Sağlık Bakanlığı, anne ölümlerini azaltmak amacıyla “Yüksek Riskli Gebelik İzlem Sistemi”ni hayata geçirdi. Bu yenilikçi sistem, yüksek riskli gebelik yaşayan anne adaylarının aile hekimleri ve hastaneler tarafından daha sıkı takip edilmesini sağlayarak hem anne hem de bebek sağlığını koruma altına aldı.
Uzmanlar, sistemin detaylarını açıklarken, “Anne ölümleri 2000’li yıllarda 100 binde 64 seviyesindeyken, bu yıl 100 binde 11’e geriledi. Amacımız bu rakamı daha da aşağı çekmek” dedi.
Yüksek riskli gebeliklerin erken teşhis ve etkili yönetimiyle, anne ve bebek sağlığını tehdit eden komplikasyonların önüne geçilmesi planlandı.
Sistem, aile hekimleri ve hastaneler arasında dijital entegrasyon sağlayarak anne adaylarının sağlık durumlarını anlık olarak izledi.
Gebeliğin 4 kritik döneminde ve doğum sonrası ilk 6 haftalık lohusalık sürecinde, anne adayları telefonla aranarak veya gerekirse evlerinde ziyaret edilerek takip edildi.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE UZMAN GÖRÜŞLERİ
Yüksek riskli gebeliklerin yönetimi, dünya genelinde maternal-fetal tıp alanında uzmanlaşmış perinatologların öncelikli odak noktası.
Harvard Tıp Fakültesi’nden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Hope Ricciotti, “Yüksek riskli gebeliklerde erken teşhis ve düzenli takip, komplikasyon riskini %80’e kadar azaltabilir” dedi.
Ricciotti’nin çalışmaları, özellikle preeklampsi ve gestasyonel diyabet gibi durumların erken müdahaleyle kontrol altına alınabileceğini gösterdi.
The American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir araştırma, gebelikte omega-3 yağ asitleri ve folik asit içeren dengeli bir beslenmenin, bebeğin nörolojik gelişimini %30 oranında desteklediğini ortaya koydu.
King’s College London’dan Prof. Dr. Lucy Chappell ise, “Anne adaylarının ‘çok yemek’ değil, dengeli beslenmesi gerektiğini” vurguladı.
Chappell, “Günde 2.5-3 litre su tüketimi ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması, anne ve bebek sağlığı için kritik” dedi.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden perinatal psikolog Dr. Donna Neale, yüksek riskli gebeliklerde psikolojik desteğin önemine dikkat çekti:
“Psikolojik destek alan anne adaylarında postpartum depresyon riski %40 azalıyor.”
Bu bulgular, Türkiye’nin yeni sisteminin sadece tıbbi değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlarıyla da anne sağlığını desteklediğini gösterdi.
Örneğin, ailede genetik hastalık öyküsü olan anne adayları için genetik taramalar, olası sorunları önceden belirleyerek müdahale şansını artırdı.
ANNE ADAYLARINA ÖNERİLER
Uzmanlar, yüksek riskli gebeliklerde anne adaylarının belirtileri yakından takip etmesi gerektiğini söyledi.
Şiddetli karın ağrısı, ani kanama, bebek hareketlerinde azalma veya görme bozuklukları gibi belirtiler, acil müdahale gerektirebilir. Ayrıca, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme, riskli gebeliklerde komplikasyonları azaltmada etkili.
Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden Dr. Lisa Moran, “Hafif tempolu yürüyüşler, gebelik komplikasyonlarını %25 oranında azaltıyor” dedi.
Türkiye’nin bu yeni sistemi, anne ve bebek sağlığını koruma yolunda önemli bir adım olarak görüldü.
Bilimsel veriler ve uluslararası uzman görüşleriyle desteklenen bu yaklaşım, anne adaylarına daha güvenli ve sağlıklı bir gebelik süreci vadetti.