, bu artışın sadece daha iyi tarama ve teşhis yöntemlerinden kaynaklanmadığını, asıl etkenlerin yaşam tarzı ve çevresel maruziyetlerde gizli olduğunu belirtti.

Dr. Lee, "Gençlerdeki kanser artışının tetikleyicisi büyük ihtimalle doğumdan bu yana maruz kalınan kronik iltihaplanma ve mikrobiyata dengesizliğidir" ifadesini kullandı.

Tıp dergisi The Lancet Oncology'de yayımlanan bir makalede ise, işlenmiş gıdaların, hareketsiz yaşamın ve obezitenin bu genç yaş grubunda kanser riskini önemli ölçüde artırdığına dikkat çekildi.

Araştırmacılar, özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu ve emülgatör içeren ultra işlenmiş gıdaların bağırsak mikrobiyotasını bozarak kansere zemin hazırladığını öne sürdü.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: MODERN YAŞAMIN BEDELİ

Londra Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden (ICR) tanınmış onkolog Profesör Sir Martin J. P. Taylor, artan vakalara dair endişelerini dile getirdi.

Profesör Taylor, "Genetik yatkınlık elbette her zaman bir faktördür, ancak bu kadar hızlı ve küresel bir artış, genetikten ziyade epigenetik ve çevresel etkenlere işaret etti" dedi.

Taylor, hava kirliliği, pestisitler ve plastiklerden kaynaklanan endokrin bozucuların (hormon taklit eden kimyasallar) fetüs döneminden itibaren hücresel düzeyde hasara yol açabileceğini ifade etti.

Yale Kanser Merkezi'nden Dr. Eliana R. Perez ise, teşhislerin gecikmesinin bir diğer önemli sorun olduğunu vurguladı.

Dr. Perez, "Gençler ve hekimler, bu yaş grubunda kanser beklemediği için semptomlar genellikle gözden kaçırıldı veya yanlış yorumlandı. Erken teşhis ve farkındalığın artırılması, genç yetişkin kanserinin morbidite ve mortalite oranlarını düşürmek için hayati önem taşıdı" şeklinde konuştu.

Bilim dünyası gençlerdeki kanser yükselişini "küresel bir puzzle" olarak nitelendirirken, araştırmalar modern Batı yaşam tarzının getirdiği beslenme ve çevresel yüklerin, hassas hücresel mekanizmaları bozarak kansere giden yolu açtığını güçlü bir şekilde ortaya koydu.