Son yıllarda yaşanan Küresel Isınmanın da etkisiyle sel ve su baskınları çağımızın en büyük sorunu oldu.
Rant projeleri ile gerçekçi olmayan uygulamalar da söz konusu sorunu yaşamı tehdit edecek boyutlara ulaştırdı.
Bu güne kadar olduğu gibi kalıcı ve radikal tedbirleri içermeyen sıradanlaşmış aktivitelerle sorunun çözümü de asla mümkün değildir.
Tıpkı depremle mücadelenin ‘kentsel dönüşüm projesi’ gibi sel ve su baskınlarıyla mücadelenin de tek ve kalıcı çözümü ‘Kırsal Dönüşüm Projesi’dir.
Sel ve su baskını felaketine maruz kalmış havzaların başta orman varlığı olmak üzere tahrip edilmiş tüm doğal değerlerinin tekrar havzaya kazandırılması amacıyla yapılan çalışmaların karşılığıdır,
“Kırsal Dönüşüm Projesi”.
Söz konusu proje kapsamında başta orman yasası olmak üzere bir çok yasada radikal değişiklikler yapılmalıdır.
Orman yasasıyla devlet adına gasp edilmiş bütün tapulu araziler ön koşulsuz, tapusuz sahipli araziler de orman yetiştirme koşuluyla sahiplerine iade edilmelidir.
Ormandan kazanılmış tarım arazilerinin tamamı mülkiyetine bakılmaksızın vatandaş adına tesis edilecek ağaçlandırma projeleriyle derhal ormanlaştırılmalıdır.
Rantı olmadığından dolayı cazibesi de olmayan ‘Kırsal Dönüşüm Projesinin’ göz ardı edilmemesi hayatı derecede önemlidir.
Aksi halde, bu güne kadar yaşanmış felaketlerden çok daha büyük toplu ölümlere ve topoğrafik değişimlere yol açabilecek ‘kitlesel toprak kaymaları’ ile tsunamiye benzer ‘büyük su baskınlarını’ sık sık yaşamamız kaçınılmaz olabilecektir.