Yapılan son bilimsel araştırmalar, diyabetin kalp hastalıkları riskini dört kata kadar yükseltebildiğini gözler önüne serdi. Bu çarpıcı bulgular, dünya genelinde diyabetin tedavisi ve yönetimine yönelik acil eylem planlarının gerekliliğini bir kez daha gündeme taşıdı.
BİLİMSEL VERİLER VE ÇARPICI SONUÇLAR
Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından desteklenen ve saygın tıp dergilerinde yayımlanan kapsamlı çalışmalar, tip 2 diyabet hastalarının kalp krizi, inme ve kalp yetmezliği geliştirme olasılığının, diyabeti olmayan bireylere kıyasla belirgin ölçüde yüksek olduğunu kanıtladı. Özellikle uzun süredir kan şekeri kontrolünü sağlayamayan hastalarda bu riskin dört kat seviyesine ulaştığı gözlemlendi.
Harvard Tıp Fakültesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Michael O’Connell, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Diyabet, vücudun damar yapısında sessiz bir hasara neden oluyor. Yüksek kan şekeri seviyeleri, damar duvarlarında plak oluşumunu hızlandırarak aterosklerozu tetikliyor. Bu durum, koroner arterlerin tıkanmasına ve dolayısıyla kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor," ifadelerini kullandı.
UZMANLARDAN ÖNEMLİ UYARILAR
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) eski başkanı ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Elizabeth Moreau, diyabetin küresel bir kalp sağlığı krizi haline geldiğini vurguladı. Prof. Moreau, "Diyabetin kardiyovasküler etkileri, sadece yüksek kolesterol veya tansiyon gibi geleneksel risk faktörlerinin ötesine geçti. Diyabetli bireylerde, kan şekeri dalgalanmalarının doğrudan kalp kası işlevini bozduğunu gösteren güçlü kanıtlar elde edildi," şeklinde konuştu.
Imperial College London’dan Endokrinoloji Profesörü Dr. Alistair Finch ise, yeni nesil diyabet ilaçlarının (örneğin SGLT2 inhibitörleri ve GLP-1 reseptör agonistleri) sadece kan şekerini düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda kalp koruyucu etkilerinin de bulunduğunu ifade etti.
Dr. Finch, "Bu ilaçlar, kalp yetmezliği ve kardiyovasküler ölüm riskini azaltma konusunda önemli bir dönüm noktası oluşturdu. Diyabet yönetiminde entegre bir yaklaşımın şart olduğunu bir kez daha anladık" dedi.
KRİZİN KÖKENİ: MİKRO VE MAKROVASKÜLER HASAR
Uzmanlar, diyabetin kalbe verdiği hasarın iki ana yoldan gerçekleştiğini belirtti:
Makrovasküler Hastalık: Büyük kan damarlarında meydana gelen hasar, kalp krizi ve inmeye yol açıyor.
Mikrovasküler Hastalık: Küçük kılcal damarlarda meydana gelen hasar ise diyabetik retinopati ve nefropatinin yanı sıra, kalp kasının kendisini besleyen damarlarda da sorunlara yol açıyor.
Bu bulgular ışığında, diyabet tanısı konulan her bireyin, agresif bir şekilde kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol düzeylerini kontrol altına alması gerektiği bilim çevrelerince şiddetle tavsiye edildi.