10 Temmuz 2025 tarihinde Viyana'da gerçekleşen kritik görüşmeler sonrası Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul (CDU), Gazze'deki savaşta olası bir ateşkes konusunda umutlu konuştu. İsrail ve Avusturya dışişleri bakanlarıyla yaptığı toplantının ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Wadephul, "İyi bir sonuca ulaşma ihtimali görüyorum" dedi. Hamas üzerindeki baskının artırılması gerektiğini vurgulayan Alman Bakan, "Hamas'ın bir geleceği olmamalı" ifadesini kullandı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da ateşkesin mümkün olduğunu belirterek, ülkesinin "rehine takası anlaşması ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes konusunda ciddi şekilde ilgilendiğini" dile getirdi. Sa'ar, İsrail hükümetinin Filistin topraklarındaki insani durumu iyileştirmek için çalıştığını da sözlerine ekledi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger ise, 642 gündür devam eden savaşın ardından bölgenin istikrara kavuşması için "tarihi bir şansın" belirdiğini ifade etti.
İNSANİ YARDIMLAR VE AB ANLAŞMASI VURGUSU
Görüşmelerde, Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın durumu da ele alındı. Almanya ve Avusturya, İsrail'i insani durumu hızla iyileştirmeye bir kez daha çağırdı. Bakan Meinl-Reisinger, "Avusturya, Almanya gibi İsrail'in yanında duruyor ancak insanlık ve uluslararası hukuk yükümlülükleri bizim için pazarlık konusu değildir" dedi.
Wadephul ve Meinl-Reisinger, AB'nin İsrail ile Gazze Şeridi'ne insani yardımın genişletilmesi konusunda yaptığı anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Wadephul, bu anlaşmanın "tüm uluslararası yardım kuruluşlarının erişim sağlaması ve kısıtlamaların kaldırılması" için iyi bir işaret olduğunu belirtti. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'a göre, bu anlaşma daha fazla yardım sevkiyatını, sınır kapılarının ve belirli yardım rotalarının açılmasını kapsıyor.
ÜÇLÜ GÖRÜŞMELER DEVAM EDECEK
Viyana'daki bu "üçlü" toplantı formatının daha fazla görüşmeye zemin hazırlaması bekleniyor. Wadephul, "Viyana Üçlüsü" olarak adlandırılan bu formatın bir sonraki toplantısı için Berlin'e davette bulundu.
Wadephul ve Meinl-Reisinger, AB düzeyinde tartışılan, İsrail ile AB arasındaki Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınmasının söz konusu olmadığını da yinelediler. Meinl-Reisinger, AB ülkeleri arasında buna yönelik bir çoğunluk bulunmadığını ve "AB Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınmasının tek bir Filistinliye bile faydası olmayacağını" vurguladı.
ZORLU ATEŞKES MÜZAKERELERİ VE ABD'DEN DESTEK
İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmeleri zorlu ilerlese de, son olarak Hamas'ın on İsrailli rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiği ve bunun "zorlu" ateşkes müzakereleri çerçevesinde mutabakata varıldığı açıklandı. Ancak diğer kilit konularda henüz bir anlaşmaya varılmış değil.
ABD Başkanı Donald Trump ise, İsrail Başbakanı Netanyahu ile Washington'da yaptığı görüşme sonrası, yakın zamanda bir ateşkesin sağlanabileceği konusunda iyimser bir tablo çizdi. Trump, İsrail ile Hamas arasında "bu hafta veya gelecek hafta" bir anlaşmaya varılma ihtimalinin "çok yüksek" olduğunu ifade etti. Türkiye de bölgede kalıcı barışın sağlanması için diplomatik çabalarını sürdürerek, insani yardımların ulaştırılması ve ateşkesin tesisi konusunda uluslararası toplumla işbirliği yapıyor.
