Kıkırdak nakli sayesinde sağlığına kavuştu

Kıkırdak nakli sayesinde sağlığına kavuştu
Genç yaşına rağmen dizinde gelişen kıkırdak hasarı nedeniyle gündelik hayatında güçlük çeken Diş hekimi asistanı 41 yaşındaki Büşra Şükriye Şahin donörden alınarak gerçekleştirilen kıkırdak nakli ile eski yaşamına kavuştu.

Prof. Dr. Gökhan Meriç, kıkırdak nakli ameliyatlarının başarı şansının oldukça yüksek olduğunu belirtti.

“DÜZ YOLDA BİLE YÜRÜYEMİYORDUM”

Şahin, 2020 yılında başlayan şiddetli diz ağrılarının önce iş hayatını sonra da yürümesini etkilediğini belirterek başına gelenleri şöyle anlattı:

“Önceleri ağrıları ciddiye almıyordum. Çalışma düzenimi etkilemeye başladı. Düz yolda yürüyemez hale gelmiştim. 10-15 merdiven çıktığımda ağrılarım artıyordu. 2021 yılında o dönemi daha rahat atlatabilmem için kapalı ameliyat yapıldı. Ancak ağrılarım tam olarak geçmedi, şikayetlerim sürdü.”

Genç kadın Prof. Dr. Gökhan Meriç’e başvurdu. Meriç, donörden kıkırdak nakli yapılmasına karar verdi. Sağlık Bakanlığı Doku Nakli biriminin desteği ile uygun donör bulundu ve nakil gerçekleştirildi.

“GENİŞ BİR KIKIRDAK HASARI VARDI”

Ameliyat sonrası kısa sürede normal hayatına dönen Şahin’in sağlığının şu an gayet iyi olduğunu belirten Prof. Dr. Gökhan Meriç, şunları anlattı:

“Yaptığımız ilk incelemelerde hastamızın diz kapağında geniş bir kıkırdak hasarı olduğunu gördük. Daha önce hiçbir tedavi görmediği için önce egzersiz ve enjeksiyon tedavisi uyguladık. Ancak ağrıları geçmedi. Ardından kıkırdağı canlandırmak ve iyileştirmek amacıyla kendisine kapalı bir ameliyat gerçekleştirdik. Bu süreçte hastanın şikayetleri azalmasına rağmen ağrının tamamen geçmediğini fark ettik. Hastamızın yaşının genç olması kıkırdak hasarının dizin geniş bölümünde yer alması ve diğer tedavilerin istediğimiz düzeyde başarılı olmaması sebebiyle hastamıza taze kıkırdak nakli yapmayı planladık."

"ÖZGÜRCE HAREKET EDEBİLİYORUM”

Ameliyattan sonra fizik tedavi sürecini de başarıla tamamlayan Büşra Şahin, “Fizik tedavim yaklaşık 3 hafta sürdü. Sonrasında koltuk değnekleriyle rahat bir şekilde yürümeye başladım. Ameliyatımın ikinci ayından sonra da iş hayatıma geri döndüm. Artık ayakta durabiliyor, yolda yürüyebiliyor, sporumu yapabiliyor, yüzmeye gidebiliyor kısacası bütün aktivitelerimi rahatlıkla gerçekleştirebiliyorum. Özgürce hareket etmenin mutluluğunu yaşıyorum” şeklinde konuştu.

PROF. MERİÇ: AMACIMIZ KIKIRDAĞIN DEVAMLILIĞINI SAĞLAMAK

Kıkırdak naklinin, tıpkı organ nakli gibi bir doku nakli olduğunu belirten Prof. Meriç, nakil süreciyle ilgili şunları açıkladı:

“Herhangi bir donör organlarını bağışladığı gibi dokularını da bağışlayabilir. Biz bu dokulardan kıkırdakları alıyor, testleri yapıyoruz dokuların saklanması ve testleri Sağlık Bakanlığının onayladığı laboratuvarlarda yapılıyor ve kıkırdaklar canlılığını kaybetmeden hastalara naklediyoruz.”

PROF. MERİÇ: İLERİDE OLUŞABİLECEK CİDDİ HASARLARIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR

Prof. Dr. Gökhan Meriç, “Dokuların 10 yıllık sağ kalım oranları yüzde 80-85’dir. Genç yaşta kıkırdak hasarı olan birinin ileride protez gerektirecek ciddi bir kıkırdak hasarının olmasını engellemek için yapılan bir tedavidir. Dizin belirli bir bölgesini değiştirerek ileride tamamının ciddi şekilde hasarlanmasını engellemeye çalışıyoruz. Ancak dizinde protez gerektirecek kadar ileri kıkırdak aşınması olan hastalar için bir alternatif değildir” diye konuştu.

“DOKU UYUMUNA GEREK YOK”

Doku nakilleri ile ilgili önemli konulara da değinen Prof. Dr. Meriç, organ naklinde bir doku uyumuna ihtiyaç olduğunu ama kıkırdak gibi dokuların naklinde bu uyuma gerek olmadığını söyledi:
“Çünkü kıkırdaklarımız eklem sıvısından besleniyor. Zaten kandan beslenmediği için kendi kendisini iyileştiremiyor. Eklem sıvısından beslendiği için bu hastalarda doku uyumuna ya da kan grubu uyumuna ihtiyaç duymuyoruz. Sonrasında hastalara organ naklinde yapıldığı gibi bir ilaç tedavisi de vermiyoruz. Tedavi sonrası ağrı kesici ya da antibiyotik tedavisine başlayıp evine gönderiyoruz.”

DHA

İlgili Haberler