Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen diyabet (şeker hastalığı), genellikle belirgin semptomlar göstermeden sinsice ilerleyebilen bir sağlık tehdidi olarak bilim insanlarının ve tıp otoritelerinin gündemine oturdu. Özellikle Tip 2 diyabetin erken evrelerinin çoğu zaman teşhis edilmeden geçmesi, hastalığın kronik komplikasyonlara yol açma riskini önemli ölçüde artırdı.
UZMANLARDAN ERKEN TANI VURGUSU
Alanında dünya çapında kabul görmüş uzmanlar, hastalığın bu sessiz ilerleyişine karşı etkin bir mücadele başlatılması gerektiğini ifade etti. Harvard Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Elizabeth Hughes, diyabetin uzun yıllar boyunca hasar vererek ilerlediğine işaret etti.
Prof. Hughes, "Kan şekeri seviyeleri yükselmeye başladığında, vücuttaki pek çok sistem özellikle kardiyovasküler sistem ve sinir dokuları zaten zarar görmeye başlar. Bu 'sessiz dönem', geri dönüşü olmayan hasarların yaşandığı kritik bir zaman dilimidir" ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nde metabolik hastalıklar üzerine çalışan Dr. Julian Davies, son bilimsel araştırmaların sonuçlarına dikkat çekti.
Dr. Davies, "Yeni yayımlanan kohort çalışmaları, diyabet teşhisi konulan hastaların önemli bir kısmında, tanı anında mikro damar komplikasyonlarının zaten mevcut olduğunu ortaya koydu. Bu bulgular, rutin ve sıkı taramaların sadece risk grubunda değil, genel popülasyonda da yaygınlaştırılmasının gerekliliğini kanıtladı" şeklinde konuştu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN ÇARPICI VERİLERİ
Son dönemde The Lancet dergisinde yayımlanan geniş kapsamlı bir meta-analiz, prediyabet evresinde dahi pankreas beta hücrelerinin fonksiyonlarında geri döndürülemez kayıplar yaşanmaya başladığını belirledi.
Araştırmacılar, prediyabetin bir alarm sinyali olduğunu ve bu aşamada agresif yaşam tarzı müdahalelerinin veya ilaç tedavisinin başlatılmasının, tam teşekküllü diyabetin gelişimini ve beraberindeki organ hasarını geciktirmede kritik rol oynadığını kaydetti. Bu bilimsel konsensüs ışığında, uzmanlar, özellikle 45 yaş üzeri bireylerin, fazla kilolu veya obez olanların ve ailede diyabet öyküsü bulunan kişilerin, herhangi bir semptom beklemeden düzenli kan şekeri ve HbA1c testlerini yaptırmalarını şiddetle tavsiye etti.
Prof. Hughes ve Dr. Davies gibi önde gelen isimler, erken müdahale ile hastalığın seyrinin değiştirilebileceğini ve diyabetin neden olduğu küresel sağlık yükünün azaltılabileceğini bildirdi.