ANAR Genel Müdürüİbrahim Uslu, 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul seçiminde katılım oranının sezon etkisiyle yüzde 84’ün altına düşeceğini söyledi. Uslu, sahada teknik olarak kararsız seçmen kalmadığını söyleyerek, iki adayın katılacağı ortak canlı yayının seçim sonuçlarını değiştirecek kadar seçmenleri etkilemesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Uslu, Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'ya konuştu, gündeme ilişkin olarak açıklamada bulundu.
23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimine sayılı günler kaldı. Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında kıyasıya yarışta ipi kimin göğüsleyeceği merak konusu. Daha çok sandığa gitmeyen, geçersiz oy kullanan seçmenleri iknaya dönük seçim kampanyasında şimdi gözler iki adayın ortak yayınında. Uslu, sandığa kısa bir süre kala adayları performansını, kampanyalarının dilini, sahadaki son durumu, katılım oranında olası değişikliği ve ortak yayının nasıl bir etki yaratacağını anlattı.
AK Parti’nin 31 Mart ile 23 Haziran seçim kampanyasıbirbirinden farklıoldu. 180 derecedeğişensöylemle seçmeni ikna etmek ne kadar mümkün?AK Parti’ninfarklısöylemleri güvenilirliği sarsmaz mı?
Komple AK Parti’ye güveni sarsmasa da kafa karışıklığına nedenoluyor ve buher şeyden öncekampanyanın ikna gücünü kırıyor. Kampanyalar seçmende bir davranış değişikliği yaratmak için yürütülür. Sadık seçmeni değilortadaki seçmeni hedefler.Şimdiortadaki seçmeni iknaiçin daha önce söylediğinizintam tersini söylersenizo seçmen elbette söylediklerinizden etkilenmemeyebaşlar.Şu an yürütülen kampanyadoğruamabuAK Parti’nin hedefinigerçekleştirmesine vesile olmayabilir. Çünkü daha önce başkasını söyledi şimdi tersini söylüyor.
İkinci kampanyada Erdoğan yerine adayın öne çıktığını gördük. Ama bu durumErdoğanaçısından gücünü,inandırıcılığını yitirmenoktasında bir soruna yol açmaz mı?
Ben aynı fikirde değilim. 7Haziran-1Kasım’da da benzer birsüreçyaşandı.AmaErdoğan gücünü inandırıcılığını yitirmedi. Bazen çok bazen az iletişim doğru oluyor. Bu konjonktüre göre değişiyor.
Ama 7 Haziran, 1 Kasım sürecinde yeni parti girişimlerinden bahsetmiyorduk…
Seçmen yeni parti kurulursa bakar, karar verir. AKParti içinde halindenmemnun olmayan seçmen kitlesi var mıdır,vardır.Umutsuzlar terk etti zaten.Ama partilere oy verenlerle partisini başarılı bulanlara bakarsanız oy verenlerdahayüksekçıkar. Her parti içindekerhen oy verenlervardır. Bu yeni partiye kayar anlamına gelmez. En iyisi hangisiise seçmenona gider.Ama şu anki kampanya stratejileri ile bu sürecinalakası yok. Ben ikisini ilintilendirmiyorum.Erdoğan’ın biraz geride kalıpYıldırım’ın öne çıkmasıdoğru strateji.Daha önce sonuç alındı şimdi aynısonucu verecek mibirlikte göreceğiz.
İktidarın kampanyasında rakip Ekremİmamoğlu’nun birimaj çalışmasıolduğuna dair yoğun bir söylem dikkat çekiyor. Bu seçmende karşılık buldu mu?
İmamoğlu’na oy verenler bu propagandadan etkilenmiyor.Çalışmamızda31Mart’taİmamoğlu’naoy verenlerden şimdi vermeyecek olana rastlamadık. AKParti’nin bu mesajı 31Mart’taYıldırım’a oy vermemişya da31Mart’tasandığa gitmemiş ama bu seçimde gitmesi muhtemel kesimleri etkilemek için.Bunların üzerinde etkili olabilir.
İki adayın katılacağı ortak yayının seçmen üzerinde etkisi olur mu?
31 Mart’takiseçimde olsa çok etkili olurdu. Hele o kadar başa baş durumda ortadaki seçmenler oradaki performansa göre bir adaya yönelebilirdi. Ama şimdi her iki taraf da çok kararlı. Bizçalışmadateknik olarak kararsız kimseyi bulamadık.Bukadar seçmenin kararlı olduğu bir atmosferde,seçime de bu kadar az kalmışken adayların göstereceği performansla seçim sonuçlarını değiştirecek kadar seçmen grubunu etkilemesi mümkün değil.“Kararsızım, sandığa gitmeyeceğim” diyen seçmenin toplam oranı yüzde 12’lerde. Bunun anlamı yüzde 88 sandığa gitme olacakmı?Bu çok mümkün değil.Ben31 Mart’taki katılımın altında bir katılım bekliyorum.